Lojistik sektörü bu yıl geriledi
2012 yılının ilk yarısını geride bırakan lojistik sektörünün, elde edilen veriler doğrultusunda yılı beklenen oranların oldukça gerisinde bıraktığı gözleniyor.
2012 yılının ilk yarısını geride bırakan lojistik sektörünün, elde edilen veriler doğrultusunda yılı beklenen oranların oldukça gerisinde bıraktığı gözleniyor.
2011 yılında Türkiye'de lojistik sektöründe dünya ticaretindeki artış paralelinde olumlu gelişmeler yaşandı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) tarafından açıklanan veriler ışığında Türkiye ulaştırma ve lojistik sektöründe hem kapasite hem de yük hacminde artış olduğu görülüyor. Ancak iş hacmindeki artışa rağmen sektördeki ciro artışının beklenen seviyede gerçekleşememesi sektör temsilcileri arasında soru işareti yaratıyor. Ulaştırma ve lojistik sektöründe iş hacmindeki artışa rağmen 2012 yılının ilk yarısındaki ciro beklenen artışı göstermedi. Lojistik sektörü için 2012 yılının ikinci yarısında daha olumlu bir hava eseceği bekleniyor. Beklentiler yıl sonunda sektörün yüzde 10 civarında büyüyeceği yönünde.
Bu beklentiler kapsamında Bursa’da lojistik sektörünün gidişatını önümüze alarak, sektör temsilcilerinden birer durum değerlendirmesi aldık. Farklı görüşlerin hüküm sürdüğü sektör araştırmasında genel kanı ilk yarıda düşük bir seyir olsa da ikinci yarıda hızlı bir gidiş olacağı ve yıl sonu hedeflemelerinin yüksek oranlarda tutturulacağı yönünde birleşti. İşte sektör temsilcilerinin görüşleri...
Lojistik sektörüne finansal teşvik gelmeli
Ahmet Özenalp- Bimeks Lojistik Kurucusu ve BTSO Meclis Üyesi: 2012 yılı lojistik sektörü için beklentilerin altında geçen bir yıl oldu. Biz bu yapıya can suyu verilmesi için Hükümetimizden belirli düzenlemeler bekliyoruz. Hizmet sektörü ve diğer sektörler bazı imkânlara kavuştu. Bu konuyla ilgili güzel çalışmaların da yapıldığı bir gerçek. Hükümetimiz özellikle lojistik sektörü için çok önemli olan gümrük ve dış ticaret çalışmaları ile ilgili önemli düzenlemeler yaptı. Ama biz Hükümetimizden sektörümüz ile ilgili finansal düzenlemeler de bekliyoruz. Türkiye’de lojistik sektörü hâlihazırda yabancı yatırımcıların elindedir. Bu yapılanmanın süratle düzelmesi gerekiyor. Bunun için mutlaka yasal tedbirler alınmalı. Nasıl ki Hükümet bu konuda hipermarketler için bazı tedbir çalışmalarında bulunduysa, aynı çalışmaları lojistik sektörü için de yapmalıdır diye düşünüyorum. Lojistik sektörü için ayrı bir yasa çıkarılması yerinde olacaktır.
Sektörel sıkıntılara rağmen büyüyoruz
Fahrettin Arabacı-Sönmez Bustaş Genel Müdürü:
Sektör yılın ilk yarısında üretim ve ticaretteki yavaşlama verilerine paralel olarak istenilen seviyelere ulaşamamıştır.
Uluslararası nakliye ve lojistik sektörünün önemli sıkıntıları ise yüksek akaryakıt fiyatları, ağır kış şartlarından dolayı trafiğin çok yavaşlaması, Euro kurunun düşük seviyelerde olması, ihracat ve uluslararası nakliye sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Bunlara rağmen şirketimiz geçen yıl seviyesinde ciro ve sefer trafiğini sağlamıştır. Son iki ayda ise hedeflerimizi tutturduğumuzu söyleyebilirim. Ancak petrol fiyatları karlılık hedeflerimizi olumsuz etkiliyor. Tüm sektörde baktığımızda ise özelikle lojistik sektöründe komşu ülkelerdeki sıkıntılar sektörü olumsuz etkilemektedir. Dış ticaretin yavaşladığı bir ortamda tabiî ki lojistik sektörü de olumsuz etkileniyor.
