Dr. Mustafa KOÇAK: 80 ülkeye ihracat yapıyoruz
Gedik Holding CEOsu Dr. Mustafa Koçak ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Gedik Holding CEOsu Dr. Mustafa Koçak ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
1979 ODTÜ’ den mezun olduktan sonra 5 yıl İngiltere 25 yıl da Almanya da metal ve kaynak teknolojileri, metal yorulması ve kaynaklı yapılarda kırılma mekaniği üzerinde bilimsel ve teknolojik araştırmalar yaptım. 2008 yılı sonunda Gedik Holding’ deki CEO görevime başladım.
Gedik Holding, bünyesinde başta 1963 yılından beri üretim yapan Gedik Kaynak olmak üzere, Hendek’te Gedik döküm ve Vana üretim fabrikası, İstanbul Pendik de ise Gedik Kaynak, Gedik Üniversitesi ve Gedik Test Merkezindeki faaliyetleri ile hizmetlerini sürdürmektedir.
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün ve hizmetlerden bahseder misiniz?
Gedik Kaynak olarak yarım yüzyıllık bir deneyim ve kendi ArGe’ mize dayanarak geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizi içeren kaynak elektrodları, gaz altı ve toz altı kaynak telleri, kaynak tozları ve kaynak makineleri üretiyoruz. Kaynak sarf malzemelerini GeKa, Makinelerimizi GeKa Mac olarak yaklaşık 80 ülkeye de ihraç ediyoruz. Gedik Test Merkezi (GTM) olarak da tahribatsız muayene (NDT) uzmanlık eğitimleri verirken, NDT teknik hizmetleri de sanayicilerimize sunuyoruz. Bunun yanı sıra uluslar arası kaynak mühendislik (500 saat) ve inspektörlük eğitimlerini Gedik Eğitim Vakfı (GEV) ve Gedik Üniversitesi çatısı altında verip, ülkemiz insanlarına kaynak alanında uzmanlaşma olanağı sağlıyoruz.
Türkiye’de bunun sorumluluğunu üstlenerek, bu eğitim ve sertifikalandırmanın bizzat bizim ülke uzmanlarımız tarafından yapılmasını sağlayıp eğitimlerin uluslar arası standartlara göre yapılmasını ve sürekliliğini sağlıyoruz. Kaynaklı üretimlerde gerekli olan otomasyonu sağlayabilmek için endüstriyel robotlu kaynak sistemlerini mühendislik tasarımları ile GeKa Robot olarak sanayimize sunuyoruz.
Kaynak denilince akla klasik iki parça demirin birbirine tutturulması geliyor. Ama durum öyle değil. Kaynak teknolojisi nasıl ortaya çıkmış? Bizlere kaynağın tarihçesinden bahseder misiniz?
Kaynak 19. yüzyılın sonlarına doğru birbirinden bağımsız birçok ülke araştırmacıları tarafından bulundu. İlk olarak sadece oksi-asetilen (oxy-acetylene) kaynağı olarak mobil cihazı ile tamir işleri için kullanıldı. Elektrik enerjisinin bulunması ve artması ile arc kaynağı olarak 20. yüzyılda giderek artarak gelişti. 1. Dünya savaşı yıllarında 1914- 1918 kaynak tamirden kaynaklı üretime geçti ve hızla gelişti. Maalesef savaşlar teknolojide birçok alanda itici güç rolünü oynuyor.
“Gedik Eğitim Vakfı (GEV) ve Gedik Üniversitesi çatısı altında eğitimler verip, ülkemiz insanlarına kaynak alanında uzmanlaşma olanağı sağlıyoruz”
1897 – 1914 arasında asetilen sadece aydınlatma amaçlı kullanılıp, asetilen ticareti yapılırken, birçok ülke aydınlatma pazarından daha çok kaynak uygulamasına önem verdi ve asetilenin ana pazarı kaynak oldu.
