Krizle Birlikte Kar Marji Daralan Türk İnşaat Şirketleri İse Gözünü Orta Doğu Ve Afrikaya Dikti
KPMGnin Uluslararası ölçekte gerçekleştirdiği 2010 Küresel İnşaat Sektörü
KPMGnin Uluslararası ölçekte gerçekleştirdiği 2010 Küresel İnşaat Sektörü
KPMG’nin Uluslararası ölçekte gerçekleştirdiği 2010 Küresel İnşaat Sektörü “Belirsizliğe Uyum Sağlamak” araştırmasının bulgularına göre, Küresel İnşaat Sektörü’nün önde gelen oyuncuları başarı için yeni stratejileri benimserken dikkatli ama iyimser bir tablo çiziyor. Araştırmaya Türkiye’den katılan şirketlere bakıldığında 2010 yılı cirolarında önemli bir düşüş olmadığı hatta şirketlerin yüzde ellisinden fazlasının bir önceki yıla göre cirolarını arttırdığı dikkat çekerken aynı dönemde yine Türk inşaat şirketlerinin yüzde ellisinden fazlası tamamlanan projelerin yerini yeni siparişlerle dolduramadığı gözlemleniyor.
Mühendislik ve İnşaat şirketleri yeni hizmetlere ve coğrafyalara doğru genişleme planları yaparken siparişlerinde de artış öngörüyor. Buna rağmen ekonomik iyileşmedeki yavaşlık, Mühendislik ve İnşaat şirketlerini daha yalın iş modellerine ve farklı stratejik arayışlara yönlendiriyor.
Şu ana dek süren yavaş ekonomik iyileşmeye rağmen, önde gelen birçok inşaat şirketi 2011’e olumlu bakıyor. Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması olan KPMG’nin 2010 yılı Küresel İnşaat Sektörü araştırmasına göre, şirketler risklerini yönetebilmek, yeni pazarlara ve hizmetlere açılabilmek için ekonomik daralmanın yaşandığı zamanlarda işlerini sürdürülebilir modeller ile yeniden konumlandırmaktadırlar.
İyimserlik ve Yeniden Konumlandırma
KPMG’nin 2010 Küresel İnşaat Araştırması, “Belirsizliğe Uyum Sağlamak”, uzun süren ekonomik dar boğaz ve getirdiği kısıtlamaların, inşaat şirketlerini değişimin üstesinden gelebilecek ve riski yönetebilecek daha güçlü ve esnek iş modellerine yönlendirdiğini ortaya koyuyor. Araştırma kapsamındaki şirketlerin yüzde yetmiş yedisi riskleri yönetebilecek gelişmiş sistemlere sahip olduklarını belirtiyor.
İş modellerinin yeniden şekillendirilmesinin bir başka sonucu da pek çok küresel oyuncunun yeni entegre hizmetlerle yurtdışına açılarak pazardaki şanslarını arttırmaları oldu. Katılımcıların yarıya yakını enerji gibi yeni hizmetlere doğru hareketten ya da Orta Doğu, Asya, Avustralya, Afrika ve Hindistan gibi yeni coğrafyalara doğru genişlemeden ötürü 2011’de siparişlerin artacağını öngörüyor. Özellikle Asya Pasifik bölgesindeki katılımcıların yüzde yirmi biri 2011’deki siparişlerde artış olacağı yönünde görüş bildirmiştir.
KPMG 2010 Küresel İnşaat Araştırması’na katılan şirketlerin yüzde otuz biri 2011’de daha çok direkt işçi alımı yapmaları ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederken çok az şirketin söz konusu dönemde tensikata gitmesi bekliyor.
Şirketlerin çoğu geçen yıl fiyatları geri çekmek zorunda kaldıklarından dolayı kar marjlarının düştüğünü belirtiyor. Bununla birlikte, araştırma sonuçlarında maliyet düşürme önlemleri sayesinde küresel krizin etkisinin nispeten azaldığı da gözlemleniyor. Uzun vadeli düşünüldüğünde, şirketlerin yüzde otuzundan fazlasının da belirttiği gibi yeni projelere götürülen daha düşük marjlı tekliflerin etkisi siparişlerin artacağı öngörüsü ile dengeleniyor.
Aynı zamanda, Asya Pasifik katılımcılarının yüzde otuz beşinden fazlası teşvik çabalarının önemli ölçüde etkiye sahip olduğunu belirtirken, dünya genelinde gerçekleşen kamu teşvik girişimlerinin farklı derecelerde başarı gösterdiği gözlemleniyor. Buna karşın, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Amerika katılımcılarının çoğunluğu teşviklerin pazardaki fırsatları geliştirmediğinin altını çiziyor.
Geliştirilmiş Risk ve Uyum Önlemleri
KPMG 2010 Küresel İnşaat Araştırması’na göre yeni ortamda risk yönetiminin daha da öncelikli bir hal almasının sonucunda, çoğu katılımcı çalışanların eğitimi için yeni programlar, teklif analizi ve planlaması süreçleri ve daha formal risk süreçlerinin oluşturulması ile bu konuda daha fazla çaba göstermeye devam edeceklerini belirtiyor.
