Demirçelik Projelerinde Mühendislik Üssü: Hidropar Kocaeli
Özellikle demir çelik sektöründeki projelerde sunmuş olduğu yaratıcı çözüm ortaklığıyla tanınan ve sektörde adından sıkça söz ettiren Hidropar Kocaelinin kurucusu Tunç Atıl ile bir söyleşi gerçekleştirdik
HİDROPAR KOCAELİ
Özellikle demir çelik sektöründeki projelerde sunmuş olduğu yaratıcı çözüm ortaklığıyla tanınan ve sektörde adından sıkça söz ettiren Hidropar Kocaeli’nin kurucusu Tunç Atıl ile bir söyleşi gerçekleştirdik…
Tunç bey, sektörle ilgili sorularımıza geçmeden önce kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1959 yılında İstanbul’da doğmuşum. 1978’de İstanbul Özel Alman Lisesini, ardından Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği ve 1984’de İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü Gece Bölümlerini bitirdim. İş yaşamına 1982’de Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği son sınıfta okurken, bir iş ilanı için referans talebiyle başvurduğum değerli hocam Ahmet Kuzucu’nun yönlendirmesiyle, Hidropar A.Ş.’de yarı zamanlı işe başladım. O gün birisi bana 29 yıl sonra aynı konuda çalışmaya devam edeceğimi söylese, inanmazdım.
Peki sonrasında iş yaşamınız nasıl devam etti?
1986-1987 yıllarında Demetaş A.Ş’de Teknik Pazarlama Müdür Yardımcısı olarak çalıştım. 1987-1990 yılları arasında ortağı olduğum Dinamik Makina Ltd. Şti’nde devam ettim. 1990 yılında Rexroth Hidropar A.Ş.’ye geri dönme isteğimi ilettiğim zamanın Genel Müdürü Sayın Fikret Dalkıran’ın “Hoş geldin” cevabı, iş yaşamımda aldığım en büyük hediye idi. 1995’te, o dönemde 100 Alman firması haline gelen Mannesmann Rexroth A.Ş’deki yönetim değişikliğiyle birlikte, tüm sektörlerden sorumlu Proje, Satış ve Pazarlama Müdürlüğü görevini 3 yıl boyunca sürdürdüm.
1998 yılında, yönetimin de desteğiyle Doğu Marmara bölgesi ana bayi olarak Hidropar Kocaeli Ltd. Şti.’ni kurdum. İki çalışma arkadaşımla birlikte başladığımız bu yolculukta, bugün sekizi mühendis, 30 kişiden oluşan uzman bir ekibe ulaştık. Bölgenin yapısı gereği, Demir Çelik firmaları ağırlıklı olmak üzere tüm sektörlere hizmet vermeye devam ediyoruz.
Hidropar Kocaeli’yi yurtiçi ve yurtdışındaki zor ve önemli mühendislik projelerindeki başarılı çalışmalarıyla ismini duyuyoruz. Firmanızın genel çalışma alanları hakkında neler söylersiniz?
Firmamız; Hidrolik başta olmak üzere, Elektrikli Tahrik ve Kontrolü, Doğrusal Hareket ve Montaj Teknolojileri ve Pnömatik konularında Proje, Satış ve Satış Sonrası Etkin Servis, Devreye Alma, Anlaşmalı Bakım ve Eğitim hizmetleri ile müşterilerimizin gereksinimlerini tümüyle karşılamaya yönelik çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Özellikle ağır sanayilerden biri olan Demirçelik projelerindeki çalışmalarımızla birlikte müşterilerimizin mühendislik desteği ve anahtar teslim projelerde tercih ettiği çözüm ortağı firma konumunda olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
Demir çelik sektörü; dergimizin ve okur kitlemizin temelini oluşturuyor. Birçok sektöre yön veren, demir çelik ile nasıl tanıştınız?
İş yaşamına başladığım ilk andan itibaren kendimi Demirçelik sektörünün içerisinde buldum diyebilirim. Çünkü hidrolik, Demir Çelik sektörü için vazgeçilmez bir hareket teknolojisidir. İlk ziyaretlerimden biri İskenderun Demir Çelik, bir diğeri de Erdemir oldu. O gün dahi devasa yapılarıyla onlarca fabrikayı içlerinde barındıran bu tesisler, genç bir mühendis için fazlasıyla etkileyici idiler. 1990 yılında Rexroth’un organizasyonu içerisinde, Demir Çelik Proje Grup Müdürü olarak Erdemir Kapasite Arttırma ve Modernizasyon yatırımlarında alınan projelerden sorumlu oldum.
Demir çelik sektöründeki ilk projelerinizden bahsedermisiniz?
