Sofistike gemiler inşa ediyoruz ve her türlü tamir hizmeti veriyoruz
Beşiktaş Gemi İnşaa A.Ş. Tersane Müdürü Turan Zeki Korkmazgil ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Beşiktaş Gemi İnşaa A.Ş. Tersane Müdürü Turan Zeki Korkmazgil ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
İTÜ Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi 1989 mezunuyum. 1991-1995 arası Madenci Gemi Tersanesi’nde çalıştım ve en son tersane Baş Mühendisliğinden ayrılıp Yardımcı Group’a geçtim.1995- 2008 yılları arasında bu gruba bağlı Yardımcı Gemi İnşa ve Türkter Tersanelerinde Tersane Müdürlüğü görevlerinde bulundum. 2008 Kasımından beri de Beşiktaş Gemi İnşa A.Ş. tersanesinde Tersane Müdürlüğü yapıyorum.
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün ve hizmetler neler?
Tersanemiz yatırımları 2007 yılında başlamış olup ilk üretimini 2008 yılında başlamıştır. Tersanemiz hem gemi inşa hem tamir olmak üzere gemi sektöründe yer almaktadır. Şu an itibari ile 2’si yüzer, biri taş olmak üzere 3 Panamax ölçüsünde havuz ve 2100 m rıhtım boyu ile gemilere her türlü tamir hizmeti veriyoruz. Ciddi donanmış atölyelerimizde ve geniş alanlarımızla sınırsız bakım onarımı gerçekleştirebiliyoruz. Yeni inşada da oldukça karmaşık Offshore, balıkçı ve gaz gemileri inşa ediyoruz.
Türk gemi inşaa sanayicilerinin günümüzde gelmiş olduğu durum hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
1980 yıllara kadar ağırlıklı devlet tersanelerinde gerçekleşen, bu arada Balada ve Ayvansaray’a sıkışmış ufak tefek tamir işleri şeklinde ilerleyen gemi sektörü, Tuzla’nın tersaneciliğe nomine edilmesi sonrası 1980-2000 arası bir geçiş dönemi sonrası, 2000 ile başlayan ve 2008’deki ekonomik krize kadar devam eden, o günkü talep doğrultusunda ufak tonajlı (30.000 DWT e kadar) tankerlerde dünya dünyada ciddi bir pozisyon aldı.
Kriz döneminde ciddi sıkıntı yaşayan sektör, öncelikle Yalova Bölgesi’nde Cemre, Boğaziçi, Sefine ve Beşiktaş’ın da içinde bulunduğu lokomotif tersanelerin Kuzeyli ülkelerden aldığı sofistike ofshore ve balıkçı gemileri siparişleri ile tekrar uyanışa geçmiş ve bu segmentte de ciddi rekabet edebilme pozisyonuna gelmiştir. Bunun en büyük nedeni de kalite, zamanında teslim ve rekabetçi fiyattır. Artık Türk gemi inşa sanayinin gözü daha sofistike gemiler olan FPSO, drilling vessellar gibi değerleri yüksek gemilerde. Yakın gelecekte bunları da alabileceğimize inancımız tam.
Bu arada İstanbul’da konuşlanmış, Dearsan, RMK, ADİK, İstanbul Tersanesi gibi tersanelerde diğer bir segment olan donanma gemilerinde ihtisas sahibi olmaya başladı. Kendi donanmamızın ihtiyaçlarını MİLGEM ile temin etmeye/ inşa etmeye başlayan bu tersaneler, yurt dışına da bu segmette gemiler inşa etmeye başladı.
Tüm bu tersanelerin ortak noktası çelik ve kısmi alüminyum gemiler inşa ediyor olmaları. Bunların dışında ciddi bir yat inşası ve Karbon Fiber askeri projeler inşa eden tersanelerimizde mevcut.
Dünyadaki diğer ülkelerle rekabet edebiliyor muyuz? Gemi inşaa sanayinde Kalite ve fiyat konusunda yeteri kadar rekabet gücümüz var mı?
Bir önceki sorunuzda belirttiğim gibi belli tonaja kadar rekabet edebilme gücümüz var. Özellikle kalitemiz Uzakdoğu’ya göre çok iyi. Fiyatlarımız Avrupa’dan iyi. Özellikle karmaşık gemilerde... Ama işçilik maliyetlerinin aşırı düşük olması ve devlet sübvansiyonlarından dolayı (vergi, ucuz sac ve elektrik gibi) büyük tonajlı gemilerde uzak doğu ile rekabet etme şansımız pek yok
Türkiye’de yassı çelik sektörünün son yıllarda gelişmiş olması ve ihracatçı konuma yükselmesi gemi inşaa sanayicilerine sizce nasıl yansıdı? Bu gelişmeler hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Yıllardır özlemle beklediğimiz ama halen istediğimiz seviye olmayan bu gelişmenin, henüz bize yansıması olmadı. Zira rekabetin bileşkelerinden biri ucuz malzeme kullanmak. Bu anlamda Türk gemi inşa sektörü Ukrayna ve benzeri ihracatçı ülkelere itiliyor. Zira Türk yassı mamulleri hem pahalı, hem de en olarak tüm ihtiyaçları karşılayamayacak durumda.
Son olarak Türk gemi inşaa sanayinin geleceği ve dünya piyasalarındaki yeri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Türkiye tekrar çıkış trendini yakaladı. Özellikle kaliteli gemi ihtiyacı olan petrol üreticileri kalitesiz imalattan dolayı Uzakdoğu’dan kaçmaya başladı. Bu kaliteli üretimi ile Türkiye’ye büyük fırsatlar açtı. İnanıyorum ki; Türkiye tekrar 2001- 2008 arası gibi olmasa da bir bahar yaşayacak ve Gemi İnşa alanında dünyada adından söz ettirecek.
Kısa ve uzun vade de hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz neler?
Gemi inşa alanında daha fazla otomasyona gidip kaliteyi ve hızı artırmak, tamirde ise Suezmax gibi daha büyük tonajlı gemilere hizmet verebilmek amacı ile yeni bir Suezmax havuz almak veya inşa ettirmek.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.