Haber Sıkıntısı
Zaman çok hızlı akıp gidiyor. Sevgili editörüm yeni bir makale yazma günü geldiğini söylediğinde şaşırdım. Daha yeni göndermiştim yazımı hâlbuki… Ama gerçekten de Ekim sonu gelmişti. Kasım ayı yazımı hazırlamam gerekiyordu. Birçok yazar gibi ben de bazen yazma güçlüğü çekiyorum. Acaba bu kez neden bahsetsem…
Zaman çok hızlı akıp gidiyor. Sevgili editörüm yeni bir makale yazma günü geldiğini söylediğinde şaşırdım. Daha yeni göndermiştim yazımı hâlbuki… Ama gerçekten de Ekim sonu gelmişti. Kasım ayı yazımı hazırlamam gerekiyordu.
Birçok yazar gibi ben de bazen yazma güçlüğü çekiyorum. Acaba bu kez neden bahsetsem diye oturup kara kara düşünüyorum. Bu kez sesli düşünmeye karar verdim:
Bütçe çalışması yapanlar
Öncelikle yılsonu geldiği için birçok firma 2012’nin bütçe çalışmalarını yapıyor diye düşündüm. Acaba, onlara bir iyilik yapsam da…
Doların 2 TL’ye kadar bir ara çıkacağını, altının gramının 150 TL’ye çıkacağını, daha sonra yine gerileyeceğini söylesem… Çelik fiyatları artacak mı yoksa azalmaya devam mı edecek? Satışlarda hangi yönde bir gelişme olacak? Anlatı versem…
Demir çelik sektörü
Sıcak sac fiyatlarında oluşan aşağı yönlü sarmalın 610 dolara kadar inmesinden başlayıp, dibe nerede vuracağından mı bahsetsem? Acaba 2009 da olduğu gibi 350 dolarları görebilir miyiz e cevap mı versem?
Yoksa, fiyatlar aşağıya inerken, “siparişi verilmiş, teminatı yatırılmış saclarım var… Ne yapayım?” diye soranları mı yanıtlasam?
Karadeniz kaynaklı çelik ticaretinde, kütük fiyatlarının 20 dolar, inşaat demiri fiyatlarının 30 dolar, filmaşin fiyatlarının 25 dolar gerilediğini ve bu çöküşün devam edeceğini söylesem?
Ama dur bakalım, öyle yaparsam çelik üreticileri beni kara listeye alıp topa tutabilirler… En iyisi keçi tersi gibi ne kokmak, ne de bulaşmak… Tanıyanlar ararsa özel görüşlerimi veririm.
Hammadde piyasaları
Belki, demir cevheri fiyatlarının 177 dolardan 127 dolara nerede ise bir gecede düşmesini anlatabilirim… Beklentinin 80-100 dolarlar seviyesinde olduğu haberini versem yanlış anlaşılmakta korkarım…
Hurda fiyatlarındaki düşüş duracak mı? Yoksa devam mı edecek? 350 dolara inebilir mi sorusuna mı cevap versem?
Koklaşabilir kömür fiyatlarındaki düşüşün Erdemir’i ve Kardemir’i nasıl etkileyeceği konusuna yorum mu getirsem? Yoksa, hepsinden vaz geçip, önümüzdeki dönemde yurt dışında yapılabilecek ve çelik sektörünün 50 yıllık geleceği açısından stratejik önemde olan firma satın alma fırsatlarından mı bahsetsem?
Tüccarlar
Sac piyasalarının tekrar canlanmasını 6 aydır bekleyen tüccarların yaralarına tuz basıp, 5-6 yıl daha bekleyeceksiniz mi diyeyim? Yoksa müjdemi isterim, yılbaşında her şey daha iyi olacak diye masal mı anlatsam?
Çelik servis merkezi nasıl olunur, öğrenemezseniz, gidin patates yetiştirin mi desem?
Yaşamlarını devam ettirmek için gözlerini Türkiye’ye çevirmiş Avrupalı ve Amerikalı çelik servis merkezleri ile evlilik yapmayı düşünmelisiniz mi desem?
Tek yürek – inşaat demiri
Yoksa hain teröristlerin kahpece katlettikleri şehitlerden başlayıp, Van için tek yürek olduğumuzdan mı bahsetsem.
Tabi bunun uzantısında, hükümetin aldığı kaçak yapıları yıkma kararından bahsedip, önümüzdeki 10 yıl boyunca inşaat demiri sektörünün ful kapasite çalışacağını mı söylesem?
Ancak, bu nedenle üreticilerin fiyat artışları yapacağından ve hükümetin de fiyatları denetim altına almak için gümrük duvarlarını sıfırlayabileceği ihtimalinden bahsetmem doğru olur mu?
