Firmamız 40 yılı aşkın tecrübesiyle sektörde söz sahibi olmayı başarmıştır
Bilya Sanayi ve Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Mustafa Özkara ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Bilya Sanayi ve Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Mustafa Özkara ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Çalışma alanınız ve markalarınız hakkında açıklama yapar mısınız?
Rulman, V Kayışları, Transmisyon Zincirleri, Sızdırmazlık Elemanları vb. endüstriyel malzemelerin ithalatı ve yurt içinde pazarlaması üzerine faaliyet gösteren şirketimiz 1972 yılında Osman Gürbüz Özkara tarafından kurulmuştur.
Türkiye’nin tüm bölgelerini kapsayan aktif bir pazarlama faaliyeti gerçekleştiren Bilya Sanayi ve Tic.Aş.’nin merkezi İzmir’de olup; ülkemiz sanayisinin lokomotifi pozisyonunda olan İstanbul, Ankara, Konya ve Bursa şehirlerinde ve İzmir Ege Serbest Bölgesi’nde de şube ve mağazaları mevcuttur.
Firma, her birisi alanında Dünya’nın en önde gelen ve en kaliteli markaları olarak tanınan;
• Dünya’nın en eski ve en büyük rulman üreticisi Alman SCHAEFFLER firmasının FAG ve INA markalı ürünlerinin Türkiye Distribütörlüğü,
• Zaman ve V Kayışlarında Japon BANDO markasının, endüstriyel grupta, Türkiye Distribütörlüğü,
• Transmisyon Zincirleri alanında bünyesinde Amerikan LINK-BELT markasını da barındıran Alman REXNORD markasının Türkiye Distribütörlüğünü üstlenmiş bulunmaktadır.
• Ayrıca alternatif-ekonomik çözümler noktasında, kendi segmentinin en üst kalite seviyesinde yer alan DYZV, SBC ve YW markaları ile de hizmet vermektedir.
Ana ürün gruplarınız hakkında bilgi vererek, ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet verildiğini belirtir misiniz?
Rulman, metallerde sürtünmeyi minumuma indirmeye yarayan bir makine elemanıdır. Yani ‘dönen her şeyde rulman vardır’. Bu noktadan baktığımızda, demir-çelikten kağıt sanayine, beyaz eşyadan makine sanayine, madencilikten inşaata her alanda rulman ve güç aktarma organlarına ihtiyaç vardır.
Doğal olarak Bilya Sanayi olarak sanayinin tüm alanlarına hizmet vermekteyiz.
Firmanızın 2013 yılı performansı hakkında bilgi verir misiniz? Son dönemde gerçekleştirdiğiniz yatırımlar, yeni ürün çalışmaları ve gerçekleştirilen projelerden bahseder misiniz? Yeni ürünlerin özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
2013 yılı makro ekonomik veriler bazında iniş çıkışlara rağmen genel itibari ile başarılı bir yıl olmuştur. Firmamız adına birçok kalemde satış hedeflerimize ulaştığımızı ifade edebilirim. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki partnerlerimiz ile birlikte oluşturduğumuz hedefler ve nihai gerçekleşme oranları tatminkar durumdadır.
2013 yılı şirketimiz açısından önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Biraz evvel de bahsettiğim Alman SCHAEFFLER firması ürünlerinden FAG ve INA markalı rulmanlara yönelik ticari birlikteliğimiz 2013 başı itibari ile yürürlüğe girmiştir. Takdir edersiniz ki, güçlü ve global bir markanın Türkiye Distrübütörlüğünü üstlenmek ciddi bir yatırım gerektirmektedir.
2013 yılındaki bir diğer önemli yatırımımızda yeni şirket merkezi inşaatımızı tamamlamak olmuştur. 2012 yılının 2. yarısında başlayan 3500 metrekare kapalı saha içeren inşaatımız 2013 sonu itibari ile tamamlanmış ve faaliyete geçmiştir.
Şirketinizin 2014 yılı hedef ve beklentileri hakkında açıklama yapar mısınız? Yeni ürün veya yatırımlarınız olacak mı?
Öncelikle 2014 yılı içerisinde ülkemizde seçimler oldu. Önümüzde de Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Bu sürecin genel ekonomik yapıda olumsuz bir etki bırakmayacağını ümit ve temenni ediyorum. Global ekonomik krizden fazla hasar almadan yoluna devam eden Türk ekonomisinin bu süreçten de başarılı bir şekilde çıkacağına inancım tamdır. Tüm bu faktörleri de göz ardı etmeksizin, tedbiri elden bırakmadan ancak büyüme vizyonundan da ödün vermeksizin 2014 hedeflerimizi belirlemiş bulunuyoruz. Gerekli ticari ve mali yatırımları da yapmak sureti ile oldukça agresif bir büyüme hedefi tespit etmiş bulunuyoruz. Ürün gruplarına göre değişiklikler göstermekle beraber kümülatif ciromuzda %35 büyüme hedefimiz var.
