Ermaden'den Hasançelebi'ye 500 Milyon Dolarlık Tesis
ERMADEN Genel Müdürü Sedat Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivas'ın Divriği ilçesinde madenleri zenginleştirerek pelet üretimi yaptıklarını söyledi.
ERMADEN Genel Müdürü Sedat Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivas'ın Divriği ilçesinde madenleri zenginleştirerek pelet üretimi yaptıklarını söyledi.
Erdemir Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş, (ERMADEN), Malatya'nın Hekimhan ilçesine bağlı Hasançelebi beldesindeki demir rezervinin işlenmesi için peletleme tesisi kurma çalışması yürütüyor.
Türkiye'de ilk ve tek zenginleştirilmiş peletleme tesisi olarak kurulduklarını anımsatan Orhan, zenginleştirilmiş peletin entegre demir çelik fabrikalarının ham maddesi olduğunu, yıllık 1,5 milyon ton pelet ürettiklerini, ham madde rezervlerinin ise giderek azaldığını bildirdi.
Orhan, bu nedenle ARGE çalışmalarına daha fazla önem verdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Biz, 1,5 milyon tonu pelet, geri kalanı ise hematit ve zenginleştirilmiş toz cevher olmak üzere 3 milyon tona yakın ham madde üretiyoruz. Mevcut ocaklarımızda geçen yıl 1,5-2 milyon ton civarında yeni rezerv tespiti yaptık. Daha önceki tespit edilmiş olan 5,5 milyon ton Ekinbaşı rezervini de Eylül 2011'de devreye aldık. Bu da bizim tesisin ömrünü 2017 yılına kadar uzattı. 2012 yılında çok ciddi ARGE çalışmaları yürüteceğiz. Sondaj ve cevherin zenginleştirilmesine yönelik laboratuvar çalışmaları yapacağız. Jeoloji mühendisleri, uzmanlar ve üniversitelerden aldığımız raporlar doğrultusunda arazilerde arama yapacağız. Hangi arazilerde cevher bulunabileceğini, daha önceki cevherleşmelerden de yola çıkarak sondajlarla görünür hale getireceğiz."
Divriği'de kurulu, revizyonları ve bakımları yapılmış bir tesise sahip olduklarını ve bu tesisin devre dışı kalmaması için mevcut ham madde ocaklarının genişletilmesine yönelik rezerv arayışlarının sürdüğünü anlatan Orhan, ayrıca ileriye dönük olarak da Malatya'nın Hekimhan ilçesine bağlı Hasançelebi beldesinde çok büyük bir proje çalışmaları olduğunu belirtti.
Orhan, Hasançelebi cevherinin Divriği madenlerine göre 3 kat daha düşük tenörlü olması nedeniyle ekonomik gözükmediğini dile getirerek, "Ancak yeni teşvik kanununu bekliyoruz. Teşvik kanununun bu yatırımın gerçekleştirilebilmesine imkan sağlayacağına inanıyoruz" dedi.
-"Teşvik değerlendirmeleri çok önemli"-
Hasançelebi'de cevherle ilgili teknolojik testlerin tamamlandığını, buna göre kurulacak tesisin fizibilite çalışmalarının ise devam ettiğini anlatan Orhan, şöyle konuştu:
"Beldede 64 yıl işletmede kalabilecek ve yıllık 3 milyon ton pelet üretecek bir tesis kurmayı hedefliyoruz. Bununla ilgili teknolojik test ve analizler tamamlandı, fizibilite çalışmaları devam ediyor. Bu arada teşvik açıklamaları bizi çok sevindirdi. İlgili bakanlıkların detay çalışmalarını bekliyoruz. Teşvik değerlendirmeleri bizim için çok önemli. Yatırımın gerçekleştirilmesini teşvik edecek ve ekonomik bir işletmecilik sağlayacak teşviklerin geleceğinden çok ümitliyiz. Hasançelebi'deki çalışmaları, Divriği'deki tecrübelerimizle yürütüyoruz. Tecrübeli bir kadromuz var. Onu muhafaza ediyoruz."
Türkiye'deki toplam işletilebilir demir rezervinin 49,5 milyon tonlara gerilediğini aktaran Orhan, bu nedenle 2019'a kadar mutlaka ilave rezervlerin işletmeye alınması gerektiğini, aksi halde Türkiye'nin yıllık toplam 11,5 milyon tonu bulan demirli ham madde ihtiyacının tamamını ithal etmek durumunda kalacağını söyledi.
Orhan, Hasançelebi cevherinin ekonomiye kazandırılmasının stratejik bir yatırım olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Minimum 500 milyon dolar civarında olacak bu yatırımın ekonomik olması için özel teşviklere ihtiyaç vardır" diye konuştu.
-"Hasançelebi Projesine Türkiye'de asrın projesi diye bakabiliriz"-
Sedat Orhan, tesisle ilgili bazı prosedürlerin devam ettiğini, yasal izinlerin hemen hemen tamamlandığını, sadece teşvik yasasının kapsamının beklendiğini, teşvik yasasının uygun çıkması ve tahmin ettikleri iş programının devam etmesi durumunda Bakanlar Kurulu kararıyla kamulaştırma sürecine gelineceğini belirtti.
Gerekli desteklerin alınması halinde yatırımın mümkün olacağını ve kamudan her alanda destek alacaklarına inandıklarını bildiren Orhan, gerek cevherin ekonomiye kazandırılması, gerekse istihdam yaratılması bakımından tüm kesimlerin beklediği bir proje olduğuna dikkati çekti.
Orhan, gelişmelerin planlandığı gibi tamamlanması halinde, kamulaştırma sürecinin ardından tesisin gerçekleştirilmesi sürecine girileceğini ve 2013 yılında yatırıma başlanabileceğini ön gördüklerini bildirdi.
Termin planlarına göre tesisin 2017 yılında üretime alınmasını öngördüklerini ifade eden Orhan, tesiste bin kişiye sürekli istihdam sağlanacağını, proje aşamasında istihdamın 2 bin kişiye kadar çıkacağını dile getirdi.
Projenin heyecan verici olduğunu anlatan Orhan, "Türkiye'de asrın projesi diye bakabiliriz. Çok büyük bir proje. Yöre halkı da bu yatırımı çok istiyor. ÇED'i (Çevresel Etki Değerlendirmesi) alınmış bir proje. Çevreye herhangi bir olumsuz yönü yok. Kimyasal herhangi bir atık yok. Tamamen doğadaki cevherin alınıp fiziksel işleme tabii tutulup zenginleştirilmesini gerektiren bir tesis olacaktır" diye konuştu.
Kaynak: AA
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.