Araştırmaya katılan şirketlerin neredeyse yarısı hesap verebilirlik konusunda mevcut politika ve prosedürlerin daha verimli olması gerektiğine inandıklarını ifade ediyor.
Ufukta görünen ekonomik gelişmeye dair işaretler ile inşaat şirketleri bulundukları coğrafyalarını genişletmenin ve yeni tekliflerine kaynak bulmanın yollarını arıyorlar. Şirketlerin yüzde 47’si kredilerin kısıtlı olması sebebiyle finansman bulmanın hala çok zor olduğunu belirtiyor. Birçok katılımcı –çoğunlukla ABD dışındakiler- eğer kamu desteği varsa, kamu-özel sektör ortaklıklarının (PPP’lerin) sektör için iyi bir şans olduğunu düşünüyorlar.
Bir katılımcının belirttiği üzere, “Küresel mühendislik ve inşaat sektörünün iyimserliği ve daha yalın ve işe odaklanma konusunda gösterdiği ilerleme gelecek yıllar için güçlü bir temel oluşturuyor. Gelecek belirgin olmaktan çok uzak, fakat risk yönetimini konusunda yatırıma devam edilmesi, yeni alanlara genişleme ve vasıflı personel yetiştirilmesi, değişimin üstesinden gelinmesine yardımcı olabilecek önemli adımlardır.”
KPMG 2010 Küresel İnşaat Araştırması’na Türkiye’den katılan şirketlere bakıldığında 2010 yılı cirolarında önemli bir düşüş olmadığı hatta şirketlerin yüzde ellisinden fazlasının bir önceki yıla göre cirolarını arttırdığı görülüyor. Ancak sözkonusu dönemde yine şirketlerden yüzde ellisinden fazlası tamamladıkları projelerin yerini yeni siparişlerle dolduramadığı gözlemleniyor.
Yeni siparişlerdeki kar marjlarının büyük ölçüde sabit kaldığı belirtilirken, Türkiye’den katılan şirketlerin yüzde yetmiş yedisi önümüzdeki yıl siparişlerin artacağını bekliyor. Türk şirketlerinin öncelikli hedef Pazar sıralaması ise Orta doğu, Afrika ve Asya şeklinde sıralanıyor.
Araştırma Hakkında…
KPMG 2010 Küresel İnşaat Araştırması, Belirsizliğe Uyum Sağlamak, 25 ülkedeki büyük çaplı 140 mühendislik ve inşaat şirketinin kıdemli liderleri ile sektöre dair profesyonel bakış açılarını bir araya getirmek adına yapılan bir anketin sonuçlarıdır. Katılımcıların yüzde kırk-altısı Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da, yüzde 30’u Asya Pasfik’te ve yüzde 24’ü Amerika’da konumlanmıştır.
Her üç bölgeye ait bulguların öne çıkan noktaları aşağıdadır.
Asya Pasifik
• Katılımcıların yüzde 21’i şirketlerinin siparişlerinin önemli ölçüde artacağına inanmaktadır, siparişlerin artacağına en çok inanan bölgedir
• Şirketlerin üçte biri teşvik paketinin önemli bir etkiye sahip olduğunu belirtmiştir
• Diğer bölgelere kıyasla daha yüksek ortalama marjlar mevcuttur
• Her yedi inşaat şirketinden sadece biri geçmiş yılda işten çıkarma gerçekleştirmiştir
Kuzey Amerika
• Katılımcıların sadece yüzde 13’ü siparişlerinde düşüş beklerken, neredeyse yüzde 50’si şirketlerinin siparişlerinin gelecek yılda önemli ölçüde artacağına inanmaktadır. Katılımcıların yüzde 14’ü endirekt iş gücünde artış beklerken yüzde 24’ü direkt iş güçlerinin gelecek yılda artacağını beklemektedir.
• Katılımcıların yüzde 83’ü fiyatlarını düşürdüğünü belirtirken, sadece yüzde 3’ü fiyatlarını artırmıştır
• Gelecek 12 ila 24 ayda katılımcıların yüzde 69’u kamu teşvik paketlerinden ötürü bir etki yaşamayı beklememektedir
• Katılımcıların yüzde 24’ü risk yönetimi uygulamalarının önemli derecede etkin olduğunu düşünmektedir
Avrupa, Orta Doğu, Afrika
• Katılımcıların yüzde 9’u gelecek yılda siparişlerinin önemli ölçüde artacağına inanmaktadır
• Katılımcıların yüzde 29’u son 12 ayda fiyatlarını başa baş noktası ya da altına indirmiştir
• Katılımcıların yüzde 71’i son 12 ayda kamu teşvikinin teklif fırsatlarında herhangi bir etki yaratmadığını belirtmiştir
• Katılımcıların yüzde 24’ü 2010’da yatırımlarını azaltmayı planlamıştır
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.