Erdemir’de, Asitleme hattı, Temperleme hattı, Sıcak haddehane (Steckel Mill) ve Sürekli Döküm hatlarında; VAI (Voest Alpine Industrieanlagenbau) firmasından siparişi alınarak yapılan hidrolik sistem projelerini; tasarım aşamasından, tüm malzeme temini, imalat ve devreye alma çalışmalarına kadar Rexroth uzman mühendislerinin de desteğiyle gerçekleştirdik. Bugün bize çok basit gelen bir valf standının ne demek olduğu, kolektörlerin nasıl düzenleneceği gibi birçok bilgiyi o dönem öğrendim. Bu projeler, firmamızın ve benim uluslar arası ölçekte Demir Çelik sektörü hidrolik sistemlerini öğrenmesi ve uygulamamız için önemli bir başlangıç olmuştur. O günlerde Erdemir proje sorumlularıyla gerçekleştirilen yakın çalışma, bugün de süren karşılıklı saygı ve dostlukların temelini oluşturmuştur.
Devam eden süreçte, Hidropar Kocaeli olarak demirçelik sektöründe önemli projelerde imzanızın olduğunu biliyoruz. Bunlardan da bahsetmek ister misiniz?
2004 yılında Erdemir’de, 4. Slab Isıtma Fırını hidrolik sistemi projesini gerçekleştirip devreye alarak, kendi adımıza bir ilki gerçekleştirmiştik. Daha sonra CVS Makina ile demir çelik hidrolik sistemleri alanında başlayan partnerlik, sadece devreye alınmış olanları sayarsak, ilk olarak Kürüm Arnavutluk’ta 25 ton kapasiteli ark ocağı projesinden, İDÇ, Nursan ve Tosçelik firmalarında 130 ton kapasiteli olmak üzere toplam 20 adet ark ocağı, 16 adet pota ocağı ve 4 adet sürekli döküm tesisinin (CCM) tüm hidrolik sistemleri, bir adedi profil olmak üzere 6 adet haddehanenin tüm hidrolik ve sıvı yağlama sistemlerine kadar uzandı. Bu projelerin önemli bir bölümü de yurtdışında gerçekleştirildi ve kriz dönemi sonrasında imzalanan yeni sözleşmelerle gerçekleştirilmeye devam ediliyor.
İçinde bulunduğunuz süreçlere paralel olarak, Türkiye’de sektörün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Demir çeliğin dünya ve ülkemiz ekonomisinde çok önemli ve etken olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Dünya pazarındaki payımızı koruyabilmek ve arttırmak adına Türkiye Demir Çelik sektörü için kaliteyi yükseltici, verimlilik ve kapasite artışı amaçlı yatırımlar sürekli olarak devam ediyor.
Demir çelik sektöründe gücün aktarım yöntemleri arasında hidrolik sistemler hala en önemli yeri tutmaktadır. Yüksek hassasiyet ve gücün bir arada olması burada temel etmendir. Geri kazanılan çeliğin takriben 96’ sı yeni çelik üretimi için ayrılırken 4’ü ise bakır üretimi için kullanılır. Bu da hurda ile üretim yapan demir çelik firmalarının gerekliliğini göstermektedir. Hidrolik sistemler, hurda ile üretim yapan firmalarda yoğun olarak kullanılmaktadır.
Firma olarak, bu sektördeki yatırımcılara, önerileriniz nelerdir?
Firmamızın demirçelik sektöründe yurtiçi ve yurtdışında yaptığı önemli mühendislik çalışmaları sayesinde bu sektörde üst düzeyde deneyim kazandığımızı bir kez daha ifade edebilirim. Bazı sistemlerin uluslar arası kredilerden oluşan zorunluluk olsa da yurtdışı firmalarına verilmesini üzücü bulduğumu ifade etmek isterim. Bizler Hidropar Kocaeli olarak, uluslararası standartları yakalamış mühendislik desteğimiz ile anahtar teslim projeler dahil olmak üzere bu tür projelere yatırım yapmak isteyen firmalara mühendislik desteği konusunda tam güvence vermekteyiz.
Şunu çok hepimiz çok iyi biliyoruz. Firmaların kalıcı başarısında en az teknik bilgi kadar yönetim bilimine hakimiyet çok önemlidir. Bu konudaki yönetim felsefeniz ve yaklaşımınızdan bahsetmek istermisiniz?
Yönetim anlayışımızı; firmamızın kurulduğu günden bugüne kadar “En büyük değerimiz İNSAN” felsefesi üzerine kurduk. Bu felsefemizi, 13 yıldır hem iç müşteri hemde dış müşteri noktasında gerçekleştirmeye gayret ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bunun için, alanlarında uzman yönetim eğitmenleri ile tüm kademelerimizde bu felsefemizin uygulanmasını sağlamak için, ekibimizi ciddi kişisel gelişim eğitimleri ile destekliyoruz. Mühendislik alanındaki başarılarımızın önümüzdeki on yıllarda da sürdürülebilir olması için, profesyonel olarak kurumsallaşma yönünde çalışmalarımızı özenle ve planlı bir şekilde sürdürüyoruz. Şirketimiz yönetiminin çağın koşullarına uygun olması için ilgili uzmanlardan da gerekli tüm desteği alıyoruz. Biliyoruz ki; “BAŞARI PAYLAŞTIKÇA BÜYÜR”.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.