Raylı sistemler sektöründe küresel oyuncu olmayı hedefliyoruz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, "Raylı sistemler sektörünün yıllık pazar hacmi 160 milyar avro civarında. Önümüzdeki dönemde de hızla büyümesi beklenen bu sektörde ülkemizi küresel bir oyuncu yapmayı hedefliyoruz" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank:
“Raylı sistemler sektöründe küresel oyuncu olmayı hedefliyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, "Raylı sistemler sektörünün yıllık pazar hacmi 160 milyar avro civarında. Önümüzdeki dönemde de hızla büyümesi beklenen bu sektörde ülkemizi küresel bir oyuncu yapmayı hedefliyoruz" dedi.
"Türkiye Vagon Sanayi Anonim Şirketi'nin (TÜVASAŞ) Adapazarı ilçesindeki fabrikasında düzenlenen Milli Elektrikli Tren Seti'nin Fabrika Testleri Töreni'nde konuşan Varank, tarihi bir gün yaşandığını söyledi. Türkiye'nin Milli Teknoloji Hamlesi yolunda katettiği mesafenin bir nişanesi olan milli elektrikli treninin fabrika testlerine başlandığını aktaran Varank, şubat ayındaki ziyaretinde trenin teste hazır hale gelmesi için mühendislerin, emekçilerin nasıl canla başla çalıştıklarına bizzat şahit olduğunu anlattı. Varank, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecine rağmen TÜVASAŞ'ın emekçilerinin tüm önlemlerini alıp gece gündüz demeden çalışmaya devam ettiğini dile getirerek, "O gayret sayesinde trenimiz mayıs sonunda raylara indi, hamdolsun bugün itibarıyla da fabrika testlerine başlanıyor. Fabrika testlerinin ardından ağustos sonunda yol testlerine geçilecek." dedi.
"Milli elektrikli tren her açıdan gurur tablosu"
Milli elektrikli trenin her açıdan bir gurur tablosu olduğuna işaret eden Varank, "Geçen sene devreye alınan alüminyum gövde üretim, boyama ve kumlama tesisleri sayesinde bugün bu seviyeye gelebilmiş durumdayız. Şehirlerarası seyahate uygun tasarlanan bu tren, ithal edilen emsallerine göre yüzde 20 daha uygun maliyetle üretilebiliyor. Fakat daha da önemlisi, bizi ziyadesiyle mutlu eden husus, ulaşılan yüksek yerlilik oranı. Tedarikçilerle birlikte muazzam bir sinerji yakalanmış durumda. Evet, nihai ürün elbette çok kıymetli. Ama bu ürünle birlikte gelişen üretim ekosistemi ve Türkiye'nin kazandığı yeni kabiliyetler belki nihai üründen çok daha kıymetli." ifadelerini kullandı.
Trenin beyni olarak nitelendirebilecek cer sistemi ile tren kontrol ve izleme sisteminin Aselsan'la birlikte gerçekleştirildiğini aktaran Varank, şöyle devam etti: "Böylelikle ilk defa kritik bir alt sistem, donanım, yazılım ve algoritma içeriğiyle birlikte yerli sanayi tarafından geliştirilmiş oldu. İklimlendirme sisteminden boji şaselerine, iç giydirme ve aydınlatma sistemlerinden vakum tuvalet sistemlerine kadar 30'un üzerindeki bileşen yerli firmalarımızdan tedarik edildi. İşte bu sayede prototip sette yerlilik oranı yüzde 60 oldu. İnşallah seri üretimle birlikte bu oranı yüzde 80'e çıkarmak mümkün olacak."
Bakan Varank, dünyada raylı sistemler sektörünün yıllık pazar hacminin 160 milyar avro civarında olduğunu ve gelecek dönemde hızla büyümesinin beklendiğine dikkati çekerek, Türkiye'yi bu alanda küresel bir oyuncu yapmayı hedeflediklerini söyledi.
"Türkiye raylı sistemlerde büyük bir potansiyele sahip"
Türkiye'nin raylı sistemlerde büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılayıp hem de küresel pazardan çok rahat pay alabiliriz. Bunun yolu bu alanda ölçek oluşturmaktan geçiyor. Gelecek 10 yılda raylı sistemlerde 15 milyar avroluk harcama yapacağız. Bakın bu çok ciddi bir ekonomik ölçek. Dolayısıyla önümüzde raylı sistemler sektörünü geliştirmek için asla kaçırılmaması gereken bir fırsat, dolayısıyla bize yüklenen bir sorumluluk var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu alanda atacağımız adımlar, sanayileşme hedeflerimize ve Milli Teknoloji Hamlemize doğrudan hizmet edecek. Belediyeler, kamu kurumları ve özel sektör, eş güdüm halinde, Türkiye’yi raylı sistemler konusunda global bir oyuncu yapmak için ellerini taşın altına koymak durumunda. Burada herkese bir görev düşüyor." Bakan Varank, hiçbir başarının kendiliğinden gelmediğini vurgulayarak, ülkece gurur kaynağı olan savunma sanayinin geldiği noktanın asla tesadüf olmadığını vurguladı.
"Dünyaya bu alanda örnek gösteriliyorsak, bunun ardında planlama, sıkı takip, güçlü irade ve kararlılık yatıyor. Aynı başarıyı raylı sistemler konusunda da gösterebiliriz. Kamu alımları ve yatırımlarının oluşturacağı kaldıraçla bu alanda yerlileşmeyi hızla başarabiliriz. Yatırımların planlanması ve yerli ürünlerle hayata geçmesi için Sanayi İşbirliği Projelerini en iyi şeklide uygulayabiliriz. Biz Bakanlık olarak bu noktada hiçbir kamu kurumunun sahip olmadığı teknik birikime sahibiz. Raylı sistemler alanındaki kabiliyetlerin atıl kalmaması ve sürdürülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Ancak bu şekilde yüksek hızlı tren sistem ve alt sistemlerini kendi imkanlarımızla üretebiliriz. Bu manada; sektöre dokunan kamu ihalelerinin SİP uygulamasına tabi olarak gerçekleştirilmesini oldukça önemsiyoruz.
Şunu çok açık ifade etmek istiyorum; topyekün kalkınma için yerliliği ve milliliği olmazsa olmaz bir ilke olarak kabul etmek, yerli firmalara sahip çıkmak gerekiyor. Raylı sistemlerde ülkemizde gelişmiş kabiliyetler var. Firmalarımız yabancı ülkelerde ihaleler kazanıyor, üretimlerini ihraç ediyorlar. Avrupa'da, Uzak Doğu'da, Durmazlar, Bozankaya gibi firmalarımızın araçları kullanılıyor. İşte bugün TÜVASAŞ, milli elektrikli tren projesinde benzersiz bir adımı geride bırakıyor. Yeni kurulan TURAYSAŞ'ın da sektörde büyük bir güç oluşturacağına inanıyorum. Ekosistemdeki firmalarımız ve tedarikçilerimizin güç birliğiyle sektörde hızla üst basamaklara tırmanabiliriz. Bakanlık olarak bu yöndeki tüm girişimleri önemsiyoruz ve destekliyoruz."
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.