Şirketinizin dış ticaret çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? İhracatınız var mı? Bu konuda hangi ülkelerle çalışıyorsunuz? Dış ticarette orta vadeli hedefleriniz neler?
Ülkemizde rulman sektörü çok büyük oranda ithalata dayalı bir iş koludur. Bu çerçeveden bakınca firmamız da asıl itibari ile ithalatçı bir firma konumundadır. Ancak güçlü stok yapımız, hızlı ve örgün uluslararası networkümüz sayesinde özellikle Doğu Avrupa, Avrupa ve Orta Doğu’da kendi sektörümüzde firma bilinirliğimiz oldukça yüksektir. Çok yüksek meblağlarda olmamakla beraber bu saydığım coğrafyaya yönelik ihracat ve reexport faaliyetlerimiz devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde için dış ticaret departmanımızın agresif ihracat hedefleri olduğunu söyleyebilirim.
İçinde bulunduğunuz sektörle ilgili değerlendirmelerinizi aktarır mısınız? Türkiye’de bu sektörün yurtiçi ve yurtdışı performansını nasıl görüyorsunuz? Sektörü imalat gücü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm dünya perspektifinden baktığımızda, rulman sektörü ülkemizde olduğu gibi birçok gelişmiş ülkede de genel itibari ile ithalata dayalı bir sektördür.
Alman, İsveç, Amerikan ve Japon menşeli 5 global üretici toplam dünya pazarının takriben %75-80’ini elinde tutarken irili ufaklı 3500 kadar üretici de kalan %20 -25’lik dilimi paylaşmaktadır.
Ülkemizdeki tek üretici Orta Doğu Rulman Sanayi (ORS) firmasıdır. ORS, tüm sektörün gurur duyduğu, dünya pazarında kendini kanıtlamış tek milli üreticimizdir. İç pazarda (ürettiği tiplerde) ciddi bir pazar payı olmakla birlikte dış pazarlarda da kendisinden söz ettirmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda değerlendirdiğimiz zaman sektör mensubu firmaların genel performanslarını olumlu, başarılı bulmaktayım.
Tabii ki sektörün kendisini yenilemesi, kendi içerisinde ürün grupları ve hedef sektörlere yönelik uzmanlaşması gerekmektedir.
Ülkemizde, endüstriyel alanda (otomotiv hariç) yıllık 220 milyon € civarında bir rulman pazarı olduğunu düşünüyoruz. Rulman distribütörleri tarafından pazarlaması yapılan (zaman ve V kayışları, transmisyon zincirleri gibi) diğer ürünleri de dahil ettiğimizde (ki dünya genelinde bu ürünler rulman distribütörü firmalarca pazarlanır) sektörün hacmi daha da büyüyecektir.
Bilya Sanayi olarak yaptığımız işe sadece satış olarak bakmadığımızı belirtmek isterim. Makine ve metalurji mühendislerinden oluşan teknik destek ekibimizle, müşterilerimize, ihtiyaç duydukları noktada doğru rulman seçiminden tutun da, montaj-demontaj eğitimine, bakım ve yağlama konularına kadar hizmet vermekteyiz. Özellikle son dönemde bu konu üzerine ciddi yatırım yaptığımızı ifade edebilirim.
‘Rulman her zaman acil lazımdır’ Koskoca bir sanayi tesisi arızalanan bir rulman sebebi ile komple çalışamaz hale gelebilir. Bu seviyede öneme haiz bir makine elemanı olan rulmanın stok planlaması, hızlı ve zamanında ikmali, lojistik planlamanın da ehemmiyetini artırmaktadır. Firmamız bu konularda 40 yılı aşkın tecrübesi ve sürekli kendini yenilemesi ile sektöründe söz sahibi olabilmeyi başarmış bir müessesedir.
Sektörünüzün sorunlarından bahsederek, çözüm önerilerinize dair görüşlerinizi aktarır mısınız?
Sektörümüzün en büyük problemi maalesef sahteciliktir. Kalite ve fiyat olarak çok daha alt segmentteki ürünlerin üzerine (bir lazer yazma cihazı marifetiyle) bilinen, üst kalitedeki markaların yazılması sureti ile haksız kazanç elde edenler hem sektöre hem de sanayicimize ciddi zarar vermektedirler. Bu konudaki tüm yaptırım ve denetimler maalesef yetersiz kalmaktadır.
Sahtecilikle mücadelede ve sahte ürün satın alma riskinden kurtulmada en geçerli ve pratik yol ‘yetkili distribütör kanalı ile ithal edilmiş’ ürünü satın almaktır. Rulman fonksiyonu itibari ile ve birçok üretim kalemi açısından, toplam maliyeti doğrudan etkileyebilecek, bir ürün olup bir lüks tüketim kalemi değildir. Dolayısı ile dış ticaret açığı/cari açık gibi konularda tedbir alındığı dönemlerde, rulmanın da bu kapsamda ele alınıp ayırt edilmemesi ülkemizin sanayi üretimini sekteye uğratacaktır.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.