Makina ve hırdavat sektöründe Türk sanayisinin çözüm ortağı: OSTİM MEGA MAKİNA
Ostim Mega Makina A.Ş. Genel Koordinatörü Uğur Toprak ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Ostim Mega Makina A.Ş. Genel Koordinatörü Uğur Toprak ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Takım tezgahları ve teknik hırdavat sektörlerini aynı çatı altında buluşturan Ostim Mega Makina, aynı zamanda endüstri market olarak da faaliyetlerini sürdürüyor. 2016 yılı için büyük hedefleri bulunan firma hedefleri doğrultusunda çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Merkezi Ankara’da bulunan Ostim Mega Makina, ilerleyen yıllarda şube sayısını arttırmayı hedefliyor.
Ostim Mega Makina A.Ş. Genel Koordinatörü Uğur Toprak ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
Ankara’da merkezi bulunan ve çeşitli lokasyonlarda ve farklı iş kollarında (talaşlı imalat makinelerinin ve sac işleme makinelerinin satış ve satış sonrası, forklift satış ve satış sonrası, hırdavat malzemelerinin online ve offline olarak satışları, inşaat ve taahhüt işleri) hizmet gösteren Ostim Mega Makina A.Ş. firmasının 4. kuşak temsilcisiyim. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. Üniversite zamanlarında iş yerine sıkça gidiş gelişlerim dolayısıyla ticareti ve yöneticiliği çok sevdiğimi anladım. Bu vesileyle üniversite biter bitmez, Ostim Mega Makine A.Ş. Makine Sac İşleme ve Talaşlı İmalat Bölümü’nde tam yetki ile işe başladım. Firmamız 1970’li yıllarda o zamanki aile büyüklerimiz Tahir ve Tayyip Toprak kardeşlerin ortaklığı sonucu kurulmuştur. Firmamızın kurulma kararı bir bayram günü alınmıştır. Bu nedenle iş hayatına ilk girişimiz Bayram Ticaret ismiyle olmuştur. Bahsedilen firma, ilk faaliyetlerine Demir Sanayi Samanyolu Caddesi’nde başlamış ve ilk iş kolumuz bobinaj ve elektrik işleri olmuştur. Daha sonra ortaklık yapımız ve iş alanlarımızda birtakım değişimler meydana gelmiştir. Şimdilerde ise firmamız geçmişten kazandığı güçlü finansal yapısı ve müşterilerine iş ortağı olarak bakma politikasıyla birlikte kuruluşunun 50. yılına sağlam adımlarla yaklaşmaktan gurur duyuyor.
Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Aslında temel olarak başladığımız noktadan kopmamaya çalışarak büyümeye ve markalaşmaya çalışıyoruz. Sattığımız ve satış sonrası hizmetini verdiğimiz markaların tamamına yakınının tüm dünyada kendini ispatlamış, markalaşmış ve sektörde lokomotif olmuş firmalar olmasına dikkat ediyoruz. Çalışmalarımızı, insanların sanayide çözüm ortağı olarak akıllarına gelen ilk firma olmak ve bir fabrikanın kurulum aşamasından başlayarak tüm üretim anında yanında olmak hedefleriyle sürdürüyoruz. Tabii bunların yanında perakende müşterilerimize de www. hırdavat.com internet sitemizden ve hırdavat mağazamızdan hizmet vermekteyiz. Şu an için aktif olan 4 mağazamız 3 stok depomuz bulunmakta. Bu mağazalardan ikisi hırdavat işleri ile uğraşıyor, yani bir nevi endüstriyel yapı market olarak hizmet veriyor. Bunun yanı sıra “kapanmayan dükkân” olarak da adlandırabileceğimiz hırdavat.com isimli e-ticaret sitemiz de müşterilerimizin her daim hizmetinde. Ayrıca bu site 1 Mayıs itibariyle tamamen yenilenmiş ve altyapısal olarak güçlendirilmiş bir halde müşterilerimize yeniden sunulacak.