Asetilen için oluşan ticaret odaları giderek ulusal kaynak organizasyonları oldular ve IIW Organizasyonunun oluşumuna katkıda bulundular. Elektrik ve asetilen arasındaki rekabet sürecinde 1919 da Amerikan Kaynak Derneği (AWS) kuruldu. Yapılan tüm kaynaklı çalışmalar gaz esaslı idi.
1950 lere ve hatta sonrasına kadar “perçinleme” ile birleştirme en geniş uygulanan birleştirme teknolojisi olarak kaldı. 2. Dünya savaşı yıllarında büyük çelik yapılarda, (örneğin; US Liberty Ships) kullanılan kaynaklarda büyük kırılmalar oldu. 1930 larda Belçika’da bazı köprüler yıkıldı.
Bazı ülkelerde basınçlı kaplarda patlamalar oldu. Tüm bunlar kaynaklı yapılarda bilimsel incelemeleri gerekli kıldı.
Malzeme bilimi ile mühendislik bilgilerinin sentezi ile kaynak teknolojisi, bu deneyimlerden ders çıkararak, gelişti ve ark kaynağı esasında tüm tersanelerdeki perçin teknolojisinin “çekiç seslerini” bitirdi ve bu günlerin modern ve emniyetli / güvenilir teknolojisi haline geldi.
Bugün kaynak yapılacak malzemenin çeşidine, malzemenin kalınlığına, üretim hızınıza, kaynaklı parçanın tasarımına, kullanım alanına, üzerine gelecek yüklere , sıcak yada soğuk şartlara uygun olabilecek kaynak teknolojisi seçmek ve uygulamak mümkün. Modern malzemelerin gelişimine ayak uyduran, biz kaynak sarf malzemesi üreticileri, bugün her türlü malzemeye uygun elektrod yada kaynak teli, tozu, makinesi, robotlu sistemini sunabilmekteyiz.
Sanayide kaynak teknolojisinin önemine bizler için değinir misiniz? Sanayicilerimiz neden robotlu kaynak teknolojisine geçiş yapmalı? Robotlu kaynağın ne gibi artıları var?
Metal parçaların bir sistem olarak iş yapabilmesi, bir fonksiyonu yerine getirebilmesi için bir başka parça ile mutlaka birleştirilmesi gerekir. Kaynak operasyonu olarak adlandırdığımız bu üretim metodu malzeme bilgisi, makine tasarım ve mekanik bilgisinin yanı sıra kaynakçının “el melikesini, ustalığını”, yada kullanılan otomasyon sisteminin “becerisini”, iyi programlanmış olmasını gerektirir. Kısaca “kaynak, metalurji ve mühendislik bilgilerinin ve becerilerin bir sentezidir”.
İyi bir kaynaklı üretimin tekrarlanabilir olması elzemdir. Yani her parçada yada sistemde aynı kalitede kaynaklı üretimin yapılabilmesi ve bunun da hızlı eksiksiz yapılabilmesi için robotlu kaynak bir zorunluluktur. Sürekli, aynı kalitede ve hızlı kaynak operasyonları ancak doğru seçilmiş parametrelerle kaynak teli kullanımı ve endüstriyel robotların iş parçasına göre programlanması ile olanaklıdır. Uluslar arası rekabete kalite ve fiyatla dayanabilmek, zaten birçok iş kolunda robotlu kaynak kullanımına geçilmesini zorunlu kılmıştır ve bu robotlu otomasyona geçiş süreci ülkemizde halen devam etmektedir.
İleri sanayi faaliyetlerinde otomasyon bir zorunluluktur. Özellikle kaynaklı üretim yapan iş kollarında çalışan insan, robotu programlayan, kullanan bir konumda olmalıdır ve bunun için de ülkemizde yetişmiş teknik elemanlara ihtiyaç vardır. Bunun için de Gedik Kaynak ve Gedik üniversitesi olarak “Robot Akademisi” kurduk.