Şirket olarak sektörün genel sıkıntılarından daha az etkilendiğimizi ve bu nedenle yatırımlarımızı yaptığımızı ve yapmaya devam ettiğimizi belirtmek isterim. Yaklaşım 5 milyon Euro’luk yatırım ile 70 araç yenileme ve kapasite artırımı yapmış bulunmaktayız. Ayrıca Almanya’da Avrupa’nın önde gelen şirketlerinden Roman Mayer ile partner anlaşması yaparak daha iyi hizmet vermek için işbirliğine gidilmiştir.
İstanbul’da ikinci şubemiz bu dönemde açılmıştır. Amacımız sadece Bursa’nın değil Türkiye’nin önemli lojistik firmalarından birisi olmak ve bu hedefimizi her koşulda müşterilerimize en kaliteli hizmet şeklinde vermektir.
Altyapı eksiklikleri hızla iyileştirilmeli
Turgut Yıldız-TNT Ekspres Genel Müdürü: Taşımacılık sektörü her zaman ekonomiye öncülük yapan, gelişmesinin ülke ekonomisiyle ilişkisi çok yakın olan bir sektördür. Lojistik sektörünün son yıllardaki büyüme hızı dikkat çekici. Lojistik sektörü dünyada yüzde 10 seviyelerinde büyüdü. Dünya özellikle son 25–30 yıldır büyük bir hızla değişiyor, gelişiyor. Bu değişim globalleşme, yani küreselleşme denilen olguyu ortaya çıkartıyor. Bu sebeple pazarlar hızlı bir şekilde bütünleşiyor, ekonomiler arasındaki engeller ortadan kalkıyor, ülkeler birbirlerine yaklaşıyor. Bu anlamda, Türkiye’nin karayolları, demiryolları, üç tarafını çevreleyen denizleri, havaalanları ve dağıtım merkezleriyle Avrasya ticaretinin kalbinde olması; Avrupa, Balkanlar, Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun da bağlantı merkezi konumunda olması nedeniyle bizi avantajlı bir hale getiriyor. Türkiye’nin stratejik konumu ve olanaklarıyla, yer aldığı coğrafyanın önemi ve değeri bakımından da lojistik üssü olma potansiyeline sahip bir ülke. Fakat bu konuda yapılması gerekenler de çok fazla ve kapsamlı. Altyapı ve yasal düzenlemelerdeki uygulama eksiklikleri hızla iyileştirilmelidir. Bu kapsamda 2006 yılında hayata geçen Karayolu Taşımacılık kanununun uygulanması adına daha kararlı adımlar atılmalıdır. Bu hem sektöre hem de ekonomiye pozitif yansımalar yaratacaktır. Örneğin belirtilen maksimum yük sınırları, yollara zarar vermemesi için etkili bir şekilde uygulanmalıdır. Yine bu kanunda belirtilen yaş haddindeki eski kamyonların trafikten gerçekten çekilebilmesi trafik kazalarını da önleyecektir. Bununla birlikte yeni yatırımlara da ihtiyaç vardır. Demiryolu ağının bugünkü uzunluğunun en az 5 katına çıkarılması ve güvenli olması, karayollarının iyileştirilmesi ve otoyol uzunluğunun normal yollara göre oranının Avrupa standartlarına getirilmesi taşımacılık için önemli adımlar olacaktır. Gümrük ve antrepo konularında AB standartları oluşturulması ve bürokratik engellerin azaltılıp Polonya’nın yaptığı gibi vergi avantajları getirilmesi hem şirketlerin yatırımlarını artırmasını hem de yeni yabancı yatırımcıların gelmesini teşvik edecektir. Türkiye’ye karayolu ile gelen gönderilerin tamamından gümrük vergisi alınmaktadır. Halbuki Avrupa’da düşük değerli gönderiler numune niteliğinde olduğu için gümrükten muaftır. Bu durum ticareti de olumsuz etkilemektedir. Türkiye olarak bölgesel güç ve merkez konumumuzu da kullanarak hızlı büyümemizi devam ettirebiliriz. Lojistik sektöründe sorunların çözümü, tüm sektörlere ve Türkiye ekonomisine olumlu etkisi göz önüne alındığında öncelikler arasında yer almalıdır.
