Özbal Boru: 3. Fabrikamız hizmete girdi

Spiral kaynaklı çelik boru üretiminde sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Özbal Çelik Boru, 1995 yılında Kocaeli’de faaliyete başladı. 2003 yılında Mersin – Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ne taşındı. 2006 yılına gelindiğinde firmanın 2. fabrikası yine Mersin – Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime başladı. 2010 yılının son çeyreğinde ise yine aynı bölgede 3. fabrikasını hizmete açtı. 200 mm ile 3000 mm arasında spiral kaynaklı çelik boru üretimi yapan Özbal, Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde önemli projelerin boru ihtiyacını karşılıyor. Tufan Ballı, Bilgehan Öztüre ve Yücehan Öztüre ortaklığında çalışmalarını sürdüren Özbal, her geçen gün hizmet kalitesi ve üretim kapasitesini arttırıyor. Demir Çelik Store Dergisi olarak firma ortaklarıyla Mersin – Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalarında bir araya geldik ve bir söyleşi gerçekleştirdik. Edinmiş olduğumuz bilgileri sizlerle paylaşıyoruz… 

Öncelikle üretim aşamaları ve üretim kapasiteniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? 

İlk olarak üretim aşamasından bahsedecek olursak; sıcak haddelenmiş rulo sac kullanılarak üretim hatlarımızda üretilen boruların iç ve dış izolasyon işlemleri de fabrikamız bünyesinde gerçekleştiriliyor. Bu izolasyonlar müşteri talebine göre iç epoxy, iç bitüm, iç beton/dış polietilen, dış bitüm, dış coaltar enamel, dış epoxy olabiliyor. Yine talebe bağlı olarak spiral kaynaklı borular için gerekli bağlantı şekillerinin (ek form parçaları) üretimi ve bunların izolasyonları da yapılabiliyor. Ürünlerimiz; TS, DIN, AWWA, ASTM, BS, UNI, JIS, GOST, ANSI, ISO gibi uluslararası standartlara uygun olarak üretiliyor. Bununla birlikte faaliyetlerimizi TS EN ISO 9001:2000, API5L, ISO 14001:2004 ve OHSAS Entegre Yönetim Sistemleri dâhilinde yürütüyoruz. Üretim kapasitemize gelince; 2 fabrikamızda toplam olarak 90.000 ton/yıl ola yıllık üretim kapasitemiz, 3. fabrikamızın hizmete girmesiyle 150.000 ton/yıl rakamına ulaştı. Geçmiş yıllardaki üretim kapasitelerimizden bahsedecek olursak; 2008 yılında 20.000 ton, 2009 yılında 32.000 ton, 2010 yılında ise 46.000 ton boru üretimi yaptık. 1998 yılında, kendimizin ürettiği 10.000 ton/yıl kapasiteye sahip boru makinasıyla başladığımız noktadan bugünlere gelmiş bulunuyoruz. Rakamlar, her geçen gün artan bir üretim grafiğine sahip olduğumuzu gösteriyor. Bu durum, bir sanayi kuruluşu açısından büyük önem arz ediyor. 



Aile şirketi değilsiniz… Üç ortaklı bir kuruluş olmanıza rağmen, yıllardır bir uyum içerisinde çalışmalarınızı yürütüyorsunuz ve her geçen gün büyüyorsunuz. Bu başarıyı neye borçlusunuz? 

Aslına bakarsanız biz kendimizi aile şirketi olarak görüyoruz. Anne ve babaları farklı olan 3 kardeş olarak tanımlıyoruz kendimizi. Başarıyı yakalamamızdaki en büyük etken, bize göre bu sağlam yapıyı oluşturmuş olmamızdır. Birbirimizi şirket hissedarı veya ortak olarak görmüyoruz. Hatta ve hatta arkadaş olarak dahi görmüyoruz. Kardeş tanımı, sanırım bizi çok daha iyi ifade ediyor. 

Hammadde ihtiyacınızı nerelerden karşılıyorsunuz? 