Fiyatların 500 dolarlar seviyesinde dengeyi bulacağını acaba söylesem mi, söylemesem mi?
Sanırım söylememek daha iyi olacak…
Kriz
Kriz edebiyatına bir kez daha girip, bu kez kaç yıl sürecek? 2012’de mi düzeleceğiz yoksa 2017’ye kadar süren bir buzul devri mi başlıyor? Sorusuna mı cevap versem…
İtalya’da ve İspanya’da olacak yeni halk hareketlerinden haber verirsem, “şimdi de müneccim mi oldun” diyebilirler.
Ama belki sessiz atın çiftesi pek olur misali, acaba Almanya’da yakında olabileceklerden bahsedebilirim. Birinci ve İkinci dünya savaşlarını başlatan “Kayser” ve “Führer” idi. Şimdikinin “Şansölye” olma ihtimali nedir? Diye sorsam acaba okurlarım ne cevap verirlerdi?
Otomotiv sektörü
Yoksa hepsini bırakıp, otomotiv, vatan, millet, özel araba tekerlemelerinin sonu nereye varacak? SAAB’ı keşke alsaydık mı desem, yoksa “amaaan canım zaten mundardı” mı desem?
“Merak etmeyin, yakında Chrysler’i bile alabiliriz… mesele fabrika almak ise, fırsatlar bundan sonra çok çıkacaktır” bile diyebilirim. Acaba bu krizde Fiat’ın hali nice olur? Batarsa Türk’ler alıp millileştirebilir mi diye soranlara mı cevap versem?
Otomotivcilerin dördüncü çeyrekte siparişlerinde %30 oranında bir gerilemenin nelere mal olabileceğinden bahsedebilir ve 2012 yılındaki derin sessizlik ve karanlık dönem hakkında görüşler ileri sürebilirim.
Avrupa’nın hali
Hepsini bırakıp, “Yahu bu Avrupa’nın hali ne olacak” sorusuna mı cevap versem? ABD gerçekten de batıyor mu diye soranları mı yanıtlasam? Dolar ne zaman elli kuruş olacak diye geyik mi yapsam? Yunanistan’ın borçlarını sildiler…. Yaşasın… Sorunlar bitti diye sevinenlerin heveslerini kursaklarına mı tıkasam? Yoksa, İtalya’nın başına yakında geleceklerden mi bahsetsem? “Acaba 2012’nin Aralık ayında biten Maya takvimi, 21. Yüzyılın Batı egemenliğinin bitişini mi sembolize ediyordu?” diye bir polemik mi başlatsam.
Çin
Çin’de neler oluyor diye bir başlık atsam ve Çin’in de krizden nihayet payını aldığını anlatsam nasıl olur? Çin’de sıcak sac fiyatlarının 630 dolarlara kadar gerilediğini söylesem mi? Gerileyenin sadece sac fiyatları olmadığını, gayrı menkul fiyatlarında büyük çöküş yaşandığını anlatsam, okuyucularım acaba bunun daha nelere mal olabileceğini anlayacak mıdır? Demir cevheri, kömür, kok ve krom fiyatlarındaki gerilemelerden bahsetsem mi? Çin ekonomisinin, hem Avrupa ve ABD pazarlarındaki gerileme nedeni ile sıkıntı yaşadığından; hem de Çin hükümetinin bilhassa aşırı ısınan ekonomiyi soğutmak ve yavaşlatmak amacı ile önlemler aldığından mı söz etsem? Çinlerin artık eskisi gibi kolaylıkla finansman bulamadıklarını söylesem mi?
Çin’in bir süre için hayatımızdan çıkabileceğinin müjdesini vereyim mi?
Avrupa’da ki çelik üreticilerinin, fiyatlardaki çöküşü önlemek için üretimlerini kıstıklarını ve bazı fırınları kapattıklarını söylersem yeni bir haber olmaz inancındayım.
Sac üreticilerimizin kemer sıkma döneminin geldiğini söylesem yanlış anlaşılır mı acaba? Daha az ihraç edeceklerini, daha az iç piyasaya satacaklarını, kapasiteleri dolduramama sıkıntısını had safhada yaşayacaklarını, fiyatların sürekli düşüş eğiliminde olduğunu söylemeyeceğim.
Gördüğünüz gibi, bir sürü başlık arasından seçim yapamıyorum. En iyisi, bu sefer affımı dilemek istiyorum. Makale yazmayacağım…
Bir sonraki ayda görüşmek dileği ile güneşli ve mutlu günler diliyorum.
Can Komar