Dünyada 197 Ülkeye TÜRK Çeliği Ulaştı
Türk çelik sektörü her geçen yıl büyümeye ve global piyasalarda rekabetçi olmaya devam ediyor.
Türk çelik sektörü her geçen yıl büyümeye ve global piyasalarda rekabetçi olmaya devam ediyor.
Türk çelik sektörü her geçen yıl büyümeye ve global piyasalarda rekabetçi olmaya devam ediyor. Üstelik bunu hammaddeden yoksun olduğu halde yapıyor. Toplam çelik üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini hurdadan üreten ve dünyanın en büyük hurda ithalatçısı olan Türkiye, cevher ihtiyacının tamamına yakın bir kısmını da yine ithalat yoluyla karşılıyor. Bu dezavantajlara rağmen özellikle İnşaat demiri ve uzun mamulde dünyanın önde gelen ihracatçı ülkeleri arasında yer alıyor. Yassı çelikte ise net ithalatçı konumundan ihracatçı konumuna doğru önemli bir geçiş pozisyonunda... Takım Çeliği (Alaşımlı çelikler) ve Paslanmaz Çelik konusunda ise hala dışa bağımlı halde diyebiliriz. Dünya ham çelik üretiminde 7’nci sıraya kadar yükselen bir Türkiye’den bahsediyoruz.
2020 Yılında İhracatımız Miktar ve Değer Bazında Azaldı
Hepimizin malumu; 2020 yılına pandemi damgasını vurdu. Sanayi üretimi ve ticaret ikinci plana gerilerken, “insan sağlığı ve Covid-19 ile mücadele” tüm dünya ülkelerinin önceliği haline geldi. Tüm dünyada Otomotiv ve İnşaat sektörleri adeta durdu. Her ne kadar çelik bir çok sektörde hammadde olarak kullanılsa da; otomotiv ve inşaat sektörleri en büyük hedef kitledir diyebiliriz. Bu sebeple pazarda önemli bir daralma oldu. Buna AB tarafından uygulanan yaptırımlar da eklenince ülkemizin çelik ihracatı olumsuz etkilendi. İhracatta miktar bazında yüzde 2,8 azalma yaşanırken, değer bazında da yüzde 8,2 azalma gerçekleşti. İhraç edilen 20.6 milyon ton Türk Çeliği karşılığında ülkeye 12,7 milyar dolarlık bir girdi sağlandı. İhracatta bir diğer güzel gelişme ise Afrika ve Güney Amerika ülkelerindeki etkinliğimizin artmasıydı. Bunda tabi ki Çin’in bu pazarlardan uzaklaşmak zorunda kalması da etkili oldu diyebiliriz. Özellikle Afrika ülkelerinde Türk çeliğinin kalitesine olan güven, gücümüze güç katıyor. İsrail, Yemen, Mısır ve Fas gibi ülkelerin en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında olması bu tezimizi güçlendiriyor.
Mısır ve İsrail İle İlişkiler Yeniden Gözden Geçirilmelidir
Hem Mısır hem de İsrail Türk çeliği için önemli pazarlar arasında yer alıyor. Siyasi olarak bu iki ülke ile olan ilişkilerde yaşanacak iyileşmeler hem Çelik sektörümüze hem de ülke ekonomimize önemli getiriler sağlayacaktır. Tıkanan ekonomi kanallarını açmak için atılacak adımların başlıcaları, bu iki ülke ile olan ilişkileri geliştirmek olmalıdır.
2021 Yılı Daha Güzel Bir Yıl Olacak
Covid-19 aşısının bulunması ve aşılamanın hızla yaygınlaşması tüm sektörler gibi Çelik sektörüne de olumlu yansıyacak. Gerek üretimde, gerek tüketimde, gerekse de ihracatta önemli artışların yaşanacağı bir yılın bizi beklediğini söyleyebiliriz. Her durgunluk döneminin akabinde hızlı ve agresif yükselişler olduğu aşikar... 2021 yılı da böyle bir yıl olacak. Özellikle 2’inci ve 3’üncü çeyrekte bütün veriler zirve yapacak. 2020’de düşen ihracat rakamlarında ise yüzde 15’e yakın iyileşmeler yaşanacak diyebiliriz.
Çelik Üreticileri ve Tedarikçileri 2021 ve 2022 Yıllarına Hazır mı?
Fuarların 2021 son çeyreğinde yeniden başlayacağını ve 2022 ilk çeyreği itibariyle zirve yapacağı düşünülüyor. Artacak talebin geniş bir takvim yerine dar bir zamana sıkışacağı muhtemel görünüyor. Bu sebeple hem üreticilerin hem de tedarikçilerin sıkışacak takvime göre hazırlık yapmaları gerekiyor. Son birkaç yıldır stoksuz çalışmaya özen gösteren sektör mensuplarının, bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren stoklu çalışma yöntemine geçmesi herkes için yararlı olacaktır.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.