Mehmet Göçmen: İnşaat sektörünün lider makina üreticisiyiz?
1960 yılından itibaren inşaat sektörüne hizmet veren ve çalışmalarını bu alanda yoğunlaştıran Göçmaksan Makina; inşaat demiri bükme ve inşaat demiri kesme makinaları, çeşitli inşaatçı el aletlerinin üretim, satış, servis, yedek parça ve tasarımını yapmaktadır.
1960 yılından itibaren inşaat sektörüne hizmet veren ve çalışmalarını bu alanda yoğunlaştıran Göçmaksan Makina; inşaat demiri bükme ve inşaat demiri kesme makinaları, çeşitli inşaatçı el aletlerinin üretim, satış, servis, yedek parça ve tasarımını yapmaktadır. Türkiye’de bu alanda ilk olarak üretime başlayan firma 40’ı aşkın farklı tip ve kapasitede 6mm-60mm arası inşaat demiri kesme ve bükme makinaları üretir hale gelmiş durumda. Göçmaksan yetkilileri bu başarıya teknolojinin gelişen imkânlarını kullanarak, AR-GE çalışmaları ve deneyimli personelleri ile ulaştıklarını belirtiyorlar. Firma; inşaat sektörünün demir bükme alanında eksik duyulan yönlerini araştırıp bu sorunları çözümleyen makina kumanda sistemleri ve redüktörler geliştirip Türk Patent Enstitüsü’nden Faydalı Model ve Endüstriyel Tasarım Tescil belgelerini aldı. Dünyada, inşaat demiri kesme ve bükme makinaları üretimi konusunda lider olmayı amaçlayan firma, ISO 9001:2000 kalite sistem belgeli, TSEK belgeli, GOST-R, Ukr SEPRO belgeli ve 98/37/AT Makine Emniyet yönetmeliğine uygun, CE belgeli olarak makine üretimlerini yapıyor. Türkiye’de alanının lideri olan Göçmaksan; kaliteli ürünlerini tüm dünyaya ihraç ediyor. İnovasyon çalışmalarına büyük önem gösteren ve akredite bir kurul konumunda olan firma; makinalarının tüm parçalarını kendi bünyelerinde üreten firmanın dışa bağımlığı yok denecek kadar az diyebiliriz. Müşteri memnuniyetini her şeyin üzerinde tutan firma, satış sonrasında da müşterilerine gerekli desteği verebiliyor. Firmanın üretim öncesi, üretim esnası ve üretim sonrası olmak üzere belli benchmarkları bulunuyor. Ürünlerin her aşaması büyük bir titizlikle takip ediliyor ve en önemlisi tüm parçalar firma bünyesinde bulunan cnc tezgâhlarında deyim yerinde ise sıfır hata ile üretiliyor. Firma ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için firmanın Genel Müdürünü ziyaret ettik. Göçmaksan Makina Genel Müdürü Mehmet Göçmen, yapmış oldukları çalışmaları Demir Çelik Store Dergisi İç Anadolu Bölge Müdürü Davut Karacan ile paylaştı.
Ürünlerinizin tamamı kendi imkanlarınızla mı üretiliyor?
İnşaat demiri kesme ve bükme makinlarımızın her bir parçasını fabrikamız bünyesinde üretiyoruz. Birçok firmanın insan gücü ile günlerce uğraştığı çalışmaları saatlar içerinde tamamlayabiliyoruz. Demir kesme ve bükme makina parçaları çok komplikedir, üretimi yaparken zorlanmayışımızı firmamızın düzenli çalışmalarına bağlıyorum. Makinalarımızın tüm ısıl işlem gerektiren aksamları grup kuruluşumuz olan Ayze Isıl İşlem firmasının bünyesinde gerçekleştiriliyor. Firmamızda müşteri memnuniyeti ve kalite ilk planda gelir. Makinaların satışının gerçekleşmesinden sonra bir sıkıntı olması durumunda makinalarımızın servisini de kusursuz bir şekilde sağlamaktayız. Bir ürünü yapıyorsunuz ve satıyorsunuz, bu işin kolay kısmı… Eğer sattığınız ürünün arkasında duruyorsanız, işte o zaman yaptığınız satışı, aldığınız parayı hak ediyorsunuz demektir.
Başarının en önemli etkenlerinden birisi fark yaratmaktır. Sizler rakiplerinize nazaran farklı olarak neler yapıyorsunuz? Hangi alanlarda farkınız ortaya çıkıyor?
Şöyle söyleyeyim; bizim Türkiye de rakibimiz yok. Çünkü eğer bir firmayı rakip olarak görecekseniz, sizinle aynı yâda yakın statüde ürün yapıyor olması gerekir bizim ülkemizde böyle bir kuruluş yok. Dünyada ise aynı ürünü yapan firmalar tarafından takdir ediliyoruz. Aralarında fabrikamızı ziyarete gelenler de oldu ve şaşkınlıklarını gizleyemediler. Avrupa standartlarında çalıştığımız için onlarla da aramızda büyük farklar yok, hatta bazı bölgelerde fiyat açısından biz daha avantajlıyız.
Piyasalardaki rekabet hakkında ne düşünüyorsunuz?
