Türkiye paslanmaz çelik gerçekleri…
Türkiye’de 1 milyon ton kapasiteli entegre bir tesis yatırımına ihtiyaç var
Türkiye’de 1 milyon ton kapasiteli entegre bir tesis yatırımına ihtiyaç var
Paslanmaz çelik tüketimi, geçmiş 40 yılda, yıllık % 5,35 büyüme oranı ile ana metaller içerisinde en yüksek büyüme oranına sahiptir. Son 15 yılda dünyada paslanmaz çelik tüketimi ve ona bağlı olarak üretim 2 kattan fazla artış göstermiştir. Paslanmaz çelik tüketimi ülkemizde, dünyadaki artışın üzerinde büyüme göstermiştir. Bu büyümenin ürünün arzı noktasındaki yapı taşları, geleceği gören çelik servis merkezleri, soğuk haddeleme tesisleri ve boru ve bağlantı elemanları üretimine yapılan yatırımlar olmuştur. Bu yatırımları tetikleyen en önemli unsur, ülkemizdeki paslanmaz çelik tüketen endüstrilerin, dünya ölçeğinde büyümüş olmasıdır. Beyaz eşya, mutfak malzeme ve ekipmanları, endüstriyel mutfak, inşaat (asansör ve evye) makine imalat sektörlerinin, büyük ölçekte devamlı büyümesi tüketimi artırarak yeni çelik servis merkezleri, soğuk haddeleme tesisleri ve boru üretim tesislerinin kurulmasını teşvik etmiştir.
Entegre çelik üretimleri cevherden ve hurdadan başlayarak yapılan en yüksek katma değerli ve stratejik yatırımlardır. Bu anlamda ülkemiz karbon çelik endüstrisi entegre üretim kabiliyetine sahiptir. Kaynaklarımız etkin ve verimli kullanılmaktadır. Yarattığı katma değer ve stratejik önemi nedeniyle haksız rekabete karşı korunmaktadır.
Menşei tanımına açıklık getirme
Menşei tanımı, bir malın hangi ülkede üretildiğini veya işlendiğini belirler. Bu tanım, gümrük vergileri, kotalar ve diğer ticaret politikaları açısından önemlidir. Bir malın menşei, son önemli dönüşümün gerçekleştiği ülkeden alınır. Esas dönüşüm, malın gümrük tarifesini, değerini veya görünümünü önemli ölçüde değiştiren bir üretim aşamasıdır.
Esas dönüşüm kriterleri şunlardır:
1.Malın gümrük tarifesinin değişmesi:
Malın gümrük tarifesi, son önemli üretim aşamasında önemli ölçüde değişirse, o ülkede esas dönüşüm gerçekleşmiş sayılır. Örnek: Ham petrolün rafine edilerek benzine dönüştürülmesi, gümrük tarifesinde önemli bir değişime yol açar. Bu nedenle, benzinin menşei rafinenin bulunduğu ülkedir
2. İthal girdilerin nihai ürünün tarifesinden tamamen farklı olması:
İthal girdilerin gümrük tarifesi, nihai ürünün gümrük tarifesinden tamamen farklıysa, o ülkede esas dönüşüm gerçekleşmiş sayılır. Örnek: Bir tişörtün kumaşı bir ülkede üretilmiş, dikilmesi ise başka bir ülkede yapılmışsa, tişörtün menşei dikildiği ülkedir. Çünkü, ithal kumaşın gümrük tarifesi, nihai ürün olan tişörtün gümrük tarifesinden tamamen farklıdır.
3. Katma Değer Kuralı:
Nihai ürünün değerinin en az %50’si o ülkede katma değerle sağlanmışsa, o ülkede esas dönüşüm gerçekleşmiş sayılır. Örnek: Bir telefonun parçaları Çin’de üretilmiş, montajı ise Türkiye’de yapılmışsa, telefonun menşei Türkiye’dir. Çünkü, telefonun değerinin en az %50’si Türkiye’de katma değerle sağlanmıştır.
4. İki aşamalı esaslı dönüşümden geçmeli:
Bir mal, iki farklı ülkede esaslı dönüşümden geçerse, menşeini ikinci ülkeden alır. Örnek: Bir tişörtün kumaşı Türkiye’de üretilmiş, ipliği İtalya’dan ithal edilmiş ve tişörtün dikilmesi ise Fransa’da yapılmış olsun. Bu durumda, tişörtün menşei Fransa’dır. Çünkü, tişörtün son önemli dönüşümü Fransa’da gerçekleşmiştir.
