Milyon Lira Değerinde Bir Öneri

Değerli okurlarım, bu köşede yazmaya başladığımızdan bu yana sizlere hep pratik, uygulanabilir öneriler verme gayreti içinde olduk. Şimdi, bu geleneği bozmadan size yeni bir öneride bulunmak istiyoruz.

Çelik piyasalarında süregelen dengesizliğin tüm kesimleri olumsuz etkilediğini görüyoruz. Hem alış, hem de satış fiyatlarında çok sık iniş ve çıkış yaşanmaktadır. Bugünkü fiyatlar ile siparişini vereceğiniz malzeme, stoklarınıza girdiğinde fiyatların nice olacağı hakkında büyük bir belirsizlik vardır. Haliyle bu durum tüm çelik alan kesimleri (tüccar ve kullanıcı) tedirgin etmektedir.

Şimdi size, milyon TL değerinde rahatlatıcı bir öneride bulunmak istiyoruz (milyon dolar diyecektik ama artık doların devri geçtiği için TL’ye döndük. Size de aynısını tavsiye ederiz).

Öneri

Sabırsız okuyucularımız için, adet olduğu üzere son sözü önce söylemek istiyoruz:

Fiyatların inip çıkacağını tahmin edebilirsiniz, fakat bunun ne zamanını, ne de şiddetini bilmenize imkân yoktur. O nedenle, Fiyatların inip-çıkmasına aldırmadan, sürekli ve periyodik olarak piyasa fiyatlarından alım yapmalısınız. Bazen fiyatlar yükselirken, bazen de düşerken alım yapacaksınız. Bunun ekonomik olarak hiçbir önemi yoktur.

Öbür taraftan, yine sürekli ve periyodik olarak piyasa fiyatlarından satış yapmalısınız. Yine bazen piyasa fiyatları artarken satış yapacak, bazen de inerken satış yapacaksınız. Bunlar sizi durdurmasın ve etkilemesin.

Küresel alış ve satış piyasaları

Şimdi, önerimizin teknik detayına gireceğiz.

Tüm küresel demir çelik endüstrisi düşünüldüğünde, bir alış piyasası vardır, bir de satış piyasası. Bu iki piyasa daima dengededir ve küresel ortalama alış fiyatları, daima ortalama satış fiyatlarının altındadır. Bunun böyle olduğunu biliyorum. Çünkü aksi takdirde dünyada demir çelik sektörü diye bir endüstri kalmaz, tüm üreticiler ve tüccarlar batarlardı.

Alış ve satış fiyatları arasında zaman zaman dengesizlikler olmaktadır. Öyle ki, malzemeleriniz stoğunuza girdiğinde, piyasa satış fiyatları alım fiyatınızın altında kalmış olabilir. Ancak, bunlar arızidir ve bahsettiğimiz küresel ortalamayı bozmamaktadır. Bunlara dikkat etmeyin ve size sunacağım yol haritasını izlemeye devam edin.

Hem alış fiyatları, hem de satış fiyatları iner ve çıkar. Özellikle kriz ertesinde bunun etkisini çok daha çarpıcı görüyoruz. Bir önceki makalemizde anlattığımız zıplayan top modeline uygun olarak talep ve fiyatlar (alış ve satış) inip çıkmaktadır. Böyle bir ortamda yapılması gereken şey şudur:

Biraz önce anlattığımız küresel dengeye güvenerek, fiyatların inip-çıkmasına aldırmadan, sürekli ve periyodik olarak piyasa fiyatlarından, aşırıya kaçmadan, küçük küçük alımlar yapınız. Bazen fiyatlar yükselirken, bazen de düşerken alım yapacaksınız. Sisteme güvenin, bunun ekonomik olarak hiçbir önemi yoktur.

Öbür taraftan, yine sürekli ve periyodik olarak piyasa fiyatlarından satış yapınız. Yine bazen piyasa fiyatları artarken satış yapacak, bazen de inerken satış yapacaksınız. Bunlar sizi durdurmasın ve etkilemesin.