İlk yarı beklentilerin gerisinde
Ali Cansevdi-Gökbora Nakliyat Bursa Bölge Gümrük ve Lojistik Hizmetleri Müdürü:
Olumlu ve yüksek beklenti ile başlanan 2012 yılının ilk yarı dönemi beklentilerin gerisinde kalacak gibi görünüyor. Lojistik sektöründe de yavaşlama olduğu bir gerçek. Lojistik sektöründe yaşanan daralmanın en büyük nedeni olarak, gelen sipariş miktarlarının azlığını söyleyebiliriz. Özellikle üretici firmalardan gelen bilgilere göre, taleplerin geldiği, ancak miktarların ciddi anlamda azaldığı belirtiliyor. Avrupa’nın önemli ülkelerinin ekonomilerinde yaşanan problemler de daralmanın başka bir sebebi. Bursa’nın lokomotif sektörü olan otomotivde de 2012 yılının proje çalışmaları ile geçeceği belirtiliyor. Proje çalışmalarının hazırlık aşamasında olması, çalışmaların üretime yansıma sürecinin uzaması, özellikle ihracat yüklemlerinde düşüşe sebebiyet veriyor. Bir başka lokomotif sektör olan tekstilde de konuşulanlar çok farklı değil. Ocak ayında Avrupa’da, Mayıs ayında Türkiye’de gerçekleşen fuarlar beklentinin çok altında.
Özellikle 2012 yılı için beklentileri yüksek tutup, yatırım yapan nakliye firmaları da sıkıntılı dönemler geçirecek gibi görünüyor. Sektör için bir başka tehlike de özellikle üretim yapan ihracatçı firmaların, alıcı firmalardan aldıkları indirim talepleri. Bu durum da kar marjlarının çok aşağılarda kalması ve ihracatın düşüşe geçmesine önemli bir etken.
Bu tür olumsuzlukları bir kenara bırakıp, konuşulan güzel gelişmelerin olduğunu da söyleyebiliriz. Karamsarlığa kapılmadan heyecanı hep canlı tutmak isteyen firmaların çok olduğundan bahsediliyor. Özellikle Çin faktörünün ciddi anlamda devre dışı kalması, Türkiye’ye ilgiyi çok fazla oranda arttırmış gibi görünüyor.
Bir başka gelişme de yeni pazar arayışlarının giderek artış göstermesi. Farklı ülkeler için gelen nakliye talepleri arayışların sonuç verdiğinin de olumlu bir göstergesi. Bursa’nın büyük grup firmalarının Rusya bölgesine yapmış olduğu yatırımlar, İskandinav ve Balkan ülkelerinden gelen talepler, nakliye firmaları için de yeni başlangıçlar demek.
Önceki dönemlerde yaşanan olumsuzluklar firmaları çok daha fazla oranda etkilerken, bu yıl içerisinde yaşanan olumsuzluklara başarı ile göğüs gerildiği açıkça görülmekte. Bu da beklentilerin halen yüksek tutulduğunu göstermekte.
Geçen yıla oranla kayda değer artış yakaladık
Önder Tüter-DHL Global Forwarding Güney Marmara Bölge Müdürü:
2012’nin ilk yarısındaki genel duruma bakıldığında; Türkiye’deki lojistik sektör temsilcilerinin çoğunluğunun, yatırıma yönelik planlama ve aksiyonların içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Ekonomide hizmet sağlayıcı rolünü üstlenen lojistik sektörünün aşağı veya yukarı ivmelenmesi, ekonomik gelişmelerle doğru orantılı bir seyir izlemektedir. Son yıllarda gerçekleşen ekonomik gelişmelere paralel olarak; firmamız bünyesinde gerek personel gerekse alt yapı yatırımlarına aralıksız devam etmekte. Son dönemde sıkça karşımıza çıkan Avrupa ekonomisindeki olumsuz hava görünümü biz sektör temsilcilerini de yakından ilgilendirmektedir. Bölgemizdeki genel duruma bakıldığında, bir önceki yıla göre gerek ciro anlamında gerekse işlem hacmi anlamında kayda değer bir artış yakaladık.
Sektörümüzün dünya genelindeki hacmine bakıldığında ise, personel istihdamına kaynak oluşturacak akademik yapılanmanın Türkiye’de halen gelişmesinin gereken bir noktada olduğunu gözlemlemekteyiz.
Hizmet sektöründeki en önemli unsurlardan biri olan kalifiye eleman kaynağını; gerek bilgi ve yetkinlik gerekse iş tecrübesi anlamında daha da güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda gerek üniversiteler gerekse biz sektör temsilcilerine önemli görevler düşmektedir.
Kariyerini lojistik sektöründe sürdürmek isteyen gençlere, meslek liselerinde olduğu gibi öğrenim dönemlerinde ve eğitimlerine paralel sürekli staj imkanı sağlanmalı, gençlerimiz geleceğe okul yıllarında hazırlanmalıdır. DHL Global Forwarding bu anlamda üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışmakta, firmamız bünyesinde staj yapmak isteyen uygun adaylara, bu imkan sağlanmaktadır.