5. İthal girdi nihai malın belirli bir %’sini aşmamalıdır:
İthal girdilerin değeri, nihai malın değerinin belirli bir yüzdesini (genellikle %40) aşmamalıdır. Örnek: Bir araba motorunun parçaları Japonya’dan ithal edilmiş, montajı ise Türkiye’de yapılmışsa, arabanın menşei Türkiye’dir.
6. Kullanılan tüm ithal girdilerin nihai ürünün gümrük tarifesinden başka tarifelerde yer almalıdır:
Kullanılan tüm ithal girdilerin gümrük tarifesi, nihai ürünün gümrük tarifesinden farklı olmalıdır. Örnek: Bir bisiklet gövdesi Çin’de üretilmiş, lastikleri Tayland’dan ithal edilmiş ve bisikletin montajı ise Türkiye’de yapılmışsa, bisikletin menşei Türkiye’dir.
4458 Sayılı Gümrük Kanunu
Madde 19:
Üretimi birden fazla ülkede gerçekleştirilen eşyanın bir ülke menşeli sayılabilmesi için, o ülkede yeni bir ürün imal edilmesi veya imalatın önemli bir aşamasının ve ekonomik yönden gerekli görülen en son esaslı işçilik ve eylemin o ülkede bu amaçla donatılmış işletmelerde yapılması gerekir
Madde 20 :
Esas amacının, Türkiye tarafından belirli ülkelerin eşyasına uygulanan hükümleri aşmak olduğu tespit edilen veya yapılan araştırma sonucunda hakkında bu yönde bir kanaat oluşan bir işçilik veya işlemle üretilmiş eşya, 19 uncu maddeye dayanılarak o ülke menşeli sayılmaz.
Paslanmaz çelik yassı ürünlerin Armonize sistem GTIP örnek gümrük tarife numaralandırılması:
7218 - Külçe veya diğer ilk şekillerde paslanmaz çeIik; paslanmaz çelikten, yarı mamuller
7218.91 - Paslanmaz Çelikten Yarı Mamuller (Enine Kesiti Dikdörtgen (Kare Hariç) Şeklinde Olan)
7219 - Paslanmaz çelikten yassı hadde mamulleri (genişliği 600 mm. veya, fazla olanlar)
7219.13 - Paslanmaz Çelikten Yassı Hadde Mamulleri (Sadece Sıcak Haddelenmiş, Rulo Halinde, 3mm
Soğuk haddelenmiş ürün
İlk 2 hane ”72” fasılı, ikinci 2 hane ”19” ürünün pozisyonunu, üçüncü 2 hane alt pozisyonu temsil etmektedir. Sıcak haddelemeden soğuk haddelemeye geçiş prosesi ürünün fasıl ve pozisyonunu değiştirmemektedir. AB, Türkiye’ye ve 2 ülkeye birlikte 2 adet soruşturma açmıştır. Bunlardan bir tanesi anti damping diğeri daha önceden Endonezya’dan yapılan ithalat için almış oldukları önlemin atlatılması, diğer bir deyişle etkisizleştirmesi soruşturmasıdır. (AB Komisyonu soruşturma kayıt numaraları R797, R798 14 Ağustos 2023).
Alınan hammadde yüksek katma değerli hale getirildiği zaman önlem almaya gerek kalmıyor
Bu soruşturma neticesinde soruşturmaya dahil olan Türkiye’deki 2 üretici hakkında damping yapmadığı tespit edilerek, önlem almaya gerek görülmemiş, karşılığında herhangi bir önlem almaya hükmedilmemiştir. Diğer bir deyişle 2 üreticinin de anti damping soruşturmasında %0 yani önlem almaya gerektirecek, haksız rekabet koşulları oluşmadığı tespit edilmiştir.