Showroomlarımızdan bir tanesinde metal ve talaşlı imalat makinelerini, ki bu makinelerin arasında fiber ve CO2 lazer kesim tezgahları ve punch pres tezgahları da bulunmakta, sergiliyoruz. Buna ek olarak yaklaşık 2000m2’lik bir alanda hem satış hem de satış sonrası hizmetlerini kusursuzca takip ettiğimiz bir mağazamız var. Bu sıralar en yeni olarak girdiğimiz sektör ve bu vesileyle de açılan son mağazamız ise Ankara İvogsan’da inşaatını da kendimizin yapmış olduğu “Ada Plaza”da bulunmakta. Bu plazada faaliyet süren iş kolu ise forklift satışı. Aynı zamanda bu mağazada sanayi ve toptan/perakende müşterilerimizin hizmetine sunulan, Almanya merkezli ve dünyada forklift konusunda en önde gelen markalardan biri olan bir markanın bayiliğini ve servis hizmetlerini vermekteyiz.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Sektörlerimizin farklılık göstermesi nedeniyle buna yanıt vermek zor olacaktır, çünkü Ostim Mega Makina çok farklı sektörlerle iç içe. Örneğin; toptan gıda işi yapan bir firmaya forklift satabilirken, bu işten tamamen bağımsız bir iş kolu olan Metal/Sac sektörüne presler ya da lazer kesim tezgahları satabiliyoruz. Ya da evinde hobi amaçlı üretim yapan “Hasan Amca”ya hobi malzemeleri ya da amatör hırdavat malzemeleri satabiliyoruz. Kısacası, kim nerede bir şeyler üretmek istiyorsa, kim zor bir işin üstesinden gelmek için bir destek ya da partner arıyorsa biz ona hizmet vermek için hazır bir durumdayız.
Sektörde en sık karşılaştığınız sorunlar nelerdir? Bunların iyileştirilmesi için çözüm arayışlarınız nelerdir?
Sektörler her ne kadar farklılık gösterse de, Türkiye’de ticaretin karşılaştığı en büyük zorluklar; ödeme planlarındaki bozukluklar, yani vadelerin uyumsuzluğu/ uzayıp giden vadeler ve personel yetersizliği. Vadelerle alakalı olarak, ne yazık ki aksiyon alamıyoruz, çünkü bu müşterilerin vicdanına kalmış bir durum :) Fakat personel yetisiyle alakalı olarak, kendi personellerimizi yetiştirmek adına eğitimler ve seminerler veriyoruz. Çıraklık Eğitim Vakfı ve Meslek Liseleri ile çeşitli projeler yürüterek, hem kendimiz için hem de Türk Sanayisi için faydalı olabilecek personeller yetiştirmeye çalışıyoruz.
Pazar payınızı artırma adına yurtiçi ve yurtdışında yürüttüğünüz çalışmalar neler? 2016 yılında hangi fuar, seminer vb. etkinliklere katıldınız ya da katılacaksınız?
2015 yılı bizim için satışlar ve ciro anlamında şükür ki çok başarılı geçti. Bir önceki yıla kıyasla grup şirketlerimizin ciro toplamı yaklaşık %40 büyüme sağladı. Örnek verecek olursam makine satışı %78.4 gibi büyümede çok büyük bir ilerleme kaydetti. 2015 yılında Türkiye’nin iki seçim yaşamış olması, Rusya ile yaşadığımız krizler ve faiz yüksekliği gibi şartların hepsinin üstesinden gelebildik ve firma geçmişimizi göz önünde bulundurarak rekor sayılabilecek bir rakamda büyüme gösterdik. Tabii ciro artırmanın sonucu olarak müşterilerimizin de bizden talepleri arttı. Bu nedenle satış ve satış sonrası hizmetlerimizi artırmaya yönelik adımlar atmanın kararını yönetim kurulu olarak aldık. Onun dışında, bu sıralar mobil bir platform halinde sunulacak bir sistemin altyapı hazırlığı üzerinde çalışıyoruz. Bu platform ile amacımız şirketimizin müşterileriyle ve bizlerle daha düzenli ve sık iletişim halinde olması ve müşterilerimizin makinelerimizin kullanımıyla yola çıktıkları üretim aşamasında yaşayabilecekleri zorlukları anında çözebilmeleri. Aynı zamanda bu platformu satış sonrası hizmetlerimizi müşterilerimizin istedikleri an ulaşabilecekleri bir uygulamaya dönüştürürken, hırdavat malzemeleri satışlarımızı da otomasyon haline dönüştürerek, onların ihtiyaç duydukları ürünü/servisi 24 saat içerisinde alabilecekleri bir sistem haline getirmeyi de hedefliyoruz. 2015 yılı verileri incelendiğinde görüyoruz ki müşterilerimize satış sonrasında ortalama olarak, 10-11 saat aralığında servis hizmeti sağlamışız. Maksimum müdahale süremiz ise 36 saat olmuş ki bu rakam maksimum rakamdır yani servis talebi açıldıktan sonra bizim müşteride olma zamanımız arasında geçen süredir.
