Global krizden korunmanın yeni adı FX traderları ve döviz tahminleri
FOREX( diğer adı ile FX) piyasaları döviz kurlarındaki hareketlilikle dünya genelinde yangınlaşmış bir piyasadır. FX traderlarıda bu hareketliliği önceden tahmin etme metotları uygulayarak kar elde ederek şirket maliyetlerini düşürmede etkin bir rol alabiliyorlar. 2008 yılı haziran ayında önce finansal…
FOREX( diğer adı ile FX) piyasaları döviz kurlarındaki hareketlilikle dünya genelinde yangınlaşmış bir piyasadır. FX traderlarıda bu hareketliliği önceden tahmin etme metotları uygulayarak kar elde ederek şirket maliyetlerini düşürmede etkin bir rol alabiliyorlar.
2008 yılı haziran ayında önce finansal piyasalarda daha sonrasında reel sektör piyasalarına ve dolayısı ile metal piyasaları için bir dönüm noktası oldu. 2008 başında ülke tahvil ve bono piyasaları ve bunlarla orantılı olarak hisse senedi piyasalarında inanılmaz hareketlere şahit olduk. Kriz bu sefer batıdan başlayıp son durak olarak senenin son aylarında Asya ya uzandı. Global çevrelerde yaşanan sert kayıplar her zamanki gibi önce gelişmiş piyasaları sonrada gelişmekte olan piyasaları etkiledi ve bu durum hala devamlılığını koruyor. Yeni dünya düzeninde artık kar elde etmeyi bırakın maliyetleri korumanın yollarını arayan kuruluşlar döviz kurlarındaki hareketlilikle baş etmeye çalışıyorlar. Tek sorun bunu nasıl yapacaklarını bilmemeleri işte bu konuda da FX markette hareket eden, analiz yapabilen traderlar devreye girebiliyorlar. Bu bakımdan FX traderları şirketlerin finansal departmanlarına nasıl yardımcı olabilirler:
· Kendilerini piyasadaki malzeme ve ürün fiyatlarının değişim risklerinden koruyabilir,
· Karlarını stabilize edebilir,
· Finans giriş ve çıkışlarını daha düzenli hale getirebilir, gelirlerini arttırabilir,
· Aldıkları kredilerin fiyatlarını düşürebilir, şirketlerinin sermayelerini daha kontrollü hale getirebildikleri için kullanılabilir sermaye miktarlarını arttırabilirler.
ALTIN Yükseliş dönemine baktığımızda 11 Eylül saldırılarının, Afganistan ve Irak savaşının başlangıç olduğunu görmekteyiz. ABD piyasalarında yaşanan çalkantı ile doların tüm finansal araçlar karşısında değer kaybı göstermesinden kaynaklanan rekor çıkışlar ile 1000$ seviyesinin üzerine çıkmıştı. 2008 senesinde oldukça dalgalı bir seğirde olan fiyatlar ABD faiz indirimleri, cazip olan tek yatırım aracı olduğunun düşüncesi ile bu noktaya gelmişti aslında. Daha sonrasında düşüş eğilimine geçen fiyatlarda resesyonun en yoğun olduğu dönemlere denk gelinmesi talep olsa bile karşılayacak paranın olmamasından nakit kaynaklarının bitmesinden ve bankaların kredi ile bunu karşılayamamasının etkili olduğunu söyleyebiliriz. 2009 senesinde de bu düşüş eğiliminden kurtulmayacak olan altında başlarda yükseliş görülse de orta vade (tahminen 2009 ortaları) 450$ ila 550$ arasında bir fiyata kadar çekileceğini söyleyebiliriz. Bunda ana etkeninde fiyatları çok ucuzlayan gerek menkul gerekse gayrimenkule gelebilecek talebin etkili olacağını tahmin ediliyor.