Önlemin etkisizleştirilmesi ile ilgili soruşturmada, üretim kolunun hammaddesi olan sıcak haddelenmiş ürünün nereden ithal edildiğidir. Eğer ithal edildiği ülke Endonezya ise ve bu ülke menşeli ürünün üretiminde kullanımının %60’dan fazla Endonezya menşeili olması durumunda bu ülke ile ilgili aldıkları önlemin, soğuk haddeleme prosesinin, alınan önleme göre yeterli katma değer oluşturmadığı için aldıkları önlemin atlatıldığına diğer bir deyişle etkisizleştirdiğine hükmetmiştir. Diğer %100 Güney Kore sermayeli Türk üreticiye halihazırda Endonezya menşeili soğuk haddelenmiş yassı paslanmaz çelik ürünler için uyguladığı gümrük vergisini, birebir uygulanmasına hükmetmiştir. AB komisyonu tarafından benzer bir karar paslanmaz çelik sıcak haddelenmiş yassı ürünler için de alınmıştı.
Soğuk haddeleme faaliyeti ara malı tekrar ara malına dönüştüren bir üretim dalıdır. Bu üretim dalı, sektörlerin bütünsel gelişimine, yeni üretim tesislerinin doğmasına, istihdamın korunmasına ve artmasına, dışa olan bağımlılığın (ithalatın) azalmasına katkıları çok düşüktür.
Soğuk haddelenmiş yassı paslanmaz çelik üretimi için hammadde olarak sıcak haddelenmiş yassı paslanmaz çelik rulo ithal edilmektedir. 1000 kg soğuk haddelenmiş ürün üretmek için yaklaşık 1030- 1050 kg sıcak haddelenmiş ürün ithal edilmektedir. Görüldüğü üzere dışa olan bağımlılık artarak devam etmektedir.
Ara malı üreten tüm üretim tesisleri,
bütüncül bakışla korunmalı
Ülkemizdeki ara malı üreten tüm üretim tesisleri, bütüncül bakışla korunmalıdır. Korunmalıdır ki gelişimini, hammaddesi olan bir önceki ara malını ve/veya ana hammaddeyi üretmek için genişletebilsin. Paslanmaz çelik yassı soğuk haddeleme üretim dalının yaşaması ve gelişmesi için korunmaya ihtiyacı vardır. Bütüncül yaklaşımla bu koruma oranı %8’in altına düşmemeli ve %10’u da geçmemelidir. Bu dengede, üreticiler maliyetlerini düşürmenin ve daha rekabetçi olmanın diğer yollarını bulmalıdır. Aksi takdirde, ilerideki yıllarda korunmaları için devletimizin aldığı koruma tedbirleri de onlara yetmeyecektir. Rekabet olmaksızın gelişmenin olmayacağı, günümüz dünyasının değişmez bir yasasıdır.
Türkiye’deki yerli paslanmaz çelik soğuk haddelenmiş yassı ürünler için sorun kapasite ve üretim miktarı değil, yaratılan katma değerdir. Bu katma değerin karşılığı nedir? Paslanmaz çelik ithalatımızı azaltmış mıdır? Tüketen sektörlerin girdi maliyetlerini düşürebilmiş midir?
Paslanmaz çelik yassı soğuk haddeleme prosesinin dünya ortalaması birim maliyeti 200 USD/ton’un üzerinde değildir. 1 milyon tona yaklaşan tüketim, tamamen gerçek bir rakamdır. İthal edilen paslanmaz çelik yassı ürünlerin haricinde, uzun ürünler (çubuk, tel, kütük, boru), bağlantı elemanları, vanalar, dövme kütükler, makine aksam ve parçaları ve krom ve nikel alaşımlı milleri dişliler, otomotiv parçaları, lokomotif parçaları, kaynak telleri, takım çelikleri ürünleri de ithal edilmektedir.
Paslanmaz çelik entegre tesislerine
ihtiyaç duyulmasının nedenleri
Paslanmaz çelik entegre tesisleri, hammaddelerin işlenmesinden ve işlenmesinden nihai ürünlerin üretimine kadar üretim sürecinin tüm aşamalarını kapsayan karmaşık sanayi tesisleridir. Bu tesisler, yüksek kaliteli paslanmaz çelik ürünler üretmek için tasarlanmıştır ve gıda, ilaç, kimya, petrol ve gaz gibi çeşitli sektörlerde kritik öneme sahiptir.
