Harun Kılıçarslan, Demir Çelik TV’ye verdiği röportajda, 2024’ün ikinci yarısının çelik sektörü için zorlu geçtiğini ancak 2025’in ikinci yarısından itibaren yeni filizlenmelerin başlayacağını söyledi. Sektörün küresel rekabette daha güçlü olabilmesi için modernizasyon ve otomasyon yatırımlarına odaklanması gerektiğini vurgulayan Kılıçarslan, “2026’ya daha güçlü gireceğiz” mesajını verdi.
Demir Çelik TV olarak Kallanish Steel Scrap 2025 etkinliğinde gerçekleştirdiğimiz röportajların bir yenisinde, sektörün deneyimli isimlerinden Harun Kılıçarslan ile bir araya geldik. Danieli & C. S.p.A. bünyesinde faaliyet gösteren Kılıçarslan, 2006 yılından bu yana demir çelik sektöründe yer aldığını ve firmanın Türkiye’deki çelik yatırımlarını yakından takip ettiğini belirtti. Hem 2024’ün genel görünümüne hem de 2025 yılından beklentilere dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Kılıçarslan, modernizasyon ve otomasyonun önemine vurgu yaptı.
Röportajın ilk kısmında 2024 yılına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Harun Kılıçarslan, özellikle yılın ikinci yarısının sektörde ciddi dalgalanmalar yaşandığı bir dönem olduğunun altını çizdi. Dört-beş yılda bir sektörde benzer durgunlukların gözlemlendiğini dile getiren Kılıçarslan, “2024’ün ikinci yarısında yaşanan zorluklar, sektörümüzün döngüsel yapısından kaynaklanıyor” dedi.
Buna rağmen 2025 yılına dair iyimser bir beklentisi olduğunu ifade eden Kılıçarslan, “2025’in ikinci yarısından itibaren sektörde yeni filizlenmelerin başlayacağına inanıyorum. 2025 sonuyla birlikte, 2026 başında ise daha güçlü bir canlanma göreceğiz” diyerek sektörde yaşanacak toparlanmanın zamanlamasına dair ipuçları paylaştı.
Danieli & C. S.p.A. olarak, Türkiye ve dünyadaki demir çelik üreticilerine mekanik, otomasyon ve yazılım başta olmak üzere geniş bir yelpazede teknolojik çözümler sunduklarını anlatan Kılıçarslan, firmanın faaliyet alanlarına dair şu bilgileri aktardı:
“Danieli olarak demir çelik sektörünün her aşamasına yönelik teknolojik çözümler sunuyoruz. Isıtmadan son mamulün elde edilmesine kadar olan tüm süreçlerde bizim geliştirdiğimiz veya optimize ettiğimiz sistemler kullanılabiliyor. Ayrıca alüminyum ve bakır gibi farklı metal sektörlerine de benzer hizmetler sağlıyoruz.”
Kılıçarslan, Türkiye’deki demir çelik tesislerini sıklıkla ziyaret ettiklerini ve yurt dışındaki örneklerle kıyasladıklarında “dijitalleşme, yazılım ve otomasyon” alanlarında daha fazla gelişim ihtiyacının öne çıktığını vurguladı. Bu alanda yapılan yatırımların kısa vadede iş gücü konusunda bazı soru işaretleri yaratsa da uzun vadede rekabet gücünü ve ihracat potansiyelini artıracağının altını çizdi:
“Yurt dışında gördüğümüz işletmeler, otomasyon konusunda çok ileride. Türkiye’de de benzer seviyelere ulaşmamız gerekiyor. Bu sayede işletme maliyetlerini aşağı çekerek, dünya genelindeki rekabet gücümüzü artırabiliriz.”
Kapasite artırımı yerine organizasyonel iyileştirmeler ve modernizasyon yatırımlarına odaklanmanın kritik olduğunu belirten Kılıçarslan, “Özellikle sektörün, maliyetleri düşürecek mekanik ve dijital çözümlere yoğunlaşması, uzun vadede sürdürülebilir büyüme için gerekli” ifadelerini kullandı.
2024’teki zorlu dönemin ardından, 2025’in ikinci yarısı itibarıyla çelik piyasasında “yeni filizlenmeler” beklediğini belirten Harun Kılıçarslan, sektör paydaşlarının “verimlilik, modernizasyon ve inovasyon” ekseninde adımlar atması gerektiğini vurguladı. Ona göre, küresel rekabette ayakta kalabilmek için hem teknolojik dönüşümü sağlamak hem de dalgalı piyasa koşullarına hazırlıklı olmak şart:
“Sektörümüz her ne kadar periyodik dalgalanmalar yaşasa da, doğru yatırımlar ve teknolojik dönüşümlerle bu döngüleri daha az hasarla atlatabiliriz. 2025’in ikinci yarısından itibaren harekete geçebilirsek, 2026’ya çok daha güçlü gireceğimize inanıyorum.”
Kallanish Steel Scrap 2025 etkinliğinde Demir Çelik TV mikrofonlarına konuşan Harun Kılıçarslan, Türkiye demir çelik sektörünün teknoloji ve otomasyon yatırımlarına ağırlık vererek küresel arenada daha rekabetçi bir konuma ulaşabileceğini belirtti. 2024’ün zorluklarını geride bırakmak için “stratejik planlama ve doğru teknoloji yatırımlarının” önemini bir kez daha ortaya koyan Kılıçarslan, 2025 yılının ikinci yarısıyla birlikte sektörün kendini toparlayacağı mesajını verdi.
Bu kapsamlı röportaj, çelik sektörünün geleceğine dair kritik ipuçları sunuyor. Danieli & C. S.p.A.’nın Türkiye’deki varlığı ve sektöre getirdiği yenilikçi çözümler, yerel üreticilerin uluslararası rekabette güç kazanmasına katkı sağlayacak gibi görünüyor. Hem iç pazarda hem de ihracatta sürdürülebilir bir büyüme hedefleyen tüm paydaşlar, modernizasyon ve dijital dönüşümün getirdiği fırsatları değerlendirerek 2025’te beklenen canlanmaya hazırlıklı olmalı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
