Murat İnan: “Almanya’da yeni bir şirket kurmayı planlıyoruz”
60 yıldır takım çeliği ve ısıl işlemi alanında faaliyet gösteren Korkmaz Çelik, yatırımlarını sürdürüyor.
60 yıldır takım çeliği ve ısıl işlemi alanında faaliyet gösteren Korkmaz Çelik, yatırımlarını sürdürüyor.
60 yıldır takım çeliği ve ısıl işlemi alanında faaliyet gösteren Korkmaz Çelik, yatırımlarını sürdürüyor. Firmanın mevcut projelerini, yatırımlarını ve gelecek hedeflerini Genel Müdür Yardımcısı Murat İnan ile konuştuk. Edinmiş olduğumuz bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.
Korkmaz Çelik olarak güncel ürün yelpazenizi ve müşterilerinize sunmuş olduğunuz hizmetleri bizimle paylaşır mısınız?
Korkmaz Çelik 60 yıldır takım çeliği ve ısıl işlemi alanında faaliyet gösteren bir firma. Bu zaman içerisinde Korkmaz Çelik takım çeliği yada kalıp çeliği alanında meydana gelen tüm yenilikleri takip edip bunları ülkemize taşımış olan bir firma. Sadece çelik satan bir firma olmadı aynı zamanda bu çeliklerin en verimli bir şekilde kullanılabilmesi için teknik destek de sağladı.
Şu anda Korkmaz Çelik temelde iki alanda faaliyet gösteriyor. Bunlardan ilki takım çeliği ve diğeri ise takım çeliği ısıl işlemidir. Takım çeliklerini Japon HITACHI Metals, İsveçli SSAB ve Toz Metalurjik Çeliklerde de Crucible ile çalışıyor.
Sizin de bildiğiniz gibi 2011 yılının ikinci yarısına ABD ve AB’de yaşanan küresel çalkantılar damgasını vurdu. Bu durum hedef sektörlerinize, sektörünüze ve sizlere nasıl yansıdı? 2011 yılı sizin açınızdan nasıl geçti?
Takım çeliği pazarı temelde otomotiv sektörü tarafından belirlenen bir pazardır. Dolayısı ile bu alanda olumlu ya da olumsuz herhangi bir gelişme bizim gibi takım çeliği alanında faaliyet gösteren firmaları da etkilemektedir. Fakat dünyada meydana gelen bu gelişmelerin yanı sıra 2011 yılı bizim açımızdan son derece verimli olarak geçti. Bu yıl içerisinde Korkmaz Çelik yaklaşık olarak 60 oranında büyüdü. Bunun yanı sıra Bursa Isıl İşlem tesisimizin yatırımlarına başlayıp yıl sonunda devreye aldık.
Otomotiv, Makine ve Kalıp gibi sektörlerde her geçen gün büyüyen, adından söz ettiren bir ülkeyiz… Bu sektörlerdeki büyüme paralel olarak vasıflı çelik sektörüne ne derece yansıyor?
Daha önce de bahsettiğim üzere takım çeliği sektörü bu gelişmelerden bağımsız değil. Son dönemde meydana gelen talep artışı kriz öncesi dönemi geçti. Bunun yanı sıra ülkemiz Avrupa pazarı ile karşılaştırıldığında en büyük pazarlardan bir tanesi olma konumunda. Takım çeliği alanında ki taleplerinde bu sektörlere paralel olarak artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Vasıflı çelik sektörünün en büyük sorunlarından bir tanesi niteliksiz ürünlerin kontrol edilemeyişi… Bu durum sektöre ve sizlere ne gibi zararlar veriyor? Bu konuda çözüm önerileriniz var mı?
Takım çeliği alanındaki gelişmeye paralel olarak dünyanın her tarafından Türkiye malzeme ithal ediyor. Bu devam edecektir. Niteliksiz ürünlerin yaratacağı temel problem her şey bir tarafa verimliliği düşürmesidir. Eğer Türkiye daha rekabetçi olmak istiyorsa herkes biliyor ki bu verimli çalışarak olacaktır. Şimdi takım çeliği kullanan kişi bir miktar ödeyerek bu malzemeleri satın alıyor ve bir kalıp üretiyor. Yani katma değeri oldukça yüksek bir ürün ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki toplam kalıp maliyetinin 10-14’dü takım çeliği maliyeti oluyor. Siz burada yanlış malzeme kullanırsanız ya da satın alma maliyetini düşürmek için daha ucuz olan ama nitelikleri bakımında aslında yeterli olmayacak bir malzeme kullanırsanız kalıbın servis ömrünü de kısaltırsınız. Bakım onarım masraflarınız artar, duruşlarınız artar. Yani buradaki önlemi açıkçası kalıp üreticileri ve kullanıcıları nitelikli ve doğru malzemeyi kullanarak alacaktır.
2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat yapılması hedefleniyor, sizce Türkiye bunu başarabilecek güçte mi?
Türkiye bunu yapabilir mi? Bilmiyorum ama yapabilecek potansiyeli olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yapılabilmesi içinde üreten bir ülke olmak durumunda. Hali hazırda Cari açığa baktığımızda üretim konusunda almamız gerek yol olduğu görülüyor. Kısacası biz üreten bir ülke olmak durumundayız. Bu durumda 500 Milyar dolarlık ihracat neden olmasın?
İlk çeyreğini geride bıraktığımız 2012 yılı için ne gibi öngörüleriniz var? Çelik fiyatlarında ve talepte nasıl bir seyir bekliyorsunuz?
2012 yılı özellikle Avrupa’daki ülkelerin yaşadıkları borç problemleri nedeni ile kriz beklentisi içerisinde geçecek gibi duruyor. Bu durum karşısında herkes daha temkinli davranmak durumunda hissediyor kendini ve buda pazara bir şekilde yansıyor.
Bu beklentinin yanı sıra ilk çeyrekte biz hedeflerimizi yakalamış durumdayız ve yılsonu itibari ile satışlarımızda bir artış olacaktır. Bu verilere sahibiz açıkçası. Dolayısı ile çeliğe olan talep devam edecektir.
Takım çeliği fiyatları açısından çok ciddi bir değişiklik olacağına dair veriler yok. Burada ki temel problemi ise hurda fiyatlarında meyanda gelen artış oluşturuyor. Hammadde açısından yaşanabilecek potansiyel sıkıtılar fiyatları etkileyebilir ama ufukta böyle bir şey gözükmüyor.
Diğer konu ise kurlardan kaynaklı sıkıntılar yaşanabilir. Sonuçta takım çeliği ithal ettiğimiz bir ürün ve paritelerden kaynaklı fiyat değişimlerine karşı da hassas.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?
Korkmaz Çelik olarak HITACHI Metals’in Türkiye distribütörlüğünü üstleniyoruz ve bununla birlikte onların takım çeliklerini Avrupa’ya da ihraç ediyoruz.Bugüne kadar bu işi buradan yapmaya çalıştık ve artan talep doğrultusunda öncellikle Almanya’da başlamak üzere yeni bir şirket kurmayı hedefliyoruz ve sanırım yaz ile birlikte bunu hayata geçirmeye başlayacağız. Bu durumda özellikle Avrupa’daki potansiyeli daha iyi değerlendirme şansına sahip olacağız.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.