Yüksek Kalite:
Paslanmaz çelik, korozyona, aşınmaya ve yüksek sıcaklıklara karşı olağanüstü direnç gösterir. Bu özellikler, onu gıda işleme ekipmanları, tıbbi cihazlar ve kimyasal reaktörler gibi zorlu ortamlarda kullanılmak için ideal bir malzeme haline getirir. Entegre tesisler, hammaddeden nihai ürüne kadar üretim sürecinin tüm aşamalarını titizlikle kontrol ederek tutarlı bir şekilde yüksek kaliteli paslanmaz çelik ürünler sunar.
Verimlilik ve Maliyet Avantajı:
Entegre tesisler, üretim sürecini optimize ederek ve atıkları azaltarak önemli ölçüde verimlilik sağlar. Bu durum, daha düşük üretim maliyetleri ve daha rekabetçi fiyatlara yol açar. Ek olarak, entegre tesisler, hammaddelerin ve enerjinin daha etkin kullanımı yoluyla sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunur.
Esneklik ve Ürün Çeşitliliği:
Entegre tesisler, müşterilerin özel gereksinimlerini karşılamak için özelleştirilmiş paslanmaz çelik ürünler üretebilecek esnekliğe sahiptir. Bu sayede, farklı sektörlerde ve uygulamalarda kullanılabilecek geniş bir ürün yelpazesi sunabilirler.
Çevresel Sorumluluk:
Modern entegre tesisler, su ve enerji tasarrufu sağlayarak ve atık üretimini azaltarak çevresel etkilerini en aza indirmeye kararlıdır. Bu, çevreye duyarlı üretim uygulamalarına önem veren şirketler için önemli bir faktördür.
Yerel Ekonomiye Katkı:
Entegre tesisler, önemli sayıda iş imkânı yaratarak ve yerel tedarikçilerden mal ve hizmet satın alarak bölgesel ekonomiye katkıda bulunur. Bu durum, tesislerin kurulu olduğu bölgelerin kalkınmasına ve refahına katkıda bulunur.
Paslanmaz çelik entegre tesisleri, yüksek kaliteli, verimli, esnek ve çevre dostu paslanmaz çelik ürünler sunarak modern ekonomide hayati bir rol oynamaktadır. Bu tesisler, gıda, ilaç, kimya, petrol ve gaz gibi çeşitli sektörlerde kritik öneme sahip olup, altyapı ve inşaat gibi diğer alanlarda da önemli bir rol oynamaktadır
Tesis olmadığı için dünyanın en kaliteli krom cevherimiz işlenmeden ihraç ediliyor
1 milyon ton kapasiteli entegre bir tesis yatırımı, ülkemiz için hem stratejik hem de mali olarak çok büyük bir ihtiyaçtır. Bu ürünler için toplamda 2 milyar doların üzerinde, ithalat yoluyla dış ticaret açığı vermekteyiz. Entegre tesisi yatırımı tek başına ithalatımızı %0,6’sını düşürme ve aynı zamanda ihracatımızı artırma potansiyeline sahiptir. Entegre bir tesis olmadığı için ülkemizde toplanan yıllık, yaklaşık 200 milyon USD değerindeki hurda ülkemiz içerisinde geri dönüştürülüp ekonomiye kazandırılamadığı için ihraç edilmektedir. Ülkemiz dünyanın en büyük 3. Krom rezervlerine sahip ülkesidir.
Ayrıca ülkemizdeki krom rezervleri, dünyanın ortalamasının çok üzerinde tenör oranına sahip, zengin özelliklidir. Paslanmaz çelik alaşımının en büyük girdisi zenginleştirilmiş krom cevheridir. Ülkemizde entegre paslanmaz çelik üretim tesisimiz olmadığı için dünyanın en kaliteli krom cevherimiz, işlenmeden cevher olarak ihraç edilmektedir. Çok küçük miktarlarda ferro-krom üretimi yapılıyor olsa da, ülke içerisinde kullanılacak entegre paslanmaz çelik üretim tesisi olmadığı için çoğunlukla, çok düşük bir katma değerle ihraç edilmektedir. Bu madenlerimiz çok daha yüksek bir katma değerle ekonomiye kazandırılır.
