Büyükhelvacıgil: Türk sanayisi; kendi otomobilini, tankını, uydusunu üretecek niteliktedir
Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Türkiye’nin artık otomobilini, silahını, uydusunu, savaş gemisini, tankını, insansız hava uçaklarını ...
Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Türkiye’nin artık otomobilini, silahını, uydusunu, savaş gemisini, tankını, insansız hava uçaklarını kendi sanayicisi, mühendisi ve işçisiyle üretmeyi hedeflediğini, Konya sanayisinin bu konuda her zaman olduğu gibi üzerine düşen görevi yerine getirmeye hazır olduğunu söyledi. Büyükhelvacıgil, Türkiye’de ‘sanayi ve bilimin’ yan yana durarak, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı ile temsil ediliyor olmasının da, Türkiye’nin 2023 hedeflerinde stratejik bir önemi olduğunu belirterek, yeni Bakanlar Kurulu’nun hayırlı olması temennisinde bulundu.
Başkan Büyükhelvacıgil, Türk sanayisinin artık dünyada takdir toplayan bir nitelik kazandığını, 2011’in ilk çeyreğinde yakalanan yüzde 11’lik büyüme oranın sanayinin başarısının bir göstergesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin ilk çeyrekte yüzde 11 büyüme oranıyla ‘dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi’ olarak yeni bir tarihi rekora daha imza attığını bildiren Büyükhelvacıgil, büyümenin kalkınmaya, istihdama ve milli gelire daha fazla yansıması için İnovasyon ve Ar-Ge temelli, bilgiye dayalı sanayinin teşvik edilmesi gerektiğini, yeni kurulan Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’nın bunun için bir fırsat olduğunu vurguladı.
Büyükhelvacıgil, bugün dünyanın en önemli pazarları olan ABD, AB ve Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik ve siyasi krizlere rağmen Türkiye’nin yüzde 11 büyümesinin ülkenin artık sağlam temeller üzerinde oturduğuna bir işaret olduğunu, ancak yeni fırsatları kaçırmamak ve olumsuzlukları bertaraf etmek için de ekonomide bazı rötuşlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Cari açığın yeni dönemde ülkemizin önünde bir sorun olarak durduğunu aktaran Büyükhelvacıgil, “Cari açığın frenlenmesi lazım. Fakat alınacak önlemler hiçbir zaman üretimi ve istihdamı olumsuz etkilememeli. Cari açıkla, para politikalarının yanı sıra, geniş çaplı bir mücadele başlatılmalıdır. İleri teknoloji ihracatı, ithalat kalemlerinin Türkiye’de üretiliyor olması cari açığın azaltılması için köklü bir çözüm yoludur” dedi. 2011 yılının ilk 5 ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 55.4 olduğunu hatırlatan Büyükhelvacıgil, sanayide kullanılan ara mallarının ithalatının yanı sıra, üretilmesinin de önemli olduğunu aktardı.
Büyükhelvacıgil, sözlerine şu şekilde devam etti:
“ Türkiye, kalkınma ve demokrasi hamlesinin eşiğinde. Dünya ekonomik ve siyasi olarak yeniden şekillenirken, Türkiye de bu yeni dünyada masaya oturan bir ülke konumunda. Bu masada kalıcı olmanın, başarı göstermenin yolu ekonomiden geçiyor. Bu yüzden Türkiye’nin yakaladığı başarılı ekonomik büyüme rakamları ve gösterdiği yüksek performansın, ekonomik kalkınma ile taçlanması gerekiyor. Bu hedef doğrultusunda; ekonomiyi destekleyecek bütün unsurları seferber etmeliyiz.
2011’in kalan dönemlerinde reel sektörü destekleyen, işsizliğe, cari açığa olumlu yansıyacak önlemler alınmalıdır. Yatırım ve üretim teşvikleri artırılmalıdır. Yerli üreticinin, rekabet gücünü artıracak yeni reformlara ihtiyacı var. Yeni pazarlar keşfedilmeli, özellikle Ortadoğu ülkeleri ile olan ticaret hacmi artırılmalıdır.
Türk sanayicisi her zaman üzerine düşeni yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Yılın ilk çeyreğinde gösterilen yüzde 11’lik büyüme başarısında imalat sanayinin yüzde 3.1 olan katkısı da bunun bir göstergesidir.”
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.