Sürekli değişen tebliğler iş dünyasında stres yaratıyor
Ortalama ticari kredi faizlerinde bir süredir görülen belirgin düşüşe rağmen, özel bankalarda kredi artış ivmesinin bahar ve yaz aylarının çok altında seyrettiğini söyleyen İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Finans sisteminin gerek bankacılık gerekse finans kesimini yoran, sürekli değişen farklı tebliğlerle yönetilmesi iş dünyasında stres yaratıyor” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), kasım ayı içerisinde büyük heyecana sahne olan seçim maratonun ardından ilk meclis toplantısını gerçekleştirdi. “Yönetim Kurulunun (2022-2026) Yeni Dönem Çalışma Programının Değerlendirilmesi” ana gündemi ile toplanan mecliste, üçüncü defa yönetim kurulu başkanlığına seçilen İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, genel ekonomik görünüme ve gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonomiye ilişkin son durumu aktaran Bahçıvan, “Şu aşamada küresel ekonomide koşulların hala oldukça zor olduğunu, ancak şimdilik daha da kötüye gitmediğini söylemek mümkün” dedi. Türkiye ekonomisinde de mevcut göstergelerin, güçlü bir ilk yarı performansının ardından yılın ikinci yarısında yavaşlama beklentilerini iyice doğrular nitelikte olduğuna değinen Bahçıvan, yaşanan ivme kaybının en önemli nedeninin büyük oranda dış talepten kaynaklandığını ifade etti.
“Finansman koşullarımız iyileşmiyor”
Finansmana erişim konusuna da değinen Bahçıvan, ortalama ticari kredi faizlerinde bir süredir görülen belirgin düşüşe rağmen, özel bankalarda kredi artış ivmesinin bahar ve yaz aylarının çok altında seyrettiğini vurguladı. “Faaliyet koşullarımız zorlaşırken finansman koşullarımız da maalesef iyileşmiyor” diyen Bahçıvan, “Finans sisteminin gerek bankacılık gerekse finans kesimini yoran, sürekli değişen farklı tebliğlerle yönetilmesi iş dünyasında stres yaratırken, öte yandan günlük finans hayatını da yorarak olumsuz etkilemektedir” ifadelerini kullandı.
EYT’nin iş dünyasına etkileri göz ardı edilmemeli
Bu noktada EYT düzenlemesinin de sanayinin tamamında yakından takip edildiğini aktaran Bahçıvan, düzenlemenin hayata geçmesi ile birlikte yaklaşık 1,5 milyon çalışanın hemen emeklilik hakkına sahip olacağını, 5 yıl içerisinde bu düzenlemeden faydalanarak emekli olacak çalışan sayısının da yaklaşık 4,5 milyona ulaşacağını kaydetti. Yaklaşık 1,5 milyon çalışanın hemen emekli olması ile ödenecek kıdem tazminatının, işverenlere çok ciddi mali yük getireceğine dikkat çeken Bahçıvan, “Bu yükün birçok işletmemizin finansal sürdürülebilirliğini çok zorlayabileceğini göz ardı etmemek gerekir. Bu uygulamanın sonucunda işverenlerimize gelecek mali yükün yanı sıra, belki daha da önemli olumsuz etkisi, 45-50 yaş aralığında en verimli çağındaki yetişmiş, nitelikli çalışanlarımızın kaybedilmesi olacaktır. Bu çalışanların birikmiş tecrübe ve deneyimleriyle işletmelere yeni giren genç çalışanları eğiten usta çalıştırıcılar, adeta birer mentor oldukları da unutulmamalıdır. Bu nedenle, EYT düzenlemesi yapılırken iş dünyamız üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler göz önünde bulundurulmalı ve bu etkilerin azaltılmasına dönük tedbirler çalışma ve üretim hayatımızın istikrarını da mutlaka gözetlemelidir” ifadelerini kullandı.
EYT’de iş dünyasının beklediği tedbirler
Bahçıvan, bu tedbirlerin ‘en hayati’ olanlarını ise şöyle sıraladı: “Öncelikle, işletmelerimizin EYT kapsamında ödeyecekleri kıdem tazminatları için uzun vadeli, düşük faizli ve kolay erişilebilir kredi imkanı sağlanmalıdır. EYT kapsamındaki çalışanların emeklilik sonrası çalışmaya devam etmelerini sağlayacak teşvik edici düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır. Bu kapsamda, emekliliğe hak kazanan çalışanın, çalışmaya devam etmek istemesi durumunda emekli aylığı bağlanması için işyerinden ayrılma zorunluluğu kaldırılmalıdır. Emekli olup da çalışmaya devam edenlerin prim yükü düşürülmelidir. EYT sebebiyle emekli olacakların işten ayrılması sebebiyle istihdam teşviklerinde meydana gelebilecek kayıpların önlenmesi için mutlaka düzenleme yapılmalıdır. Ayrıca, bu kapsamda emekli olacaklara makul bir ihbar süresi tanımlanmalı veya kanunun yasalaştığı tarih ile yürürlüğe gireceği tarih arasında bir süre olmalıdır.”
Bahçıvan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile EYT konusundaki düşünce ve önerileri en kısa zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile birlikte ele alacaklarını da sözlerine ekledi.
19 maddelik yeni dönem çalışma planı
Bahçıvan, toplantıda Oda’nın yeni dönem çalışma planını aktardı. Çalışma planında öne çıkan başlıklarından bazılarını Bahçıvan, şöyle aktardı: “Cumhuriyetin 100. Yılına yakışan bir sanayi müzesi kurmayı hedefliyoruz. Meclis ve meslek komitelerimizin Oda çalışmalarına katkı ve katılımlarını çok önemsiyoruz. Meslek komitelerimizin çalışmalarını daha etkin hale getirmek için Meslek Komiteleri Şubemizi güçlendiriyoruz. Meslek komitelerimiz ve üyelerimiz tarafından gündeme getirilen konuları kamu yönetimine daha etkin bir şekilde iletmek ve çözüme kavuşturmak için Ankara ile temaslarda güçlü bir yapıyı hayata geçireceğiz. Üyelerimize yakın olmak bizim için çok önemli. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla birlikte İstanb ul veya çeperlerinde yeni nesil bir OSB’yi hayata geçirmenin gayreti içinde olacağız. Uzun süredir gündeme getirdiğimiz ve uygun devlet arazilerinin özel sektöre uzun süreli kiralama yöntemiyle tahsis edilmesini sağlayacak ‘Emlak Sanayi’ modelinin hayata geçmesi için gayret göstereceğiz. Üzerinde önemle duracağımız bir diğer konu olası İstanbul depremi için sanayimizde alınması gereken önlemler olacak. Yılda yaklaşık seksen bin kişiye temel, yönetsel, fonksiyonel ve geleceği kapsayan özel bir yetkinlik modeliyle hizmet sunan İSO Akademi’yi yeni nesil üniversite kurgusuyla, itibarı yüksek bir ‘İşletme Okulu’ haline getirmeyi hedefliyor. Öte yandan; üniversitelerde başta doktora olmak üzere yapılan tezlerin sanayi ile iş birliği içinde gerçekleşmesini destekleyen ‘İSO Genç Araştırmacı Programı’nı başlatacağız.”
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.