Türkiye, hedef pazarlarda yaşanan daralmaya ve düşen talebe karşın ham çelik üretim artışında; en büyük 10 çelik üreticisi ülkeyi geride bıraktı.Yılın ilk 10 aylık döneminde, ham çelik üretimini geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 6.7 oranında artışla 30 milyon ton seviyesini geride bırakmayı başarabilen…
Türkiye, hedef pazarlarda yaşanan daralmaya ve düşen talebe karşın ham çelik üretim artışında; en büyük 10 çelik üreticisi ülkeyi geride bıraktı.
Yılın ilk 10 aylık döneminde, ham çelik üretimini geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 6.7 oranında artışla 30 milyon ton seviyesini geride bırakmayı başarabilen Türkiye, en büyük sekizinci çelik üreticisi unvanını sağlamlaştırdı. Söz konusu dönemde, elektrik ark ocaklarının ham çelik üretimi, yıllık bazda % 7.6 artışla 22.4 milyon tona yükselirken, entegre tesislerin üretimi % 4.2 artışla 7.6 milyon tonu geride bıraktı. 10 aylık dönem içerisinde, Türkiye’nin kütük üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 13.4 oranında artışla 22.6 milyon ton seviyesine ulaştı. Ancak global yassı çelik piyasalarındaki daralmanın yanında ithalat baskısının da etkisi ile, Türkiye’nin söz konusu dönemdeki slab üretimi % 9.5 düşüşle 7.4 milyon ton seviyesine geriledi. Söz konusu 10 aylık dönem içerisinde, dünyanın toplam ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 0.7oranında artışla 1,276 milyar ton seviyesine ulaştı. Dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin, 10 aylık dönemde ham çelik üretimini % 2.1 artışla 602.2 milyon tona ulaştı. Söz konusu dönem içerisinde, Japonya’nın ham çelik üretimi % 0.4 düşüşle 90.1 milyon tona, ABD’nin % 4.2 artışla 74.8 milyon tona, Hindistan’ın % 3.8 artışla 63.6 milyon tona, Rusya’nın % 5.1 artışla 60.2 milyon tona, Güney Kore’nin % 2.2 artışla 57.9 milyon tona ulaştı.
Daralan Pazar Karşısında Marketing Çalışmalarının Önemi
Hiç şüphesiz, Türkiye’nin ham çelik üretimindeki başarısında Çelik İhracatçıları Birliği’nin – (ÇİB) çok büyük katkıları var. Başta ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Namık Ekinci ve Yönetim Kurulu Üyelerinin büyük gayretleri ve sarf ettikleri efor sayesinde farklı pazarlara açılmayı başardık. Çeşitli ülkelere yaptıkları ziyaretler sayesinde hem mevcut pazar payımızın artmasına katkıda bulundular hem de yeni pazarlar yarattılar. Burada daralan pazara karşı Marketing başarısı çok net ortaya çıkıyor… Ne yazık ki ülkemizde bu bilinç yeteri kadar yaygın değil. İşler yolundayken Marketing bütçeleri “Patronların” gözüne batmıyor fakat Pazar daraldığında Marketing bütçesi arttırılmak yerine kısılıyor. Birçok alanda olduğu gibi bu işi de tersinden yapıyoruz ve başarılı olamıyoruz.
Bursa Metal İşleme Fuarı
Aralık sayımızla birlikte 2012 yılını geride bırakmış oluyoruz. Küresel piyasalarda yaşanan durgunluğun, AB ülkelerinin içine düştüğü çalkantılı sürecin damga vurduğu 2012’nin, Türkiye açısından kötü geçmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Peki 2013’te bizleri neler bekliyor? Dilerseniz bunu Ocak sayımızda değerlendirmeye alalım. Son olarak şunu belirtmek istiyorum: 6 – 9 Aralık 2012 tarihinde Bursa Metal İşleme Fuarı’ndaki standımıza tüm dostlarımızı bekliyoruz.
Sevgiyle Kalın…
Mustafa ASLAN
