Küresel üretim endüstrisi; hızlı değişen müşteri eğilimleri, kaynakların kıtlığı, nitelikli işgücü kıtlığı, yaşlanan nüfus ve yerel üretime olan talebin artması gibi büyük değişimler ile karşı karşıya kalmaktadır. Esnek endüstriyel robot temelli otomasyon ise tüm bu değişimlere çözüm getirmektedir. Uluslararası Robot Federasyonu IFR, sadece operasyonda kullanılan robot sayısında değil aynı anda yeni uygulama alanlarının sayısında da önemli bir artışın olduğunu belirtmektedir.
İLK ROBOT NESLİ…”ROBOTA”lardan GÜNÜMÜZDEKİ NESİL…”COBOT”LAR
Robot tanımı ve hangi makinelerin robot olarak sayılabileceği ile ilgili genel bir fikir birliği bulunmamaktadır. İlk kez 1921 yılında Çek yazar Karel Capek’in tiyatro oyununda insana benzeyen makineler olarak “robota” kelimesi kullanılmıştır. Robota kelimesi Çek dilinde angarya anlamına gelmektedir.
“Rossums Universal Robots” isimli eserde robotlar bir fabrikada köle olarak çalışan yapay insanlar olarak gösterilmiştir. Yapay insanlar mucitlerine hizmet etmek üzere bir firma tarafından üretilmektedir. Ancak oyunda robotlar köleliğe başkaldırıp, insanlığı yok etmektedir. Oyunun büyük ilgi görmesiyle birlikte “robot” kelimesi de yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu eserde humanoid, yani insana benzeyen, robotlardan bahsedilmiştir.
Teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkan inovatif ürünlerden bir tanesi kollobratif robotlardır (cobots). Günümüzde fabrikalarda işçilerin yardımcıları niteliğinde görev alan kollobratif robotlar da üretim süreçlerindeki hızı artırmakta, verimliliği yükseltmekte ve maliyetleri düşürmektedir.
ROBOT DEVRİMİ
Günümüzde yakından deneyimlediğimiz bir robot devrimi yaşanmaktadır. Farklı sektörlerdeki firmalar maliyetlerini düşürmek, üretim/hizmet kapasitesini genişletmek, verimliliği ve kaliteyi arttırmak, ürün kalitesinin sürdürülebilirliğini sağlamak ve firmanın rekabet edebilirliğini artırmak için robotik, yapay zekâ ve (hizmet) otomasyonundaki (RYO) gelişmelere uyum sağlamaktadır. RYO kullanımın ekonomik faydaları nedeniyle firmalar robotik, yapa zekâ ve otomasyon teknolojilerine her zamankinden daha fazla yatırım yapmaktadır. RYO’daki teknolojik gelişmeler ve avantajlar sonucu endüstriyel robot kullanımı da artış göstermektedir.
Robotların yaygın hale gelmesini sağlayan üç ana eğilim bulunmaktadır. Birincisi; insan emeğine kıyasla robotların daha etkin olması, ikincisi teknolojik gelişmelerin endüstriyel robotların sektörlere giriş engellerini kaldırması, üçüncüsü ise küçük işletmelerin kolaylıkla ulaşabileceğe sistemlerin yaygınlık kazanmasıdır. Ekonomik ve teknik engellerin daha fazla ortadan kalkmasıyla birlikte robotlar daha fazla işletme için ulaşılabilir olmaktadır. Endüstriyel robot kullanımı gelişmiş ülkeler için gelişmekte olan ülkelere kaybettikleri rekabet gücünün tekrar kazanılması açısından da ayrı bir önem taşımaktadır.
ROBONOMICS – ROBOT EKONOMİSİ
Robot kullanımındaki artışın küresel ekonomi üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri olacaktır. Süreçten hem mikro hem de makro düzeyde pek çok ekonomik faktör etkilenecektir. Konuyla ilgili ekonomistlerin farklı görüşleri bulunsa da, robot kullanımın artmasıyla beraber bu etkinin gelecekte artarak devam etmesi kaçınılmazdır.
Crew (2016), RYO’ya dayalı ekonomik sistemi “robonomics” olarak tanımlamaktadır. Robot kullanımı sonucu ortaya çıkan robot-temelli ekonomi veya robot ekonomisi (robonomics) olarak adlandırılan yeni ekonomik sistemin temel ekonomik göstergeler üzerinde yarattığı değişimler uzun vadeli olarak daha da artacak gibi.
Robonomics terimi doktrinde henüz yaygın kullanılmamaktadır. Ancak robot ekonomisinin ekonomik teoriye ve uygulamalara derin etkisinin olacağı beklenmektedir. Robot ekonomisinin uzun vadeli olarak insanların yaşam kalitesini artırmasına karşın, kısa ve orta vadeli olarak teknolojik verimliliğin artması sonucu teknolojik işsizliğin önemli derecede artması yönündedir.
S. Ivanow, robot ekonomisinin kısa-orta vadeli ve uzun vadeli olarak faydalarını ve değişimlerini araştırmıştır. Robot ekonomisinin uzun vadeli olarak en fazla sağladığı fayda; ağır manuel ve tekrarlanan, entelektüel olarak zorlamayan işler konusunda insanların özgürleştirilmesi sonucunda yaşam kalitesinin uzun vadeli olarak artması yönündedir. Daha fazla boş zamana sahip olarak daha yaratıcı, sağlıklı, keyifli ve kendilerini geliştirici aktiviteler yapma ve seyahat etme zamanına sahip olabileceklerdir. İşe bağlı stresin azalması sonucunda sağlıkta ve yaşam beklentisinde artış beklenebilmektedir.
Ancak kısa ve orta vadeli olarak artan teknolojik verimliliğe rağmen, robot, yapay zekâ ve otomasyon teknolojilerinin kullanımı sonucunda birçok kaybolan işler yeni yaratılan işler tarafından ikame edilmeyecek. İşsiz kalanlar ise kolay bir şekilde yeni nitelik kazanarak robotlaştırılmış ekonominin nitelik ihtiyaçlarını karşılayamayacaktır. Sonuç itibariyle; Ivanow’a göre kısa ve orta vadeli olarak 10-15 yıl içerisinde toplum ciddi teknolojik işsizliğe ve insan emeği fazlalığına sahip olacaktır.
Teknolojik işsizliğe ve otomasyona çözüm olarak robot vergisi ve evrensel temel gelir gündeme gelmiş olsa da, bu konudaki tartışmalar ve farklı görüşler daha sürecek gibi. Ancak uzun bir süre zaman alacak olmasına rağmen robot temelli ekonomi yeni bir ekonomik sistem olarak şimdiden yerini almaya başlamıştır.
Makalenin tamamı: D. Kurt, Ü. Bozoklu, Robot Ekonomisinin Yükselişi, 2019.