Çelik Üretimi Büyümede Dünya İkincisi Oldu Yerli Hurda 9 Milyon Tona Çıktı
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, çelik üretiminde 6 milyon ton olan yerli hurda teminini bu yıl 9 milyon tona çıkardıklarını belirterek, “Bir yıl içinde Türkiye’nin yurtiçi hurda temininde yüzde 50 arz artışı olmuş. Ayrıca çelik üretim artışında da G.Kore’nin ardından dünya ikincisi olduk” dedi.
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, çelik üretiminde 6 milyon ton olan yerli hurda teminini bu yıl 9 milyon tona çıkardıklarını belirterek, “Bir yıl içinde Türkiye’nin yurtiçi hurda temininde yüzde 50 arz artışı olmuş. Ayrıca çelik üretim artışında da G.Kore’nin ardından dünya ikincisi olduk” dedi.
Ekinci, 2011’i 18 milyon ton ihracat ve 15.2 milyar dolar ihracat geliri ile tamamlamaya hazırlandıklarını da belirterek 2012’de bunu 17.5 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Cari Açıkla Mücadele
ÇİB Başkanı Namık Ekinci, 2011’in Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin derinleşmesi, global ekonomik durgunluk ve bazı Arap ülkelerinde yaşanan krizlere rağmen Türkiye için genel olarak olumlu geçtiğini söyledi. Cari açıkla mücadelede hükümetin başlattığı hamlelere destek verir şekilde faaliyetlerini sürdürdüklerini aktaran Ekinci, şöyle konuştu: “Hammadde olarak hurda ithalatı 9.5 milyar doları buluyor ama hurda kullanımında yerli payını 6 milyon tondan 9 milyon tona çıkardık. İbrahim Tatlıses’in dediği gibi Oxford vardı da biz mi okumadık? Türkiye’de hurda vardı da biz mi kullanmadık? Biz olanı kullanmaya çalışıyoruz.”
34 Milyon Tona Gidiyor
Ekinci, üretimin 2011’in 11 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.6 artışla 30.9 milyon tona yükseldiğini, yıl sonunda ise bunun 34 milyon tonu bulacağını vurguladı. Güney Kore’nin ardından dünyada üretim artışında 2’nci sıraya yerleştiklerini hatırlatan Ekinci, yine 11 aylık dönemde ihracatta da yüzde 26.5 artış yakalayarak 13.9 milyar dolara ulaşıldığını, yıl sonunda ise dış satışların 18 milyon ton ile 15.2 milyar dolarlık bir seviyeyi bulacağını söyledi. 2011 yılı başında ‘Arap Baharı’ ismiyle başlayan bazı Kuzey Afrika ülkeleri ile Ortadoğu ülkelerindeki gelişmeleri de değerlendiren Ekinci, “Bize bahar diye lanse ettiler ama derin bir kış gibi çok uzun sürdü. İhracatımız, Libya’ya 702 bin ton, Yemen’e 121 bin ton, Suriye’ye 112 bin ton azaldı” dedi.
Büyüme Sürecek
Namık Ekinci, 2012 yılı beklentilerini de şöyle özetledi: “Küresel krizi de dikkate alarak ihtiyatlıyız. Ancak yurtiçi talebin güçlü olmasından dolayı derin sıkıntı beklemiyoruz. Yassı ve yapısal çelik mamullerine yönelik yatırımlarla sektör ürün çeşitliliğini artırarak daha esnek bir yapıya ulaşacak. 2012’de yüzde 10 büyümeyle ve 38 milyon tona ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Arap dünyasında yaşanan gelişmelerin 2012’de sektör açısından belirleyici olacağını düşünüyoruz. Körfez ülkeleri ise artan petrol fiyatlarından dolayı altyapı çalışmalarına yeniden hız verecek. Latin Amerika’daki pazar araştırmalarımız bu bölgeye de ihracat artışı sağlayacağımızı ve dış satışlarımızın 20 milyon ton ve 17.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.”
2 Milyar Dolarlık Bağlantı Hedefi
Demir çelik üreticileri önümüzdeki yıl 8 yeni ülkeye giderek 2 milyar dolarlık bağlantı yapacak. Ayrıca, Azeri gazını Türkiye'ye taşıyacak projeden de 2 milyar dolarlık pay almak için yarışacak. Demir-çelik sektörü 2012 yılında atağa geçiyor. Dünya genelinde yaşanan krizi fırsata çevirmeye hazırlanan sektör temsilcileri 2012 yılında bir taraftanTürkiye'de yapılan ve maliyeti 5 milyar dolara ulaşması beklenen Trans Anadolu Doğalgaz Borusu Hattı projesinden pay kapacak. Diğer taraftan da bugüne kadar demir-çelik ürünlerinin satılmadığı 8 ülkeye gidecek. Demir-Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, 2011'i 17 milyon 696 bin ton ile 15 milyar dolarlık ihracatla kapatacaklarını söyledi.
