Satış ve üretimde istikrarımız devam ediyor
Ecotherm, deneyimli mühendislik kadrosuyla emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Ecotherm Genel Müdürü Cenk Yıldırım ile çalışmaları hakkında konuştuk.
Ecotherm, deneyimli mühendislik kadrosuyla emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Ecotherm Genel Müdürü Cenk Yıldırım ile çalışmaları hakkında konuştuk.
Şirketinizi kısaca tanıtıp, ‘Endüstriyel Fırın’ sektöründeki faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Ecotherm Endüstriyel Mühendislik Isı Teknoloji Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. 2010 yılında kurulmuştur. Şirketimiz Endüstriyel Fırınlar konusunda 15 yıllık mühendislik ve imalat deneyimi olan uzman kişiler tarafından kurulmuştur. Şirketimiz çalışan sayısı 15 kişidir. Bunlardan 5 kişi idari, 10 kişi ise imalat personeli olarak çalışmaktadır.
2011 yılında ciromuz 460.000 Euro iken 2012 yılında ciromuz 750.000 Euro’ya yükselmiştir. Ciro olarak baktığımız zaman %63’lük bir artış olduğu görülmektedir. Bu artış satış ve üretim anlamında da artış olduğunu göstermektedir.
Son zamanlarda yatırımınız oldu mu, olduysa yatırımın yeri, bütçesi, istihdamınıza ve firmanıza olan yansımaları hakkında bilgi verir misiniz?
İmalat için gerekli makine ve ekipmanlar alındı. Bu alımlar üretimin daha verimli hale gelmesine katkı sağladı. Bir atasözü vardır “ Alet işler, el övünür” bu söz makine yatırımı ile ilgili her şeyi açıklar sanırım.
Firmanızın 2013 yılı hedeflerini ve varsa yatırımlarını bizimle paylaşır mısınız?
Yeni bir firma olmamıza rağmen 2011 yılı ile 2012 yılı arasındaki ciromuzdaki artış, geleceğe daha umutlu bakmamıza sebep oldu. 2013 yılında da bu istikrarımız devam ediyor.
Yeni ürün veya projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Bildiğiniz gibi ülkemizde enerji çok pahalı bu yüzden endüstriyel sektörde enerji tasarruflu yakma sistemleri olarak bilinen “Rejeneratif Yakma Sistemi” konusunda epey çalışmalarımız oldu, fakat bu çalışmaları, pratikte uygulama şansını henüz bulamadık. Bu sistemler teknolojinin başkenti sayılan Almanya’da alüminyum ve çelik sektörlerinde oldukça sık kullanılmaktadır. Bu konuda ülkemizde TÜBİTAK, KOSGEB gibi kuruluşlardan destek almak istiyoruz.
Dış pazarınız var mı? Bağlantıda bulunduğunuz ülkeler hangileri? Bahseder misiniz?
Yurtdışına teklifler veriyoruz, fakat henüz ihracatımız olmadı. Teklif verdiğimiz ülkeler Mısır, Rusya, Özbekistan, Azerbaycan’dır. Şu an Azerbaycan’a gönderilmek üzere bir proje üzerinde çalışıyoruz.
2013 ‘Endüstriyel Fırın’ sektörü için nasıl değerlendirişiniz? Sektörün üretim, ihracat, satış konularındaki hedef ve beklentilerini bizimle paylaşır mısınız?
Endüstriyel Fırın yatırım işidir. Eğer ülke ekonomisi iyi olursa yani inşaat, otomotiv, havacılık gibi sektörler hareketli olursa firmalar yatırım planları arasına endüstriyel fırın alımını da ekler ve fırın sektörü hareketli geçer.
Gelecekte endüstriyel fırın üretimi konusunda önder bir firma olmak istiyoruz. Yani müşterileri bizim arayacağımız zamanların yerini müşterilerin bizi arayacağı zamana bırakacağı günler için çok çalışıyoruz.
Sektörün uluslararası pazarlarda rekabet düzeyi nedir? Bu bağlamda dünyadaki konumunu avantaj ve dezavantajları açısından değerlendirir misiniz? Sektör yabancı yatırımcıya ne gibi avantajlar sunuyor?
Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de Çin var. Fiyatları Türkiye fiyatlarına göre çok düşük, fakat kalitesi de bir o kadar düşük. Bazı firmalar bunu bile bile makineyi Çin’den alıyor. Türkiye’ye getirdikten sonra önemli parçalarında birkaç revizyon yaparak makineyi sorunsuz bir şekilde kullanılabilir hale getiriyor. Müşteriler bu şekilde dahi fiyatların Türkiye fiyatından daha ucuz olduğunu söylüyor. Tabii Çin’den alınan bir makinenin servis gibi büyük bir sorunu oluyor. Makine de bir problem çıktığında Çin’den tecrübeli bir adam getirmek neredeyse imkansız, o noktada kullanıcı soruna kendisi çözüm bulmaya çalışıyor. Avrupa’dan alınan makineler ülkemiz fiyatlarına oranla oldukça pahalı bunun dışında servis ihtiyacı olduğunda neredeyse bir adamın makine kullanıcısına günlük maliyeti 1000 Euro civarındadır.
Bana göre makine kullanıcılarının ülkemizde üretilen bir makineyi Çin’den veya Avrupa’dan getirmek yerine bunu ülkemizden temin etmesi hem ülke ekonomisi açısından hem de firmanın kendi menfaatleri açısından çok daha mantıklıdır. Şunu da eklemek istiyorum: Ülkemizdeki bazı fırın üreticilerinin fiyatları neredeyse Avrupalı fiyatları kadar, bu noktada fırın ihtiyacı olan firmalar, yeni kurulmuş fakat sektörde çok tecrübeli bizim gibi firmalara ulaşarak, kaliteyi ucuza satın alabilirler.
Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? Varsa sorunlarınızın çözümüne yönelik öneri ve beklentileriniz nelerdir?
Ülkemizde üreticilere destek vermek amacıyla, makine alımı yapacak firmalara teşvik uygulaması yapılıyor, yani KDV ödemiyorlar. Fakat bu noktada makine üreticisi olan bizim gibi firmalar makine üretimi esnasında tüm alımlarını KDV ödeyerek yapıyor. Daha sonra fırın üretici firma KDV’yi SGK, vergi… vs. mahsup ediyor, ya da iade alıyor. İade alım işi 3-6 ay gibi bir süre alabiliyor. Bizim gibi firmaların böyle bir iade süresine kesinlikle tahammülü yok. Bu durum devletin gözünden kaçmış sanırım ama bizi çok zorluyor, buna dikkat çekilirse çok iyi olur.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.