Türkiye’nin ham çelik üretimi nisanda yüzde 7 artarak 3 milyon tona çıktı
Üretimdeki %7’lik nisan artışıyla 3 milyon tona çıkan Türk çelik sektörü, talepte süregelen daralma ve 600 bin tonluk dış ticaret açığına rağmen ihracatın ithalatı karşılama oranını %83,4’e taşıdı; küresel kapasite fazlası ve Uzakdoğu kaynaklı dampingli ürün baskısı ise yeşil dönüşüm ve kârlılık hedeflerini gölgeliyor.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin (TÇÜD) açıkladığı Nisan ve Ocak-Nisan 2025 verileri, üretimdeki yükselişe karşın tüketim ve dış ticaret dengesindeki kırılganlığın sürdüğünü gösteriyor. Küresel kapasite fazlası ve dampingli ithalat baskısı da sektörün risk hanesini kabartıyor.
Bir bakışta rakamlar
- Ham çelik üretimi (Nisan): 3 milyon ton — %+7
- Ham çelik üretimi (Ocak-Nisan): 12,3 milyon ton — değişim yok
- Nihai mamul tüketimi (Nisan): 3 milyon ton — %-2,9
- İhracat (Ocak-Nisan): 5 milyon ton / 3,4 milyar $ — %+17,3 ton, %+7,6 değer
- İthalat (Ocak-Nisan): 5,6 milyon ton / 4 milyar $ — %+0,9 ton, %-6,6 değer
- İhracatın ithalatı karşılama oranı: %83,4 (2024’te %72,4)
Üretim artışı Almanya’daki keskin düşüşle birleşti
Nisanda %7’lik artışla 3 milyon tona çıkan ham çelik üretimi, Almanya’nın aynı ayda kaydettiği %10’luk gerilemenin de etkisiyle Türkiye’nin dünya sıralamasındaki 7. basamakta kalıcılığını güçlendirdi. Dört aylık toplam ise geçen yılla aynı seviyede kalarak 12,3 milyon ton oldu.
Tüketimdeki daralma hız kesti
Martta görülen çift haneli gerilemenin ardından nihai mamul tüketimindeki düşüş pace’i nisanda yavaşladı. Ancak yılın ilk dört ayında tüketim hâlâ %6,3 aşağıda. Uzun mamullerde ithalattaki %14,6’lık artış, kütük ithalatındaki %10,6’lık büyümeyle birlikte iç pazarda dikkat çekici bir ikame sinyali veriyor.
Dış ticaret açığı 600 bin ton seviyesinde
Ocak-Nisan döneminde ihracattaki %17’lik hacim artışı, ithalattaki %1’lik sınırlı yükselişi gölgede bıraksa da dış ticarette hâlen 600 bin tonluk açık bulunuyor. İhracatın ithalatı karşılama oranının %83,4’e çıkması olumlu; buna karşın dampingli ürün akışının devam etmesi açığın kalıcı biçimde kapanmasını zorlaştırıyor.
Küresel kapasite fazlası baskısı
OECD’nin son “Çelik Görünümü” raporu, dünyadaki kapasite fazlasının 600 milyon tonu aştığını ortaya koyuyor. Kapasite-talep dengesizliği, özellikle Uzakdoğu menşeli düşük fiyatlı ürünlerin Türk pazarına daha yoğun şekilde yönelmesine zemin hazırlıyor. Worldsteel verilerine göre küresel ham çelik üretimi nisanda %0,3, dört aylık dönemde %0,4 geriledi; bu da arz baskısının henüz hafiflemediğini gösteriyor.
Sektörün gündemindeki çözüm başlıkları
Hurdaya alternatif hammadde kaynaklarının devreye alınması, dampingli ithalatı sınırlayacak ticaret savunma enstrümanlarının etkinleştirilmesi ve Dahilde İşleme Rejimi’nin yerli tedariki önceleyen bir çerçeveye oturtulması öne çıkıyor. Ayrıca yeşil dönüşüm yatırımlarının firmaların kârlılığı gözetilerek desteklenmesi, Türk çelik sanayisinin uzun vadeli rekabetçiliği için kritik önem taşıyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.