Burada robotu güvenli bir şekilde kullanabilecek, kaynak yapan teknikerler, mühendisler yetiştireceğiz ve ülke sanayisine bu alanda da hizmet vereceğiz.
Kaynak sektörünün Türkiye’deki gelişimi nasıl yaygınlaşmış? Türki- ye’de kaynak sektörünün Pazar büyüklüğü hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? Dünya ile kıyasladığımızda ülkemiz nerede konumlandırılıyor?
Gedik Kaynak Türkiye’de kaynak sektörünün öncü firmasıdır. 1963 den beri kaynak sektörünün ihtiyacı olan tüm önemli ürünlerini ülkemizde üreterek ve insanlarımızı eğiterek ulusal sanayimize hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra üretiminin yaklaşık yarısını 80 kadar ülkeye ihraç ederek uluslar arası pazarlarda da ülkemizi temsil etmekteyiz. Genel olarak, ülkemizin alt yapılarının artması, “üreten” sanayi kuruluşlarının sayılarının artmasına paralel olarak kaynak ürünlerine olan gereksinim ve buna bağlı olarak da pazarı artmıştır. 1950 ve 60’lı yıllarda büyük miktarda ve yüksek fiyatlarla yurt dışından gelen yabancı kaynak sarf malzemelerini (elektrot, tel ve toz) uzun yıllardan beri kendi ArGe mize dayanarak yerli sanayi olarak İstanbul-Pendik‘te üretiyoruz.
Türkiye inşaat sektöründe çelik yapı geleneğinin güçlü olmaması kaynak sektörünün gelişmesine ebetteki olum suz etki yapmaktadır. Çok katlı yüksek binalarımızın neredeyse hepsi beton yapılardır. Halbuki bu tip yapılar, yurtdışında genellikle çelik yapılardır ve doğası gereği inşasında kaynak teknolojisi kullanılır. Örneğin, deprem riski yüksek olan Japonya’da çok katlı binalar genellikle çelik konstrüksiyon tasarımı esasında inşa edilirler.
“Uluslararası kaynak pazarında birçok ülkenin ürünlerine karşı büyük rekabet içindeyiz”
Ülkemizde rekabetçi ve yüksek bir üretim kapasitesine ulaşan boru sanayimiz çelik saç ve kaynak sarf malzemeleri (başta toz altı tel ve tozu olmak üzere) pazarını artırmıştır. Bu sektörümüzün kaynak tozu kullanımında bir miktar dışa bağımlılık maalesef hala devam etmektedir. Bu alışkanlığı kırmak için kendi Ar-Ge’mize dayanan toz üretimine başladık ve gerek yurtiçine gerekse yurtdışına yüksek miktarlarda toz veriyoruz.
Sizin ürünlerinizin rakibi olarak ithal ürünler bulunuyor mu? İthal ürünler ülkemizde tercih ediliyor mu? Bunun sebepleri neler olabilir?
Uluslar arası kaynak pazarında birçok ülkenin ürünlerine karşı büyük rekabet içindeyiz. Burada fiyat, kalite ve ürün temininde süreklilik en önemli faktörler olurken, fiyat bazı pazar ve ürünlerde ana faktör olmaktadır. Uzak doğu ürünleri tüm dünya pazarlarını olduğu gibi ulusal pazarımızı da baskı altında tutmaktadır ancak önemli proje ve uygulamalarda tercih edilmemektedir.
Kaynak sarf malzemeleri bir teknik üründür ve kaynak dikişlerinin mekanik mukavemeti ve dikiş özellikleri bir çelik ya da alüminyum yapının güvenirliliği açısından çok önemlidir. Kaynak bölgesinin tüm yapılarda üstün kalite ve mekanik özelliklerde olması şarttır. Bunu sıradan ürünlerle sağlamak olanaklı değildir. Bu nedenle GeKa markalı ürünlerimiz bir kalite güvencesi ile kullanılmaktadır.