Entegre paslanmaz çelik tesis yatırımı yapılmalı
Benzer çalışmalar bor madenimiz içinde yapılmaktadır. Ayrıca maden ve hurda kaynaklarımızı da kullanan entegre paslanmaz çelik üretim tesisi rakip üreticilere göre daha düşük maliyet ve yüksek kalite avantajı ile daha rekabetçi olma kabiliyetine sahip olacaktır. Entegre paslanmaz çelik üretimi için ihtiyacımız olacak ferro-krom üretim tesisleri ülkemizde bulunmaktadır. Bu kabiliyet, entegre paslanmaz çelik tesis yatırımı yapmak isteyen girişimcilerimizi de cesaretlendirecektir. Ayrıca ihtiyacımız olan diğer alaşım olan nikel madenleri ve zenginleştirme tesisleri çok küçükte olsa ülkemizde bulunmaktadır ama daha önemlisi komşu ve yakın ülkelerimizde bu maden ve zenginleştirme tesisleri bulunduğu için gerekli tüm diğer önemli hammadde girdi ihtiyaçlarımızı en ekonomik şekilde temin etme kabiliyetine sahiptir. En büyük ticaret ortağımız ve komşumuz olan Avrupa Birliği yılda 2 milyon tona yakın paslanmaz çeliği çoğunlukla Uzak Doğudan ithal etmektir.
Yeni kurulacak entegre tesisin üreteceği paslanmaz çelik yassı ürünler gerçek menşeine kavuşacağından AB’nin uygulamada olan vergi oranları sıfırlanacaktır. Ayrıca kurulacak tesis, yüksek teknolojili, düşük karbon üreten bir altyapıyla kurularak, AB’ye ihracata, rakiplerine göre daha düşük karbon vergilerine sahip olacaktır.
Entegre paslanmaz çelik üretim tesisinin karlı ve büyüme potansiyeline sahip olması için minimum kapasitesinin, başlangıç olarak 600 bin ton olması yeterlidir. Kurulurken 1 milyon ton üzerinde kapasiteye kavuşacak şekilde altyapısının yapılması gereklidir. Endüstriyel yatırımların, verimli ideal kapasitelerine kavuşması 3 yıl sürecek ve sonraki yıllarda 1 milyon ton üretim hedeflenecektir. Bu yatırım için tüm imkanlar ve koşullar bugün hazır şekilde bizi beklemektedir. Tüm üretim aşamalarını içeren ilk yatırım bedeli olarak, yenilebilir enerji kaynaklarına yapılacak yatırımlar, saha dışı altyapı ve liman projesi hariç, 1,32 milyar USD yatırım bütçesi (işletme sermayesi hariç) yeterli olacaktır. Bütçe rakamı hiçbir teşvik dikkate alınmadan hesaplanmıştır. Bu yatırım için gerekli tüm fikri ve sınai altyapı ve yetişmiş insan gücü ülkemizde mevcuttur.
Krom ve nikel madenlerine sahip olmayan ülkeler 1 milyon tona yakın üretim yapıyor
Unutulmamalıdır ki, ülkemiz Avrupa’nın 2. en büyük ve dünyanın en büyük 8. karbon çelik üreticisidir. Çin Halk Cumhuriyet krom ve nikel madenlerine sahip olmadığı halde dünyanın açık ara en büyük (%60) üreticisidir. Aynı koşullarda Güney Kore krom ve nikel madenlerine sahip olmadığı halde 1,5 milyon tonun üzerinde üretim yapmakta, önemli bir miktarını, Güney Asya ülkelerine, AB’ye, ABD’ye ve Türkiye’ye ihraç etmektedir. Tayvan, krom ve nikel madenlerine sahip olmadığı halde 1 milyon tona yakın üretim yapmaktadır. Üretiminin %50’den fazlasını ihraç etmektedir. Başta Güney Kore olmak üzere Çin Halk Cumhuriyet ve Tayvan en fazla paslanmaz çelik ürünleri ithal ettiğimiz ülkelerdir. Teşvik edilmesi gereken üretim faaliyeti entegre paslanmaz çelik üretimi ve paslanmaz çelik tüketen yüksek katma değerli sektörlerdeki üretim faaliyetleridir. Cevaben, yıllar önce bize araba üreƫmeyen, üretemeyeceğimizi iddia eden ithal zihniyet, bugün de, ülkemizde entegre paslanmaz çelik üretim tesisi yatırımının fizibilite olmadığını mesnetsiz ve eksik verilerle iddia etmektedir. Çok yakında ülkemizde, devletimizin üstün desteğiyle entegre paslanmaz çelik üretim tesisi kurulacağını göreceklerdir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.