KALP KRİZİ İŞ KAZASIDIR
İş Kazası 5510 sayılı kanunun 13. Maddesi ile 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununda tanımlanmıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse; iş yerinde veya işin yapılması sürecinde meydana gelen ve şahıslarda fiziki hasar ya da ziyanlara sebep olan olaydır. Kalp krizi genel olarak kişiye bağlı bir hastalık…
İş Kazası 5510 sayılı kanunun 13. Maddesi ile 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununda tanımlanmıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse; iş yerinde veya işin yapılması sürecinde meydana gelen ve şahıslarda fiziki hasar ya da ziyanlara sebep olan olaydır.
Kalp krizi genel olarak kişiye bağlı bir hastalık olarak görülmekle birlikte iş yerinde veya işin yapılması süresince iş yerinde meydana gelen kalp krizi olaylarının iş kazası olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak bu iş kazasından dolayı kişinin ne kadar sorumlu olduğu hususu oldukça önemlidir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/9728 E. Ve 2011/801 K. Sayılı kararında iş yerinde geçirilen kalp krizi irdelenmiştir. Yargıtay’ın yerinde olan bu kararına göre meydana gelen kalp krizi konusun da işveren veya işin tetikleyici rol oynayıp oynamadığı önemlidir.
‘Olayın iş kazası olduğu tartışmasız olup, kalp krizinde kişinin yaşının, beslenme şeklinin ve kültürel durumunun olayın uygun illiyet bağını oluşturabileceği ve kısmi sebebi olabileceği gözetilerek hususun ağırlığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiği ortadadır.’ Diyen Yargıtay işçinin kusur oranını onamıştır.
Aynı şekilde ,işveren içinde ‘…. İşverenden davacının şahsi dosyasının tümü istenerek işveren sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kişide kalp krizi rahatsızlığı ile ilgili bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, şahsi dosyada ‘kalp rahatsızlığı’ sebebiyle istirahat raporu bulunup bulunmadığı ölüm olayında önceki tarihte sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği araştırılacak…’ kusur oranının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Burada dikkat edilirse fiziksel ve manevi açıdan yapılan işin ve işyerinin uygunluğu aranmaktadır. Aksi takdirde işveren kusurlu sayılacaktır.
Naciye UÇAR