20 Milyon Tona Çıkar
Dünyada yaşanan durgunluğa rağmen üye firmaların kapasitelerini artırarak yeni yatırımlar yaptığına dikkat çeken Ekinci, "Bu yüzden 2012'de yeni pazar arayışına giriyoruz. Hedefimiz bugüne kadar mal satılmayan ülkelere gitmek ve ihracatımızı 20 milyon tona çıkarıp 17 milyar 500 milyon dolarlık ihracat geliri elde etmek" dedi. Toplam 22 firma ve 28 kişilik Türk çelik ihracatçıları heyeti 2012'de 8 yeni ülke ile irtibata geçecek. Heyet Mart 2012'de önce Hindistan'da üç şehir, Mumbai, Kolkata ve Delhi'ye gidilecek. Ardından Nijerya, Angola, Fildişi, Arjantin ve Brezilya,'ya yönelecek. Daha önce gidilen Şili, Peru ve Kolombiya'dan gelen gelecek demir çelik heyetleri de Türkiye'de ağırlanacak.
Büyük Projelere Bakıyoruz
Erciyas Çelik Boru Başkanı Ahmet Erciyas da Azeri doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Trans Anadolu Doğalgaz Borusu Hattı projesine göz diktiklerini söyledi. Erciyas, "5 milyar dolara mal olması beklenen projeden yerli üreticiler olarak en az 2 milyar dolarlık pay almak istiyoruz. Bununla ilgili Ankara nezdinde gerekli girişimleri yapacağız" dedi.
Çelikte En Ucuz Ülkeyiz
Son dönemde inşaat firmaları tarafından demir çelik fiyatlarının pahalı olmasına yönelik şikayetlere cevap verenNamık Ekinci, dünyada inşaat çeliğini en ucuz satan ülkenin Türkiye olduğunu iddia etti. Ekinci, "Çelik fiyatları dünya piyasasında belirleniyor. Bu nedenle bizim yurtiçinde çeliğin fiyatını piyasanın çok altında tutma şansımız yok. 2012'de de dünya piyasalarına paralel fiyat politikamız olacak" dedi.
Demir fiyatlarındaki yükselişe tepki gösteren müteahhitlere, Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci'denyanıt geldi. Ekinci, bazı müteahhitlerin kendi hatalarını bertaraf etmek için günah keçisi aradıklarını, bunun için de çelik sektörünü kullandıklarını söyledi.
Kalkınmanın Bedeli Olarak Görmeli
Ekinci cari açık konusunda ise "Türkiye'de hurda vardı da biz mi kullanmadık" dedi. Mümkün olduğu kadar iç kaynakların kullanılması yönünde istekleri olduğunu anlatan Ekinci, "Cari açığı biraz daha incelediğimiz zaman, şunu görüyoruz; bir taraftan ithalat var. Diğer taraftan da iç tüketim ve ihracat var. Bunlara baktığımız zaman, ihracat, cari açığı azaltıcı rol oynuyor. Yaptığımız ihracattaki katma değer sayesinde cari açık 10 olacaksa, 9.5 oluyor. Ayrıca diğer sanayi sektörlerine sağlanan girdi sayesinde ortaya çıkan ithal ikamesini de gözardı etmemek gerekiyor.
TOKİ Boyası ve Sektörü Var
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dalbeler ise demir fiyatlarının artmasının tamamen arz-talep dengesinden kaynaklandığını söyledi. Dalbeler, müteahhitlerin demir fiyatlarının artması nedeniyle şikayet etmesi konusunda şu açıklamalarda bulundu: "Müteahhitler bir taahhüt işine girer, belli bir öngörüyle hareket eder, fiyatları belirler. Ama işe başladığında süreç içinde fiyatlar dalgalanmaya başlar ve yaptığı hesap tamamen değişir. Onların sıkıntısı oradan kaynaklanıyor. Özellikle TOKİ inşaatlarında belli taahhüde giriyorlar. Bence burada sorgulanması gereken inşaattaki muayyen bedelin yüzde 40-50-60 kırılıp, o işlerin nasıl alındığı. Bugün Türkiye'de herkesin bildiği başka bir gerçek daha var. TOKİ Boyası, gibi bir sektör var. Eğer siz inşaat maliyetini olabileceğin altında öngörüyorsanız daha sonra işin altından kalkamazsınız. Kaliteden verilen tavizler ve çelik sektörünün haksız yere suçlanmasının ardında ihale sistemindeki aksaklıklar yatıyor."
Demir, Olay Yerinde Yok
Namık Ekinci, müteahhitlerin demir fiyatlarındaki artış konusundaki şikayetlerine de yanıt verdi. Son günlerde bir kısım müteahhitlerin kendi eksikliklerini, hatalarını bertaraf edebilmek için günah keçisi aradıklarını belirtti.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.