Öncelikle firmamızın stok bazlı üretim yapmadığını belirtmek istiyoruz. Tamamen projelere odaklı olarak çalışıyoruz. Almış olduğumuz projenin ihtiyacını karşılayacak hammaddeyi belirliyoruz ve üretimin başında ihtiyacımız olan hammaddeyi temin ediyoruz. Bizim ana hammaddemiz alaşımsız sıcak haddelenmiş rulo sac… Bu sacları son 3 yıldır Erdemir ve İsdemir’in sunmuş olduğu fiyat avantajlarından dolayı iç piyasadan temin ediyoruz. Daha önceki yıllarda ise Rusya, Romanya, Slovakya, Bulgaristan ve Uzak Doğu ülkelerinden sac ihtiyacımızı karşılıyorduk. Erdemir Grubu’nun güneydeki fabrikasında yassı çelik üretimine başlaması bize büyük avantaj sağladı. Bu avantajlar arasında ürün fiyatı, navlun ve teslimat süresinin kısalığını sayabiliriz. Ayrıca vermiş olduğumuz siparişin tamamını tek seferde çekmek zorunda kalmıyoruz. İhtiyaç duydukça malzeme çekme olanağına sahibiz. 



Bünyenizde kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz? 

Özbal bünyesinde doğrudan 280 kişiyi istihdam ediyoruz. 80 personelimiz beyaz yaka, 200 personelimiz ise mavi yaka olarak görev yapıyor. Sizlerinde bildiği gibi Türk sanayisi kalifiye personel sıkıntısını önemli ölçüde yaşıyor. Bu durumu göz önünde bulundurarak kendi personelimizi kendimiz yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bu noktada Özbal’ı bir okul olarak görüyoruz. İnsana yatırım yapmayı seviyoruz… Bu durumu örneklendirecek olursak; şu anki fabrika müdürümüz Özbal’da normal bir mühendis olarak göreve başlamıştı. Geçen süre içerisinde gerek kendi gayreti, gerekse de bizim gayretlerimiz, sunmuş olduğumuz olanaklar ve aldırdığımız eğitimler sayesinde donanımlı bir yönetici haline geldi. Aynı şekilde, direkt olarak üretimin içerisinde yer alan birçok yönetici de yine zaman içerisinde firmamızın olanakları ve çalışanların kendi gayretleriyle bulundukları noktalara geldiler. Bunları gördükçe insana yatırım yapıyor olmanın haklı gururunu tekrar tekrar yaşıyoruz. 

Özbal olarak dolaylı yönden de birçok kişinin istihdamına katkıda bulunduğumuzu söyleyebiliriz. Firmamıza yaklaşık olarak 450 – 500 civarında tedarikçi firma hizmet veriyor. Bizlere yan sanayi ürünleri, çeşitli hammaddeler, teknik hizmet makine ve ekipmanları gibi alanlarda çözüm ortaklığı sunuyorlar. Bu firmalara sağladığımız katma değerler de azımsanacak rakamlar değildir. 

Özbal olarak hizmet verdiğiniz alanları bizimle paylaşır mısınız? 

Öncelikli olarak petrol boru hatlarına, gaz dağıtım hatlarına, su dağıtım hatlarına yönelik üretim yapıyoruz. Ayrıca temel kazık borularını, çelik yapılarda kullanılan boruları, basınçlı hava hatlarında kullanılan boruları, rafinerilerde sıvı hidrokarbonların taşınmasında kullanılan boruları, yüksek sıcaklıktaki sıvıların taşınmasında kullanılan boruları, hidrokarbonların depolama uygulamalarında kullanılan spiral kaynaklı çelik boruları üretiyoruz. Baktığınız zaman üretimini yapmış olduğumuz borular oldukça yaygın alanlarda kullanılıyor. 

Hizmete açılan yeni fabrikanız hakkında kısaca bilgi verir misiniz? 

Yeni fabrikamız, 90.000 ton/yıl olan üretim kapasitemizi 150.000 ton/yıl’a çıkarmamızı sağladı. 2009 yılı ikinci yarısında yapımına başladık ve 2010 yılının ikinci yarısında devreye aldık. 1 yıl gibi kısa bir sürede Türk sanayisine teknolojisi gelişmiş bir fabrikayı kazandırdık. Toplam 20 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. 