“Gedik Kaynak sanayisi olarak, 2. OSB’de inşasına başladığımız yeni kaynak fabrika projemiz var”
GeKa kaynak ürünleri olarak, tüm önemli ithal ürünlerin karşıtlarını kendi ArGe mizle üretiyoruz ve projelerde kabul görüyor, teknik gerekleri başarılı bir şekilde karşılıyor. Buna rağmen, özellikle yabancı ortaklı projelerde, ürün seçimini yabancı yatırımcı, ortak yada müşteri belirleyebiliyor. Bu durumda teknik yeterlilik ve hatta fiyatta uygunluk yerine başka faktörler rol oynuyor. Buna haksız rekabet diyoruz.
Gedik kaynak ürünleri ve teknolojileri Türkiye’de hangi prestijli projelerde kullanılıyor? Mümkünse referanslarınızdan bazılarını bizlerle paylaşır mısınız?
Kaynak yapılan her parça bizim için önemlidir. Gedik Kaynak olarak tüm mühendislik çalışma ve ürünlerimizle kaynaklı bir parçada “kaynak sistemin zayıf halkasıdır” gibi eski ve haksız genel kanıyı ortadan kaldırmayı hedefleriz. Bu anlamda ürünlerimiz, büyüklü küçüklü bir çok projede kullanılmıştır, kullanılmaktadır.
Sadece örnek olması amacı ile birkaç proje ismi vermek istersek, Bursa, Samsun, Mersin, Başakşehir, TT-Arena stadyum projeleri ve yapılmakta olan Beşiktaş stad projesi, birçok termik santraller ve gemiler. Bulara ek olarak 3. Boğaz Köprüsü kaynaklarında, Körfez geçiş köprü inşasında, THY Sabiha Gökçen HABOM inşasında kullanıldığı ve kullanılacağı gibi, başlayacak TANAP Doğal Gaz Boru projesinde de ürünlerimiz kullanılacaktır.
Kaynakçılık uzmanlık alanları neler? Türkiye’de kalifiye kaynak personeli bulunuyor mu? Sanayicilerimiz yetişmiş kaynak ustası bulmakta zorlanıyor mu? Kalifiye eleman yetiştirmede Türk sanayisine katkılarınız oluyor mu?
Kaynak teknolojisinde uluslar arası kaynak mühendisliği (IWE) uzmanlık alanlarının başında gelir. Genel olarak, kaynak ile uğraşan, çalışan herkesin mutlaka eğitimden geçirilmesi ve sertifikalı uzman olması gerekmektedir.
Biz Gedik Eğitim Vakfı ve Gedik Üniversitesi altında bu uzmanlık eğitimlerini açtık ve uluslar arası kaynak konfederasyonu olan IIW ‘ya karşı da bu eğitimlerin sorumluluğunu üstlenip ANB olduk.
Daha önceleri sadece Ankara’da Almanların denetimi altında verilen IWE eğitim faaliyetlerini İstanbul’da başlatıp artırdık ve sanayimize gece/hafta sonu ve gündüz eğitim sınıfları olmak üzere kalifiye eleman yetiştirerek hizmet veriyoruz.
Bunun yanı sıra, inspektörlük ve kaynakçılık eğitim ve sertifikalandırma çalışmalarımızı artırdık, sadece İstanbul’da değil iş yerlerine eğitmen ve uzmanlarımızı göndererek iş yerinde eğitim ve sertifikalandırmalar yapıyoruz. “Gedik Eğitim Merkezi” oluşturarak tüm mesleki eğitim faaliyetlerimizi sürekli ve yaygın hale getirdik.
Gedik Test Merkezi (GTM) olarak tahribatsız muayene (NDT) uzmanlığı eğitim ve sertifikalandırma çalışmalarımızı artırarak ülke sanayisinin ihtiyacı olan kalifiye uzman eleman yetiştirmeye çalışıyoruz.