Bu alım ve satım stratejisi, ortalama alım ve satım fiyatlarınızı, yılsonunda küresel ortalamalara çekecektir. Dolayısı ile ortalamada, küresel piyasaların demir çelik sektörüne biçtiği ortalama karı yakalayacaksınız.

Sistemi yenmeye çalışmayın

Böyle bir kriz ortamında, köşe dönmeyi düşünmüyor ve anlık artış ve inişlerin yarattığı fırsatlardan yararlanarak, büyük karlar yapmayı planlamıyor; geminizi fırtınadan çıkartarak, sağ ve salim bir şekilde limana götürme amacında iseniz, size önerdiğim bu alım ve satım modeli, yol haritanız olacaktır.

Fırsatçılık yapmaya çalıştığınızda ise, geleceği tam olarak bilemeyeceğiniz için, çok para kaybetme ihtimaliniz, çok para kazanma ihtimalinizden daima daha fazla olacaktır.

Güvenilir alıcı ve güvenilir satıcı

Bu yol haritasını izlerseniz, sürekli alım yaptığınız için, o piyasada güvenilir bir alıcı olacaksınız. Şartlar ne olursa olsun, sürekli alım yaptığınız için, satıcılar size güvenecek ve piyasanın olası en uygun fiyatlarını size sunacaklardır.

Öbür taraftan, sürekli satış yaptığınız için, müşterileriniz de size güvenecek ve fiyatlar ne olursa olsun, daima müşterilerinizin istediği malzemeleri piyasa fiyatlarından onlara sunuyor olacaksınız. Dolayısı ile güvenilir bir satıcı olacak ve müşterilerin daima ilk tercihi olacaksınız.

Serbest piyasa

Size buraya kadar anlatmaya çalıştığımız sistem, serbest piyasaların yarattığı sistemdir. Piyasalarda, müşteri veya üretici kesiminde tekelleşme olmadığı ve fiyatlarda gizli bir hileli yönlendirme olmadığı takdirde, mükemmel biçimde işleyen bir sistemdir.

Kriz öncesinde, 2007 yılında ve 2008’in ilk yarısında, başta ArcelorMittal olmak üzere Batılı çelik üreticileri, ABD ve AB hükümetleri ile kol kola girerek, anti damping tehditleri ile, küresel fiyatları düşüren Çin’li üreticileri baskı altına almışlardı. Çin devleti, çelik ihracatına vergi getirir getirmez, fiyatlar çılgın gibi artışa girmiş ve 1500 dolarları bulmuştu.

Devletlerin görevi, uzun vadeli ekonomik dengeleri sağlamak olmasına rağmen, serbest piyasa sistemini zedeleyen bu çalışmaya, Batılı devletler de alet olmuştu.

Bu devlet destekli yönlendirme, üreticilere güç vermiş ve tüketicilerin gücünü azaltmıştı. Ancak, serbest piyasa ekonomisi, kendisinden zorla alınanı geri talep etmekte gecikmemiş ve 2008 krizi ile bozulan dengeler yine yerine oturmaya başlamıştır.

Piyasaların hileli yönlendirilmesi konusuna bir başka makalemizde devam edeceğiz.

Vermiş olduğumuz yol haritasına ek olarak, yakın gelecek hakkındaki belirsizliği en aza indirmek için, alımlarınızı stoktan ve spot olarak yapmayı veya çabuk teslim yapabilecek üreticilerinden almayı tercih etmelisiniz.

Yerel üreticilerinizi koruyunuz. Onlar size, siz onlara muhtaçsınız. Bir sonraki makalemizde, Erdemir için çok önemli olduğunu düşündüğümüz bazı önerilerimizi sunmaya çalışacağız.

Can Komar
Grand Trade International
Türkiye Temsilcisi