Sektör temsilcilerinden ihracat işlemlerine ilişkin karara tepki!
İhracatçıya gelirinin yüzde 80ini yurda getirip bir bankaya satma zorunluluğu getirildi. İhracatçı, gelirini önce TLye sonra üretim için mecburi olan ithalatı yaparken tekrar dolar kuruna çevireceği için çift taraflı bir kayıp yaşayacağını vurguluyor.
Yürürlüğe giren düzenlemeyle ilgili sektör temsilcileri yönetmelikte ucu açık noktaların olduğu ve mevcut atmosferde yarardan fazla zarar getireceği görüşünde. Düzenleme yapılırken kendilerinden de görüş alınması gerektiğini vurgulayan TİM - Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, düzenlemenin günün ihtiyaçlarına göre yapılması gerektiğini söyledi. "Artık eski Türkiye yok" diyen Gülle, parayı getirmenin eskiden olduğu gibi zorunlu tutulmasının yanlış olduğuna işaret etti.
'BURADA BİR KAYBINIZ OLUYOR'
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan MAKFED - Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı Adnan Dalgakıran, düzenleme nedeniyle vadeli satışın yoğunlukta olduğu makine sektörüyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini ifade etti.
Dalgakıran, geçmişte benzer uygulamalar nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını söyledi. Dalgakıran, "Şimdi bu düzenlemeye göre önce parayı Türkiye'ye getirip TL'ye çeviriyorsun. Burada parayı bozdururken zaten günlük kurdan aşağıda bir bedele bu işlemi gerçekleştiriyorsun. Burada bir kaybın oluyor. Sonra üretimin için ithalat yapmak zorundasın, orada bir daha bir kaybın oluyor" ifadelerini kullandı.
Düzenlemenin ihracatta güvenilirlik sıkıntısı yaratacağını da sözlerine ekleyen Dalgakıran şöyle devam etti: "Teminat mektubu ve akreditifli işlemler makine sektöründe ciddi anlamda yer tutuyor. Bu bakımdan da paranın tamamını getirmekle ilgili bir sıkıntı olacak. Çünkü makine sektöründe önce gidip makineni kurman, ardından çalıştırıp garanti süresince de paranın bir miktarını bloke etmen şart koşuluyor. Bütün bunlar sorun yaratabilir."
2018 YILINDAN BERİ SERBESTTİ
Yaklaşık 10 yıldır ihracat bedellerinin tamamının yurt dışı hesaplarda tutulmasının serbest olduğunu hatırlatan Çelik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Ekinci, zaten ihracat bedellerinin genellikle Türk bankalarına geldiğini, dolayısıyla böyle bir zorunluluk getirilmesine gerek olmadığı görüşünde olduğunu dile getirdi. Türkiye ekonomisinde ihracat yoluyla sağlanan döviz girdilerinin bir kısmının zaten ithalat harcamalarında kullanıldığını kaydeden Ekinci sözlerine şöyle devam etti: "Demir çelik sektörü özelinde ve sektörün kırılımlarına göre baktığımız zaman, toplam gelirlerin yüzde 65 ila yüzde 90'lık kısmı ithalat ödemelerinde kullanılır. Kabaca 100 milyon dolar ihracat yapan bir çelik üreticisi, 65 ila 90 milyon dolar ithalat yapıyor. Dolayısıyla ihracat gelirlerinin yüzde 80'inin Türkiye'ye getirilip, bozdurulması mantık ölçütlerine uygun değil. Tamamen yurtiçinden sağlanan bir ham madde ile yapılacak bir üretim ve sonucundaki ihracat için bu doğru olabilir ama ithalata bağlı sektörler için ciddi sorunlar oluşabilir."
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.