Rekabet üstünlük sağlama amacı ile rakiplere karşı yürütülen yarışma etkinliklerinin bütünüdür. Rekabet olan her alanda iyi ürünü ortaya koyma çabası vardır. Firmalar başka firmalar yerine en iyi, en güzel sonuca ulaşmak için kendi içlerinde rekabet etmeliler. Rekabet derken yapmış olmak için bazı ürünleri yapmaktan ya da daha fazla para kazanma hırsıyla yapılan; piyasayı öldüren ürünlerden bahsetmiyorum. Gerçekten kaliteli, iz bırakan ürünleri kastediyorum. Biz yıllardır hep kendi içimizde rekabet içinde olduk, çünkü alanımızda bu bağlamda firmalar yok. Bunun için de hep bir adım daha ileriye gidip, önemli mesafeler kat etmek için daha iyiyi, daha iyisini aradık.
İletişim ve teknoloji çağını yaşadığımız bu dönemde firmanız gelişmeleri hangi ölçüde takip ediyor, kurumsallaşma yolunda ne gibi adımlar atıyor?
İletişim ve teknoloji çağındayız, doğru söylüyorsunuz… Hatta bazı yeniliklere yetişemiyoruz bile. Yeni jenerasyonun zaten bildiğini biz sonradan öğreniyoruz ama önemli olan takip etmek, eksikleri tamamlamak. Biz de kendi alanımızda teknolojinin en iyi imkânlarını kullanarak, beden gücü ile değil beyin gücü ile çalışıyoruz. Teknolojinin alanımız ile ilgili kısmının tüm imkânlarından faydalanıyoruz. Biz kurumsallaşma çalışmalarına on yıl önce başladık, bunu meyvelerini gün geçtikçe alıyoruz. Tüm departmanlarımız ayrı ve her departmanın bir yöneticisi var. Zamanla tüm yönetimi profesyonellere bırakıp, aile şirketi kimliğinden uzaklaşmayı planlıyoruz.
Kısa ve uzun vadede gerçekleştirmeyi düşündüğünüz proje ve atılımları bizimle paylaşır mısınız?
Çok güzel projelerimiz var, inşallah hepsini hayata geçireceğiz. Balıkesir’de 20.000 metrekarelik bir yer yaptırıyoruz ve orada insan gücünün en aza indirgendiği, teknolojinin tüm imkânlarının kullanıldığı, Avrupa standartlarına uygun, “Keşke şunu da yapsaydık” demeyeceğimiz, tam anlamı ile eksiksiz bir fabrika kuruluşunun çalışmalarını yapıyoruz. En kısa zamanda tamamlayıp, fabrikayı Türk sanayisine kazandıracağız.
2008 yılı verileri ve 2009 beklentileri
2008 yılında hedeflerimizi gerçekleştirdik, hatta yetiştiremediğimiz bazı projeler oldu. Bazı projeler bu yıla sarktı. 2008 yılı için iyi işler çıkardık diyebiliriz açıkçası. Bundan sonrası için daha da iyilerini umuyoruz. İhracatımızı arttırmayı başardık. Bunu zor bir dönemde yapmış olmamız bizim için gurur kaynağı. 2009 yılında markamızın sektörümüzde tartışılmaz liderliğini devam ettirmesi için yeni adımlar atmayı planlıyoruz.
Dünyayı saran ekonomik krize nasıl yakalandınız, ne gibi tedbirler aldınız?
Krizin tüm dünyaya yayıldığı ülkenin bir düşünürü, Benjamin Franklin’in bir sözü ile sorunuza açıklık getirmek istiyorum: “Bu günü görmek, geleceği görmekten daha kolaydır”
Herkes bir şeyler söylüyor, deyim yerinde ise krizle yatıp krizle kalkıyoruz. Biz firma olarak dün neler yapıyorsak bugün de aynını yapıyoruz. Üretimde ve satışta hiçbir azalma olmadı. Duyuyorum; birçok firma çalışanlarının işlerine son vermiş… Bunlar gerçekten çok üzücü. Biz çalışanlarımızla aile gibiyiz, onlardan birinin ayrılması bizi çok üzer. Bir de şöyle bir şey var: Pozitif düşünce, tüm iyilikleri tıpkı bir mıknatıs gibi çeker. 2009 yılını ayakta kalma yılı olarak görüyorum. Bir eleme olacak ve kalanlar yola devam edecekler.
Son olarak piyasalardaki havayı nasıl değerlendiriyorsunuz, ileriki aylarda nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Piyasada ciddi anlamda bir panik havası var. Kim; ne yapacağını, nasıl bir yol izleyeceğini kestiremiyor, bu çok kötü bir durum. Firmalar adeta beklemeye geçmiş durumdalar. Herkes gardını almış, aksi bir durumla karşılaştığında ne yapacağını düşünüyor… Bizim müşterilerimizle ilgili ciddi anlamda büyük bir sıkıntı yok. Kaliteli firmalarla çalışıyoruz, ödemeler açısından sıkıntı yaşamıyoruz. Ne var ki tedarikçimiz olan birkaç firma zor durumda, bu da bizi üzüyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.