Bölge Müdürlüğümüz yılsonunda; artan dış ticarete paralel ciromuzda ve işlem hacmimizde yüzde 30’un üzerinde bir artış yakalamayı hedeflemektedir.
Yatırımla sürdürdüğümüz
2012 yılını başarıyla geçireceğiz
Cenk Kabaoğlu-Akarnak Lojistik Genel Müdürü: 2011 yılı dünya piyasalarında yaşanan belirsizlik ve daralma süreçleriyle uluslararası ve ulusal anlamda elbette iş kapasitelerindeki iniş çıkışlara yansıdı. Ama bu durumu bizler, sektörü tanıyan stratejilerimizle pozitif ortamlara çevirdik. 2011 yılı Akarnak Lojistik için yatırımlarla geçti. Öncelikle merkezimizi taşıyarak yeniledik. Filomuza yapılan yatırımlarımız durmaksızın devam etti. İş süreçlerimizi geliştirerek, portföyümüze yeni müşteriler kattık.
2012 yılının ilk yarısında da aynı hızla devam etti diyebilirim. Karlılıklar çok yüksek olmasa da iş kalemlerinde artan yükseliş bir şekilde sübvanse ortamı sağlıyor. Bu anlamda biz devamlı önümüze bakıyor ve işimize odaklanıyoruz.
Yılın geri kalan çeyreklerinde de büyük bir yavaşlama beklemiyorum. Halihazırda otomotivde Avrupa kaynaklı yaşanan daralma ile ilgili piyasada bir tedirginlik var ama bunun uzun süreli devam etmeyeceği ve yansımalarının azalacağı görüşündeyim.
2012 yılında hem ciromuzda hem de karlılık oranlarımızda ve devam eden yatırımlarımızda yüzde 15 oranında bir artış hedeflediğimizi söyleyebilirim.
Bu yıl yatırım ve ciro hedefimiz yüksek
Tülay Gül-Ekol Lojistik:
2011’de lojistik sektörü, her geçen gün hızla büyümeye devam etti. 2012’de de bu hızını sürdüreceğine inanıyoruz. Şu anda sektör büyüklüğü açısından istediğimiz noktaya ulaşılmamış olsa da, özel sektör ve devletin iş birliği içinde çalışmasıyla umduğumuzdan da iyi bir seviyeye gelebileceğimize olan inancımız tam.
2012 yılında; büyük bölümü çok uluslu markalardan oluşan müşteri portföyümüze, yenilerini katarak büyümemizi sürdüreceğiz. Avrupa’da ilk olarak kurulan Ekol Almanya, Ekol İtalya ve son olarak da 2011’in son çeyreğinde Romanya’da satın aldığımız yeni şirketle birlikte kurulan Ekol Romanya’nın ardından farklı ülkelerde açılmasını planladığımız ofis projelerimiz de mevcut. 2011 yılında yakaladığımız büyüme hızının 2012 yılında da kesintisiz devam etmesini ve yeni yatırımlarla birlikte süreklilik arz etmesini hedefliyoruz. 2012 yılı için Ekol’ün ciro hedefimiz 301 milyon Euro’dur. 2012 için hedeflediğimiz yatırım rakamı ise 11 milyon Euro’dur. Ekol 2012 yılında; otomotiv sektöründe %40, sağlık sektöründe %30 ve e-ticaret sektöründe ise %30’luk büyüme hedefliyor.
11 milyon Euro yatırım hedefiyle yola çıktığımız 2012 yılına büyük bir araç yatırımı ile başladık. Yapmış olduğumuz 100 araçlık çekici yatırımı ile tamamı Euro 5 araçlardan oluşan çevreci filomuz 2000’e ulaştı. Diğer bir taraftan; 2012 yılında büyük bölümü çok uluslu markalardan oluşan müşteri portföyümüze, yenilerini katarak büyümemizi sürdüreceğiz. Ekol Almanya, Ekol İtalya ve son olarak da Romanya’da satın aldığımız şirketle birlikte Ekol Romanya’nın da kurulması ardından Avrupa’nın farklı ülkelerinde açılmasını planladığımız ofis projelerimiz mevcut. 2011 yılında yakaladığımız büyüme hızının 2012 yılında da kesintisiz devam etmesini ve yeni yatırımlarla birlikte süreklilik arz etmesini hedefliyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.