Sanayici olarak devletten yeteri kadar destek görüyor musunuz? Verilen teşvikler sizce yeterli mi?
Bu konuda devletin sanayiciye olan yakınlığı, vermiş olduğu desteği ve teşvik imkanları kesinlikle yeterli değil. Hatta yok denecek kadar az diyebiliriz. Başta Çin olmak üzere diğer dünya ülkelerinde verilen teşvikler ve devlet destekleri bize sunulsa, kim bilir neleri başarırız. Özellikle enerji, vergi ve istihdam konularında sektör olarak devletten destek bekliyoruz. 

Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? Ayrıca yurt içinde ve yurt dışında üstlenmiş olduğunuz projeler hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? 

Üretimimizin yaklaşık olarak yüzde 65’ini ihraç ediyoruz. Kalan yüzde 35’lik kısmı ise yurt içindeki projelere veriyoruz. Yurt dışında ürün tedarik ettiğimiz projeler arasında Ürdün’ün DISI Projesi, Azerbaycan’ın su omurgası olarak nitelendirilen Oğuz Gabala Projesi, Portekizli bir grubun Gine’de bulunan Liman Projesinin Kazık Boruları yer alıyor. Cezayir’de, Fransa’da ve İtalya’da çok önemli projelere ürün temin ediyoruz. Bunlarla birlikte Özbal Çelik Boru olarak 25 ülkeye ihracat yapan bir firma konumundayız. Bu ülkelerde çok önemli projelere boru üretiyoruz. Yurt dışında çalıştığımız firmalar sektörlerinin önde gelen isimleri arasında yer alıyorlar. İç piyasada ise ağırlıklı olarak devlet müteahhitlerine ve belediyelere hizmet veriyoruz. DSİ, BOTAŞ, İller Bankası ve belediyeler hizmet verdiğimiz kuruluşların başında geliyor. Yalova Limanı, Karamürsel Limanı, Mudanya Limanı, İGSAŞ Limanı başta olmak üzere birçok limanın kazık borularını temin ettik. Yine Türkiye’deki birçok HES projesine boru üretimi yapıyoruz. Profesyonellerin yönetmediği bir şirket olan Özbal’ın yönetim politikalarını 3 ortak olarak bizler belirliyoruz. Çok yönlü ve farklı bölgelerde bulunan projelere üretim yapmış olduğumuz için yaşanan bölgesel krizlerden pek etkilenmiyoruz. Aynı şekilde küresel krizden de çok fazla etkilenmediğimizi belirtmek istiyorum. Bu durum da yine doğru yönde olduğumuzu gösteriyor diyebiliriz. 

Uluslar arası projelerdeki rekabet ortamı hakkında neler düşünüyorsunuz? Dış pazarda kimlerle rekabet ediyorsunuz? 

Spiral kaynaklı çelik boru üretiminde Türkiye bir marka haline gelmiş durumda. Bu noktada Türk üreticiler yurt dışında kaliteleriyle, fiyat avantajlarıyla ve teslimat süreleriyle tercih ediliyorlar. Özbal olarak gerek Avrupa’da, gerek Afrika ve Ortadoğu’da gerekse de Türki Cumhuriyetlerde yine Türk firmalarıyla rekabet ediyoruz. Sanırım Çin’in girip alt edemediği nadir sektörlerden birisi bizim sektörümüz… Çünkü hem navlun hem de ürün kalitesi bakımından Çin’in Türk çelik boru firmalarıyla rekabet etme şansı fazla yok. Türk firmaları; makina parkıyla, teknolojisiyle, kaliteli işçiliğiyle, üretim kapasitesiyle ve fiyat avantajıyla dünyada adından söz ettiriyor. Özbal olarak biz de adından söz ettiren çelik boru firmaları arasında yer alıyoruz. 

Pazarın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz? 

