Fabrika binası inşa etmek yetmez makineleri de tasarlayıp üretiyoruz
Anahtar teslim demir-çelik tesisi inşa eden CVS Makine İnşaat, fabrikalardaki makinelerin tasarımını da yapıyor.
Anahtar teslim demir-çelik tesisi inşa eden CVS Makine İnşaat, fabrikalardaki makinelerin tasarımını da yapıyor.
Anahtar teslim demir-çelik tesisi inşa eden CVS Makine İnşaat, fabrikalardaki makinelerin tasarımını da yapıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Murat Karatekin, Türk mühendisliğini dünyaya kabul ettirmek amacıyla yola çıktıklarını söyledi. Rusya, Balkanlar, Brezilya ve İran'da dört fabrikanın inşasını sürdüren şirket, ABD'den Nijerya'ya kadar birçok sipariş almış.
Türkiye'nin dış ticaret açığı verdiği sektörlerden demir-çelikte 'mühendislik aşamasından başlayarak yerli üretime ağırlık verilmesi' görüşü yatırıma dönüşüyor. Türkiye'de anahtar teslim demir-çelik tesisi kuran CVS Makine İnşaat, bünyesinde 250 mühendisle bu fabrikalarda kullanılacak makinelerin tasarımını da gerçekleştiriyor. "Türkiye'de her zaman bir şeyin temsilciliğini yapmak zorunda değiliz." diyen şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Murat Karatekin, bu düşünceyle on beş sene önce üç arkadaş ortak yola çıktıklarını ifade ediyor.
Karatekin, Türk mühendisliğini dünyaya kabul ettirmek amacıyla çıktıkları yolda uluslararası ölçekte başarılara imza attıklarını söylüyor: "Bir şirket geliyor, ƈ milyon ton kapasiteli çelikhane istiyoruz' diyor. Enerjim bu kadar, arazim bu. Sanayi ruhsatım hazır. Orada biz devreye giriyoruz. Fabrikayı bu araziye yerleştiriyoruz, ondan sonra makineleri tasarlıyoruz, sonra makineleri üretiyoruz. Makineleri yerleştiriyoruz, sonra sistem olarak çalıştırıyoruz. Ondan sonra hammadde giriyor ve sıvı çelik olarak istenen kalitede çıkıyor ve yarı mamul haline dönüşüyor." Şirket, yakın zamanda Nijerya'dan yarım tonluk çelikhane siparişi almış. Kamerun ve Amerika'dan da benzer proje teklifleri var. Hali hazırda eski Rusya bölgesi, Balkanlar, Brezilya ve İran'da olmak üzere dört fabrikanın inşası sürüyor.
Benim 'kök hücrem var' diyen Karatekin, "Doğu'yu ikna etmek için gider Kahire'de şirket açarım, İtalya'da, Moldova'da, Almanya'da şirket kurarım. Orada Alman mühendisleri işe alırım, ben emir veririm, ben yönetirim hepsini ama kök hücreyi ben geliştiririm, benim kasamda tutarım, o kasa da Türkiye'dedir. Bu geliştirdiğim teknolojiyle anahtar teslim ağır sanayi fabrikaları yapıyorum." ifadelerini kullanıyor. Alman, İtalyan ve Avusturyalı üç firma ile dünya liginde rekabet ettiklerini vurgulayan Karatekin, A'dan Z'ye yerli iddiası ile ortaya çıkmanın bazı riskleriyle de karşılaştıklarını aktarıyor: "Biz dünya pazarından pay istiyoruz diye ortaya çıktığınız zaman kavga başlıyor. Yabancı kök hücreye sahip firmaların taşeronu olduğunuz zaman mesele yok, ama 'bende kök hücre var' dediğiniz zaman birilerinin ayağına basmaya başlıyorsunuz."
Güney Kore'nin bugün bütün dünyaya teknoloji sattığını ifade eden Karatekin, buna rağmen demir-çelikte Güney Kore'nin en büyük yatırımcısının CVS'ten ürün ithal ettiğini, bunun başarı olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyor. Diğer sektörlerde de benzer bir noktaya gelinebileceğini dile getiren Karatekin, "Türkiye bugün belli bir noktaya kadar geldi, basamak çıktı. Fakat bu kadarla kalmamalı. Tekstilde marka çıkarmak eyvallah. Ama teknolojik olarak enerjide, diğer sanayi kollarında kendi kök hücremizi yapamazsak, bunların ihracatta payı artmazsa Türkiye bundan yukarıdaki basamağa nasıl çıkacak?" diye soruyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.