Gold fiyat oluşum grafiği
ÇELİK 1970 yılında 595 Milyon ton olan dünya ham çelik üretimi 2007 yılına gelindiğinde 1.34 Milyon tona ulaşmıştır. Dünya ham çelik üretiminde ilk üç sırayı Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri almaktadır. Türkiye ise 2007 yılında 25,8 milyon ton üretimiyle dünyanın en büyük ham çelik üreticileri arasında 11’inci sırada yer almıştır. Böyle bir büyümenin ardında fiyatlarda yaşanan realizasyonun ana nedenini tahmin etmek hiçte zor olmasa gerek. Önce ABD konut piyasalarındaki çöküş ve ardından Asya piyasalarındaki durgunluk ve en son olarak ta dünya sanayisinin yapı taşlarından olan otomotiv sektöründeki son darbe. Bunların ardından 2009 senesine baktığımızda senenin ilk yarısında fazla bir güçlenme beklenmemekte. ABD ekonomisine yapılan müdahalelerin sonucu ancak ikinci yarıda ortaya çıkacağı düşüncesi yer edinmiş bile. Bununla birlikte Türkiye bu konumda üretimini ihraç edebilmek için oldukça zorlanacağı göz ardı edilmemeli. Böyle bir durumdan kurtulmak için kurumlar ek kaynağa ihtiyaç duyacaktır. Ki buna paritelerdeki hareketlilikte ekleneceğinden zarar etmemesi için bu konuda uzmanlaşma eğilimine gitmesi gerektiğini üretimin devam etmesine karşın maliyetlerini koruyamamaları halinde çünkü diğer kıymetli madenlerde olduğu gibi bu madenlerde de talep sıkıntısından doğabilecek sorunlar olacaktır
Çelik 2008 fiyat oluşum grafiği
Döviz Cephesi Ve TL Beklentisi
Uluslar arası çapraz kurlarda son dönemin en hareketli anları yaşandı. Pariteler global kriz ve gelen açıklamalarla oldukça sert fiyat hareketlerinde bulundu ve finansal krizin etkilerini daha da derinleştirdi. ABD kanadında dolar önce bankaların zarar ve iflas haberleri ve resesyonun ardından düşen faiz oranları ile diğer para birimleri karşısında değer kaybı yaşamasına neden oluşturuyor. Oluşan bu durum ve MB nın döviz satımı ile yaptığı müdahaleler ile YTL karşısında doların zayıflamasına neden oluşturuyor. Dolar 2009 da ne olacak sorusu ise kurumlar tarafından oldukça belirsiz açıklamalar ile karşılanmakta. Yeni yılda dolar cephesinde ilk altı ay iyileşme beklenmez iken yukarıda ortalama 1.8500 seviyesinde stabil olacağını aşağı yönlü hareketlerinde ise 1,3500 seviyesinde duracağını tahmin ediyoruz. Avrupa tarafına geçtiğimiz dengelerde bozulmaların ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Avrupa da yaşanan kriz önce İngiltere daha sonra Hollanda ve Almanya da oluşan sorunlarla baş gösterdi ve paritelerde yeni bir oluşum başladı. Dolar karşında Euro değer kaybı yaşarken YTL karşısında güçlenmesi de yavaşladı. İngiliz sterleni ise tarihinin en büyük kayıplarına maruz kalmış bir durumda 2008 i bitirdi. Euro karşılığı işlem yapan ihracat firmaları pozisyonlarını korurken YTL karşısında önümüzdeki sene içerisinde 2,7500 seviyesi üzeri bir hareket beklenmemekte. Sterlinin durumu ise farklı bir konuma geçti. Euro ile aynı seviyelere yaklaşan İngiliz para biriminde Euro ya geçebiliriz tarzındaki söylemler sorunun devam edeceği yönündeki beklentileri arttıracağa benziyor.
Gerek döviz kurları gerekse emtia piyasalarındaki bu oynaklık şirketlere önce farkettirmeden büyük zarar vermekte. Bunun önlenebilmesi için ise bu konunun uzmanı olmuş kurumsal firmalardan destekler alınabilir. Şirketlerin en büyük sorunu ya önceden tahmin edememeleri ve zarar durumunda farkına varmaları ya da yanlış pozisyonlara girmeleri ve nerede duracaklarını bilmemeleri olmakta.