Türkiye İnşaat Demiri Sevkiyatlarının Dampingli Olmadığını Savunuyor
Türkiyede yerleşik inşaat demiri ihracatçılarının, ABDye yönelik satışlarında damping yaptıkları yönündeki suçlamalara karşı proaktif bir yaklaşım gösterme gayreti içerisinde oldukları bildiriliyor.
Çelik İhracatçıları Birliği üyelerinin, Haziran ayı sonlarında gerçekleştirilen ABD ziyareti esnasında, aralarında ABD Ticaret Bakanlığı, Houston Liman İdaresi, Amerikan-Türk Dostluk Konseyi ve çok sayıda kongre üyesinin de bulunduğu bir dizi grupla görüşerek, damping söylentileri ile ilgili görüşlerini aktardıkları, söz konusu görüşmelerde Türk çelik üreticilerinin devlet yardımı almaları gibi bir imkânları bulunmadığını ve ABD’de dampingli satış yapmadıklarını savundukları ifade ediliyor.
Konu ile ilgili olarak, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan’ın, “Esas olan husus şudur ki, biz kesinlikle damping yapmıyoruz. Bundan eminiz. ABD’nin son yaptığı soruşturmalar, bu durumu teyid ediyor. ABD piyasasında rekabet içerisinde olduğumuz kuruluşlar da, bizim dampingli satış yapmadığımızın net bir şekilde bilincindeler. Buna rağmen, ABD’li çelik üreticileri damping soruşturması açılması talebinde bulunurlarsa, bunu iyi niyetle bağdaştırmamız pek mümkün olmayacak” dediği ifade ediliyor.
Türk çelik üreticilerinin, ABD piyasasına maliyetlerinin altında seviyelerden satış yaptıklarına dair söylentilerin bir süredir piyasada dolaştığı ve bu nedenle ABD’li üreticilerin de Türkiye menşeli inşaat demirine karşı damping soruşturması açma olasılığını bir süredir gündemlerinin üst sıralarında tuttukları belirtiliyor. Şu ana kadar Türkiye’den yapılan inşaat demiri ithalatına karşı herhangi bir ticari soruşturma açılmamış olmasına rağmen, aralarında Nucor Corp’un üst yönetiminin de bulunduğu endüstri liderlerinin, ABD çelik endüstrisinin şikayette bulunmaya yakın olduğunu söyledikleri haber veriliyor.
Geçtiğimiz ay New York’ta gerçekleştirilen Steel Success Strategies konferansında konuşan Nucor Yönetim Kurulu Başkanı Daniel DiMicco’nun, “Maalesef biz ABD olarak, dünyanın damping alanıyız. Türkiye de buna dahil. Nervürlü demir ve diğer çelik ürünleri de damping konusu ürünler” dediği kaydediliyor. Türk çelik üreticilerinin yılda 35 milyon ton çelik ürettiğine ve 20 milyon ton çelik ihraç ettiğine dikkat çeken DiMicco, “Bu anlamsız. Bu bir tür gösteriştir. Piyasa tabanlı ekonomiler ile serbest ticaret konseptine dayanarak, kendini gülünç duruma düşürmektir” dediği ifade ediliyor.
DiMicco’nun sunduğu verileri doğrulayan, ancak Türkiye’nin her yıl 13 milyon ton civarında da çelik ithalatı yaptığını hatırlatan Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci’nin, Türkiye’nin uzun ürün üretiminin yıllık 24 milyon ton seviyesinde olduğunu ve söz konusu miktarın 9 milyon tonunu ihraç ettiğini vurguladığı ve “Faaliyetlerimizi, daima dünya ticaret kuralları çerçevesinde yürütmeyi tercih ediyoruz” dediği belirtiliyor.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Mayıs ayında, Türkiye’nin ABD’ye yönelik inşaat demiri sevkiyatlarının, geçen yılın aynı ayına kıyasla, 2 mislinden fazla artışla, 101 bin tonu aştığı kaydediliyor. ABD’li üreticilerin, Türkiye menşeli inşaat demirindeki yüksek ithalat miktarının, Türk üreticilerin ABD piyasasında damping yaptığına işaret ettiğini ileri sürdükleri, bazı üreticilerin ise, Türkiye menşeli inşaat demiri fiyatlarının, üretim maliyetlerinin altında kaldığını iddia ettikleri bildiriliyor.
Türkiye menşeli inşaat demiri ithalatına karşı ticari kanunların uygulanması gerektiği konusunda Nucor’un, ABD çelik endüstrisine öncülük ettiği ve bu konuda ABD çelik sektörünün sesi olduğu haber veriliyor. Nucor CEO’su John Ferriola’nın “Mevcut veriler, soruşturma açılması yönünde ilerlememiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bu verileri tüm detayları ile inceliyoruz. Konu ile ilgili olarak, Washington’da büyük bir hukuk bürosu ile çalışıyoruz ve hukuksal anlamda kapsamlı bir destek alıyoruz. Şimdilik şunu söyleyebiliriz ki, ‘Türkiye radar ekranımızda’” dediği belirtiliyor.
Ancak, Türkiye’nin tüketiminin hızla arttığını, üretiminin ise düşüş eğiliminde olduğunu, tüm bunlara ilave olarak, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ürünlerde dahi ithalatının söz konusu olduğunu vurgulayan TÇÜD Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan son söz olarak, “ABD, serbest ticaretin babasıdır. Türk çelik üreticileri hiçbir koşulda doğrudan veya dolaylı devlet yardımı almamaktadır. Dünya piyasalarında, serbest ve adil ticaret koşullarını sürdürmeliyiz” dediği haber veriliyor.
KAYNAK: TÇÜD
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.