ÇAĞ ÇELİK GENEL MÜDÜRÜ ERCÜMENT ÜNAL: “2024’TEKİ İHRACAT REKORUMUZU 2025’TE DE SÜRDÜRMEK İSTİYORUZ”
Çağ Çelik Genel Müdürü Ercüment Ünal, 2024 yılını değerlendirdiği röportajda, şirketin ihracatta rekor kırarak 2023 performansını geride bıraktığını ve global talepteki daralmaya rağmen doğru stratejilerle büyümeye devam ettiklerini belirtti. Ünal, 2025’te toparlanma beklerken, 2026’da devreye girecek karbon ayak izi düzenlemelerinin sektörü yeniden şekillendireceğine dikkat çekti.
ÇAĞ ÇELİK GENEL MÜDÜRÜ ERCÜMENT ÜNAL İLE 2024’ÜN İLK 10 AYI, İHRACAT BAŞARISI VE 2025-2026 ÖNGÖRÜLERİ
Ocak 2025 itibarıyla geride bıraktığımız 2024 yılının ilk 10 ayını değerlendiren Çağ Çelik Genel Müdürü Sn. Ercüment Ünal, kısa süre önce “Proemtia Piyasa Analizi” programının konuğu oldu. İstanbul’daki Çağ Çelik Plaza ofisinde gerçekleşen röportajda, şirketin ihracattaki başarısından global piyasalardaki daralmaya, ithal ürün rekabetinden 2026 yılında gündeme gelecek karbon düzenlemelerine kadar pek çok önemli konu ayrıntılarıyla ele alındı.
Aşağıda, tamamı soru-cevap formatında hazırladığımız röportajın uzun ve detaylı özetini bulabilirsiniz:
Soru: Çağ Çelik’i Tanımayanlar İçin Şirketinizi Kısaca Tanıtır mısınız?
Ercüment Ünal: Öncelikle hoş geldiniz. Çağ Çelik, 1978 yılında kurulmuş ve tamamen vasıflı uzun mamul kategorisinde faaliyet gösteren bir demir-çelik şirketi. Faaliyet alanımız tel, çivi ve çeşitli alaşımlı çelik türleri gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Şu an 120’den fazla ülkeye ihracat yapıyor, %80’in üzerinde dış pazarlara satış gerçekleştiriyoruz. Üretim tesisimiz Karabük’te, İstanbul’da da Çağ Çelik Plaza adıyla yönetim ve pazarlama ofisimiz bulunuyor. Karabük’teki tesisimizde iki ayrı sıcak haddehane ve bir soğuk hatta üretim gerçekleştiriyor, toplam 750 bin ton fiili haddeleme kapasitesiyle iç ve dış pazarlara ürün sunuyoruz. Amacımız, kaliteden ödün vermeden rekabetçi olabilmek ve dünyanın dört bir yanına erişebilmektir.
Soru: 2024’ün İlk 10 Ayı Nasıl Geçti? 2023 ile Kıyaslayınca Hangi Farklılıkları Gördünüz?
Ercüment Ünal: 2024, küresel finansman maliyetlerinin yükseldiği ve jeopolitik risklerin de etkisiyle daralan bir pazar talebinin yaşandığı yıl oldu. Buna rağmen kendi öz kaynaklarımız ve maliyet yönetimimiz sayesinde sağlam bir performans gösterdik. 2024’ün ilk 7 ayında, 2023 yılının tamamındaki ciroyu yakalamış durumdayız. Bu bizim açımızdan son derece önemli bir gösterge. Dünya genelinde çeliğe olan talebin %7 ila %10 arasında daraldığı söyleniyor ama biz “Doğru pazar, doğru ürün, doğru maliyet” yaklaşımı sayesinde bu daralmadan ziyade yeni pazarlara ve mevcut iş ortaklıklarına odaklanarak yol almaya çalışıyoruz.
Soru: Yüksek Oranda İthal Girdi ve Ürün Girişi Sektörü Nasıl Etkiliyor?
Ercüment Ünal: Evet, geçen senelerde de benzer bir konuyu konuşuyorduk. Bazı yıllar ithal ürünler çok daha yoğun gelebiliyor. Ancak ben her zaman ithalattan korkmamak gerektiğini söylüyorum. Rekabeti artıran, doğru kalite ve doğru fiyatla gelen bir ithal ürün, sektörün kendini geliştirmesi için de bir fırsat demek. Üstelik biz ihracat yaptığımız için, özellikle ithal hurda ve yarı mamule ihtiyaç duyuyoruz. Bu girdi maliyetlerimizi doğru yönettiğimizde, nihai mamul fiyatında daha rekabetçi olabiliyoruz. Elbette yerli üretimi korumak ve doğru politikaları uygulamak önemli, fakat ithalatın tamamen durması yerine belli bir denge içerisinde devam etmesi sektörü canlı tutuyor.
Soru: Son Dönemde Çelik Fiyatlarında Yaşanan Düşüşün Sebebi Nedir?