Kısa ve uzun vade de hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz neler?
Hedek 2. OSB ye geçen yıllarda kapasite artırarak kurduğumuz ve İstanbul daki döküm ve vana fabrikamızı taşıdığımız yeni fabrikamız üretimini sürdürüyor. Gedik Kaynak sanayisi olarak, aynı 2. OSB’de inşasına başladığımız yeni kaynak fabrika projemiz var. İstanbul Pendik’de fiziksel sınırlarımızı zorladığımız bir aşamadayız ve yeni yatırımlarımıza yeterli yerimiz bulunmamaktadır. Yeni teknolojilerle ve kapasite artırımı ile sürdürdüğümüz yeni fabrika inşamız ve yatırımlarımız devam edecek.
Yukarıda bahsettiğim eğitim ve uzmanlık sertifikasyon çalışmalarımıza Robotik alanda da devam etmek istiyoruz ve bunun hazırlıklarını tamamladık.
Gene IIW çatısı altında Robotik ve Orbital kaynak otomasyon sistemleri için gerekli olan ek uzmanlık eğitimlerine 2015 yılı içinde Gedik Üniversitesi Mekatronik Bölümü ile başlamayı planlıyoruz. Buna ek olarak dalgıçlık eğitimi ve su altı kaynakçılığı eğitim ve sertifikasyon programlarını açmayı planlıyoruz.
Bildiğiniz gibi Gedik Üniversitesi bünyesinde spor bilimleri fakültemiz bulunmaktadır. Su altı teknolojileri üç tarafı denizle çevrili olan ülkemiz için halen ve gelecekte su altı teknolojilerinde uzman eleman ihtiyacı gösterecek bir alan olarak görüyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Kaynak sektöründeki öncü konumumuzu güçlendirerek, 2015 de 52. yılına girecek Gedik Kaynak GeKa markasını uluslar arası pazarların markası yapma yolunda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız ve yeni yatırımlarımızla büyüyeceğiz.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğinden 1979 da mezun oldu. Doktora derecesini University of Bath – İngiltere’de 1982 yılında tamamlayan Dr. Mustafa Koçak doktora sonrası 1985 yılına kadar University of Liverpool da Malzeme bilimleri üzerine çalışmalar yaptı.
Kaynak Teknolojileri alanında kaynaklı yapılardaki microyapılar, kaynakta metal yorulması, gerilme, kırılma ve çatlama prosedürleri üzerine uzmanlaştı. 200 den fazla bilimsel ve teknik yazı yayımlayan Dr. Mustafa Koçak, Welding 90, MIS-MATCH93, MIS MATCH 96, ASPOW, WELAIR, IDA, FITNET 2006, IIW AWST 2010, IIW AWST 2011 gibi Uluslararası konferansları organize etti. ASPOW, JOTSUP ve FITNET gibi Kaynak Teknolojileri ve Kaynak Mekaniği üzerine pek çok Avrupa Araştırma Projesinin koordinasyonunu gerçekleştirdi.
1984 – 2009 yılları arası GKSS Araştırma Merkezinde Material Application Center yöneticisi ve araştırma grupları şefi olarak çalıştı. Dr. Mustafa KOÇAK 2009 yılından bugüne GEDİK HOLDİNG CEO’su olarak görevine devam etmektedir. Dr. Mustafa Koçak, Aralık 2010 da Türk Kaynak Teknoloji Akademisi başkanı seçildi. IIW organizasyonunda teknik komite başkanlığı ve teknik management komite üyelikleri görevlerini yaptı. Uluslararası Kaynak Enstitüsü (IIW) Teknik komisyonu çalışmalarına pek çok katkılarda bulundu. IIW da ki yaklaşık 30 yıllık çalışma sürecinin son 3 dönemi komisyona başkanlık etti. 2012 yılında yayınlanan IIW-strateji kitapçığını hazırlayan iki kişiden biri olmuştur.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.