Ahmet Özkan: Çelik sektörü olarak 2024’ten bu yana zorlu bir dönem içinde mücadele veriyoruz

MetalExpo 2025 fuarında Demir Çelik TV’ye konuşan DEMPAŞ Demir Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkan, “40 yıllık şirketiz, Esenyurt’taki depomuzda tüm yerli üreticilerden alım yapıp farklı sektörlere dağıtım gerçekleştiriyoruz” dedi. 2021–2023 döneminin ardından 2024’ten beri talep daralması, enflasyon ve faiz etkisiyle zorlu bir sürecin yaşandığını belirten Özkan, “2025’te konkordatolar ve fiyat geri çekilmeleri sektörü yordu. Devlet hem yerli üreticiyi hem nihai tüketiciyi koruyacak mekanizmalar kurmalı” dedi.

Metal Medya

06 Ekim 2025 Pazartesi 21:47

Metalexpo 2025’te görüştüğümüz DEMPAŞ Demir Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkan, Türkiye çelik pazarının seyrini ve şirketin konumunu değerlendirdi. Yaklaşık 40 yıldır sektörde olduklarını hatırlatan Özkan, İstanbul Esenyurt’ta konuşlu şirketlerinin Türkiye’deki tüm üreticilerden malzeme tedarik ettiğini, bunları Esenyurt deposunda stoklayıp çeşitli sektörlerdeki müşterilere dağıttıklarını vurguladı. DEMPAŞ’ın alım–satım yapan ticari bir firma olarak faaliyet gösterdiğini belirtti.

“2024’ten bu yana zorlu bir dönem”

Özkan’a göre, Covid süreci sonrası 2021–2023 yılları sektör için “güzel” geçti. Ancak 2024’ten itibaren çelikte yüksek üretim kapasitelerine karşın talepte sert daralma yaşandı. Bu tabloyu enflasyon ve buna bağlı faiz düzeyi ağırlaştırdı. 2025 için de, “zor bir yıl oldu; umarım daha zor olmadan yılı kapatırız” diyen Özkan, 2026’dan itibaren daha iyi bir sürece girileceği görüşünde. 2025’in özelinde sektörü konkordato süreçleri ve fiyatların geri gelmesi zorladı.

Metalexpo: “Sektör için motivasyon kaynağı”

DEMPAŞ, fuarın ilk yılından beri Metalexpo’ya katılıyor. Özkan, organizasyonun her yıl daha da büyüdüğünü ve bu yıl da güçlü bir katılım gördüklerini söyledi. Metalexpo’nun hem üretici ortaklarla hem de müşterilerle bir araya gelinen verimli bir buluşma platformu olduğunu belirterek sektöre katılım tavsiyesinde bulundu.

DİR tartışması: “Devlet uzlaştırıcı olmalı”

Küresel korumacılık eğilimleri ve Türkiye’de Dahilde İşleme Rejimi (DİR) değişikliklerine de değinen Özkan, konunun uzun süredir tartışıldığını ve ana üreticilerle bu üretimin çıktısını kullanan nihai tüketiciler arasında doğası gereği bir çıkar gerilimi bulunduğunu söyledi. Çin’den gelen ucuz, sübvansiyonlu ürünlere karşı yerli üreticinin korunması gerektiğini, ancak aşırı fiyat artışlarının da nihai tüketiciyi zorlayıp ihracat kabiliyetini zayıflatabileceğini vurguladı. Özkan, “Fiyatlar ne çok yükselmeli ne de yerli üretici korunmasız bırakılmalı; iki tarafı da koruyacak mekanizmaları kurmak devletin görevi” mesajını verdi.