Küresel ısınmanın da etkileriyle dünya ülkeleri her geçen gün yeni su kaynaklarına ihtiyaç duyuyor. Yerleşim noktalarına yakın olan su kaynakları hızla tükendiği için uzakta bulunan kaynaklar yerleşim yerlerine taşınıyor. Yine enerji kaynaklarına duyulan ihtiyacın artması ve yeni kaynak arayışları çelik boruya olan talebi arttırıyor. Bu bahsettiğimiz konulardaki projeler de daha çok Akdeniz bölgesine yakın olduğu için Türk çelik boru üreticileri avantajlı oluyorlar. Dolayısıyla Çelik boru sektörünün geleceğini parlak görüyoruz ve pazarın her geçen yıl büyüyeceğine inanıyoruz. 

Nabucco Projesi hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? Proje neleri kapsıyor ve Türk çelik boru üreticileri için bu proje ne ifade ediyor? 



Nabucco projesi 3200 km’lik bir hattan oluşuyor ve hattın 2700 km’lik kısmı Türkiye’den geçiyor. Hattın bir ucu Irak’tan, diğer ucu ise Türkmenistan – Azerbaycan tarafından gelecek, Ankara’da birleşecek ve Avusturya’da bitecek. Vermiş olduğum rakam ve noktalara ince kılcal hatlar dahil değil… Bu projenin toplam değeri 10 milyar Avro olarak açıklandı. Türkiye’deki boru sektörüne düşecek pay ise 3 milyar Avro civarında… Tonaj olarak bakıldığında ise 2 milyon 500 bin ton boruya ihtiyaç duyuluyor. Özbal Çelik Boru, Nabucco için yeterlilik alan 6 Türk şirketten birisi. 3 yılda bitirilmesi hedeflenen projeden yüzde 10 – 15 civarında bir pay almayı hedefliyoruz. Projenin önemine gelince; Nabucco projesi gerçekleşmezse; 20 yıl içerisinde Rusya, Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyor hale gelecek. Bu durum Rusya’ya çok büyük avantaj sağlayacak. Avrupa ülkeleri ve Amerika Rusya’nın bu konumu yakalamasını istemiyor. Bu nedenle Nabucco çok büyük önem taşıyor. Projenin başında NIC adlı bir kuruluş bulunuyor. NIC’i Türkiye(BOTAŞ), Bulgaristan, Romanya, Almanya, Macaristan ve Avusturya oluşturuyor. Bu proje için uluslar arası arenada çok önemli mücadeleler, çekişmeler yaşanıyor. Herkes projeden pay kapma yarışına girmiş durumda. Öyle tahmin ediyoruz ki bu yılın sonunda veya 2012 yılının başında bu projeye start verilecek…
Son olarak sivil toplum örgütlerine olan yaklaşımınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

Bu konuda elimizden geldiği kadar sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına iştirak ediyoruz, bu örgütlerde başkanlık, başkanvekilliği ve yönetim kurulu üyeliği gibi görevlerde bulunuyoruz. Hem sektörümüzü, hem faaliyet gösterdiğimiz bölgeyi ilgilendiren sorunlarla yakından ilgileniyoruz. Üniversitelerle yakın temas içerisindeyiz. Bir çok konuda ortaklaşa projeler yürütüyoruz. Mümkün olduğu kadar, elimizden geldiği kadar çalışmaya, destek olmaya özen gösteriyoruz. 

Özbal Çelik Boru’nun dışında faaliyet gösteren şirketler ve faaliyet alanları:
ÖZBAL METAL PAZARLAMA TAŞ.BORU İNŞ.PLAS.GERİ DÖNÜŞÜM SAN.ve TİC.LTD.ŞTİ.
HAN TEKNOLOJİK İMALAT MONTAJ TAAH.SAN.TİC.A.Ş.
HAN GLOBAL TAŞIMACILIK HİZMETLERİ,MAKİNA,İNŞAAT,MADENCİLİK,PETROL SAN.ve TİC.LTD.ŞTİ.
RC MÜHENDİSLİK ve MAKİNA SAN.TİC.LTD.ŞTİ.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.