Çözüme ulaşma anımız ise ortalama olarak 18 saat sürmüş, toplamda yurtdışı ve yurtdışı toplam olarak 500’e yakın farklı müşteriye servis hizmeti sunulmuş. Bu rakamlar bize gösteriyor ki, servis hizmetimizin kapsamı ve kalifiyesi arttıkça daha başarılı ve sürdürülebilir satışlar yapılabilmektedir. Mobil servislerimiz ve uygulamalarımız yardımı yanı sıra kalifiye olarak seçilmiş uzman kadrolarımızın öz verisi ile satış ve satış sonrası hizmetlerimizi artırmak, mutlu sanayici/tüccar ve yüksek kalitede üretim yapan bir Türkiye oluşturma gayesini kendimize amaç edindik. Fuar organizasyonları konusuna gelecek olursak; ne yazık ki Ankara, Türkiye’nin başkenti olmasına rağmen kuvvetli bir fuarcılık kültürüne sahip değildir. Ancak biz Ostim Mega Makina A.Ş. olarak, kendi showroomlarımızda yılın çeşitli zamanlarında ve farklı ürünlerimiz için Open-House fuarları düzenleyerek ürünlerimizi tanıtıyoruz. Bu yıl yapılacak olanın bilgisi de yine bu dergi aracılığıyla okuyucularınıza ulaşacaktır.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz plan ve projeleriniz neler?
Aslında bunlar daha önce bahsettiklerimle paralel şeyler. Kısaca yeniden değinecek olursam, hırdavat malzemeleri satışını otomasyon haline getirmiş olan hırdavat.com’u daha etkin kullanıma sunmak, satış sonrası hizmetlerinin anında yanıt verebileceği ve müşterilerimiz ile daha çok irtibatta kalacağı bir altyapı oluşturmak 2016 yılı hedeflerimiz arasında diyebilirim. 50. yılımızda, yani 2020 yılında ise Türkiye’nin bir veya iki noktasında yeni şubeler açmak, buna ek olarak KKTC pazarında da bir temsilcilik açmak isteğindeyiz. Uzun vadeli hedefimiz ise, %100 yerli sermaye ile devam eden ve tekstilden metale, tarımdan ahşap sektörüne tüm üretim kollarındaki üreticilerin bizim ile çalışmasını sağlamak. 2030 yılında da bu amaca ulaşmış olmayı istiyoruz.
2016 yılının ilk çeyreği firmanız açısından nasıl geçti? 2016 yılı sonundan beklentileriniz neler?
2016 ilk çeyrek rakamlarını gözden geçirdiğimiz bir yönetim kurulu toplantısı yaptık. Yine aynı toplantıda 2015 yılı ve 2016 yılı projeksiyonlarını da gözden geçirme fırsatımız oldu. 2015 yılıyla paralel giden satış rakamlarımız var. Aylık bazda ise yükselmeler ve alçalmalar var, fakat konsolide olarak ilk üç aya baktığımızda, %3,48’lik bir büyüme sağlamışız. Baharın gelmesiyle birlikte piyasalara da bahar geldi bu yıl; bu da, makroekonomik kararlarda piyasaya can suyu etkisi yapmakta. Bu nedenle yeni yıl içerisinde 2015 yılından çok daha iyi bir makroekonomik gösterge geleceğinden eminiz. Mikro ölçekte de bizler %15-20 arası büyüme ön görüyoruz ve bunun için yönetimsel adımlarımızı atmaya çalışıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Türk Demir Çelik Sektörü olarak, dünya kalite ortalaması üzerinde üretim yaptığımızı ve dünya devleriyle rekabet edebileceğimiz boyutta olduğumuzu her yurtdışı/yurtiçi ziyaretlerimde görüyorum. Bütün sanayiciler olarak yerli sanayimize ve yerli ürünlerimize güvenelim. Hesaplarımızı düzgün yapalım, markalaşma ve kurumsallaşma adımlarını düzgün atalım. En önemlisi hedef edindiğimiz ilkelere ulaşma konusunda kendimize inanalım ve güvenelim. Demir Çelik Sektörü olarak dışa bağımlılığı azaltılmış, yerliliği artırılmış ürünler ve üretim süreçleri ile birbirimize daha çok destek olalım.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.