Ercüment Ünal: 2024’ün başında, dünya genelinde kömür ve demir cevheri fiyatlarında yükseliş görmüştük. Ardından bahar ve yaz aylarında bu emtia fiyatları ciddi şekilde düştü. Kömür mesela 350 dolardan 200 dolarlara, demir cevheri de 130-140 dolar seviyelerinden 100 dolar altına geriledi. Girdi maliyetleriniz düşünce, elbette nihai ürün fiyatlarınız da düşme eğiliminde oluyor.
Ancak piyasa şartları gereği, bazen maliyet düşüşünden daha fazla fiyat baskısı hissediyoruz. “Alıcı piyasası” olarak adlandırdığımız bu dönemde, alıcılar girdi maliyetlerinin 10 dolar düşmesini 20 dolar fiyat indirimi olarak talep edebiliyor. Bu da üreticinin marjlarını etkiliyor. Ama yine de emtia gerilediğinde sektöre belli bir soluklanma alanı sağlanıyor diyebiliriz.
Soru: İhracat Pazarlarında Mevcut Durum Nedir? Özellikle Avrupa ve Orta Doğu’da Canlanma Var mı?
Ercüment Ünal: 2024 yazında Avrupa’da tatil dönemi nedeniyle bir durgunluk yaşadık, fakat Eylül’den itibaren stok yenileme sürecine giren Avrupalı firmalardan siparişler gelmeye başladı. Romanya, Sırbistan, Arnavutluk, Yunanistan gibi bölge ülkelerinde talep hız kazandı. Almanya’da ekonomik yavaşlama olsa da tamamen durgun bir tablo yok.
Orta Doğu’da özellikle Suudi Arabistan, büyük projelerle neredeyse yeniden yapılanma halinde. Dammam ve Riyad gibi şehirlerde ciddi inşaat ve altyapı yatırımları söz konusu. Birleşik Arap Emirlikleri de benzer şekilde bizim ürünlerimizi talep ediyor. Hatta bazen Singapur gibi Uzak Doğu ülkelerine bile fiyatımız rekabetçi olduğu için sevkiyat yaptığımız oluyor. Dolayısıyla dünyada talep yok demek yerine, talebin yer değiştirdiğini veya projelerin yönünün kaydığını söylemek daha doğru.
Soru: 2025 ve Sonrası İçin Nasıl Bir Projeksiyon Yapıyorsunuz? Karbon Düzenlemelerinden Bahsetmiştiniz…
Ercüment Ünal: Evet, 2025’e girmiş bulunuyoruz ve öngörümüz, bu senenin ilk yarısında talebin sınırlı büyüme trendinde ilerleyeceği yönünde. 2025’in ikinci yarısında ise genel bir toparlanma, hatta belki fiyatlarda kademeli bir yükseliş bile görebiliriz. Tabii bu, jeopolitik risklerin daha fazla derinleşmemesi ve para politikalarının da üretimi destekleyecek yönde ilerlemesine bağlı.
Öte yandan, en kritik konulardan biri 2026’da yürürlüğe girecek karbon düzenlemeleri. Avrupa Birliği, Sınırda Karbon Düzenlemesi (CBAM) gibi yaptırımlarla ihracatçıları daha düşük karbonlu üretime zorluyor. Çağ Çelik olarak, yeşil enerji kullanımı, üretim süreçlerimizin modernizasyonu ve emisyonu azaltıcı teknolojilerin devreye alınması konularına ciddi yatırım yapıyoruz. Bu düzenlemeler, sektör için bir zorluk gibi görünse de, erken aksiyon alan şirketler için aslında yeni fırsatlar yaratacak. Daha temiz üretim yapanlar rekabet avantajı elde edecek.
Soru: Son Olarak 2024 Değerlendirmesi ve 2025’te Mesajınız Nedir?
Ercüment Ünal: 2024, tüm zorluklarına rağmen ihracatta rekor kırdığımız ve 2023 yılını geride bıraktığımız bir yıl oldu. Finansman maliyetleri ve kur dalgalanmaları gibi etmenler sektörü zorlasa da, doğru pazar analizleri ve öz kaynakların etkin kullanımı sayesinde güçlü bir performans gösterdik. 2025’e biraz daha temkinli iyimserlikle bakıyoruz. Bölgesel riskler sürse de dünyada çeliğe ihtiyaç bitmiyor, sadece talebin yönü ve niteliği değişiyor.
Karbon ayak izi düzenlemelerinin, 2026’dan itibaren hepimize yepyeni bir dönemi işaret ettiğini unutmamak gerek. Burada çevreci üretime geçiş, hem ülkemiz hem de sektörümüz için bir mecburiyet. Çağ Çelik olarak bu dönüşüme hazırlığımız tam. Karabük’teki tesislerimizde hem verimliliği artıran hem de emisyonu azaltan yatırımlara hız verdik. 2025-2026 döneminde de Türkiye’yi global pazarlarda güçlü, çevreci ve rekabetçi bir oyuncu olarak temsil etmeye devam edeceğiz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.