Uluslararası Mad, Metal ve Mineraller Zirvesi Polat Renaissance Resort Hotelde düzenlendi
25-26 Ocak 2011 tarihlerinde Demir Çelik Sektörü Odaklı 1.Bölgesel Madencilik Metal ve Mineraller
25-26 Ocak 2011 tarihlerinde Demir Çelik Sektörü Odaklı 1.Bölgesel Madencilik Metal ve Mineraller
25-26 Ocak 2011 tarihlerinde Demir Çelik Sektörü Odaklı 1.Bölgesel Madencilik Metal ve Mineraller Zirvesi EBY Turizm Kongre ve Organizasyon hizmetleri, Karabük Valiliği, Demir-Çelik Üreticileri Derneği, Haddeciler Birliği ve Paslanmaz Çelik Üreticileri ve İş Adamları Derneği’nin katılımları ile İstanbul Polat Renaissance Resort Hotel’de düzenlendi. Organizasyonun Official Guide sponsorluğunu ise Demir Çelik Store Dergisi üstlendi.
Zirvenin açılış konuşmasını Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan yaptı. Yayan, ekonominin en önemli göstergeleri arasında yer alan çelik üretiminin, 2010 yılında kriz öncesini aşarak, rekor seviyelere yükselmesinin, dünya ekonomisinin iyileşme sürecinde olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu açıkladı.
2010 yılında, dünya çelik üretimindeki artışın, ağırlıklı bir şekilde gelişmekte olan ülkelerden değil, gelişmiş ülkelerin üretimlerindeki artıştan kaynaklandığına, buna rağmen pek çok gelişmiş ülkenin, kriz öncesi üretim seviyelerine ulaşamadığına dikkat çeken Yayan, 2010 yılında devreye giren yeni üretim kapasitelerinin de katkısıyla, Türkiye’nin ham çelik üretiminin kriz öncesi seviyesinin 2.3 milyon ton üzerine çıktığını ve tüketiminin de 30 civarında artışla, hızlı bir toparlanma gösterdiğini ifade etti. “Türkiye ve Dünya’da Uzun Ürün Piyasası” konulu ilk panele başkanlık eden Yayan, 2010 yılında Türkiye’nin 29.1 milyon tonluk ham çelik üretimi ile dünyanın en büyük 10. çelik üreticisi konumunu koruduğunu, Türkiye’nin son aylardaki üretim performansının dünya çelik üretiminden ayrışarak, daha pozitif bir büyüme eğilimine girdiğini, 2009 yılında dünyanın en büyük dördüncü uzun ürün üreticisi olan Türkiye’nin, dünya toplam uzun ürün ihracatının 15’ini gerçekleştirerek, en büyük ihracatçı konumunu elde ettiğini söyledi.
Kriz döneminde, ekonomiden daha fazla küçülen inşaat sektörünün, son aylarda ekonomideki büyümenin iki katı civarında büyüme kaydettiğini, yıl sonu itibariyle Türkiye ekonomisinin 8; inşaat sektörünün ise 15 civarında büyümesinin beklendiğini belirten Yayan, 2014 yılında Türkiye’nin çelik ergitme kapasitesinin 51 milyon tona yükselmesinin öngörüldüğünü, 2010 yılında 36.5 milyon ton seviyesinde bulunan uzun ürünlere yönelik ham çelik üretim kapasitesinin, 2014 yılında 38.2 milyon tona ulaşmasının beklendiğini, yassı çelik kapasitesinde beklenen yüksek oranlı artış nedeniyle, 2006 yılında 88.5 ile zirvesine ulaşan uzun ürün üretim kapasitesinin toplam ham çelik üretim kapasitesi içerisindeki payının, 2010 yılında, 73.2 seviyesine düştüğünü, 2014 yılına kadar bu oranın 66 seviyesine kadar gerilemesinin beklendiğini açıkladı.
2010 yılında, Türkiye’nin ham çelik üretiminin 15.2 oranında artışla, 29.1 milyon tona yükseldiğini ve yassı ürünlerdeki üretim artışının 51’e çıktığını belirten Yayan, Türkiye’nin toplam aylık ham çelik üretiminin, Aralık ayında 2.76 milyon ton ile zirvesine ulaştığına ve kriz öncesi seviyeleri geride bıraktığına, ancak uzun ürünlere yönelik ham çelik üretiminin, henüz kriz öncesi seviyelerini yakalayamamış olduğuna dikkat çekti. 2010 yılının ilk 11 aylık döneminde, Türkiye’nin 30 oranında azalışla, 7.27 milyon ton net uzun ürün üretim fazlalığına sahip olduğunu, önümüzdeki yıllarda sektörün uzun ürün ihracatı üzerindeki baskının azalmaya devam edeceğini belirten Yayan, 2010 yılı Ocak-Kasım döneminde, ihracatın 9 oranında azalması ve ithalatın 9 oranında artması nedeniyle, net çelik ihracatının 30 oranında azalarak, 2009 yılının aynı dönemindeki 8 milyon ton seviyesinden, 5.57 milyon tona gerilediğini, 2008 yılından bu yana Türkiye’nin uzun ürün ihracatının azalma eğilimi gösterdiğini, 2009 yılında 62.9 seviyesinde bulunan uzun ürünlerin toplam çelik ihracatı içerisindeki payının da, 2010 yılının ilk 11 aylık dönemi itibariyle, 52.9 seviyesine gerilediğini söyledi. Türkiye’nin uzun ürün ihracatını, ağırlıklı olarak Orta Doğu, Körfez ve Kuzey Afrika ülkelerine yaptığını, ancak 2010 yılında Singapur, Peru ve Brezilya gibi Uzak Doğu ve Güney Amerika ülkelerine yönelik ihracatta artış yaşandığını ifade eden Yayan, kısa ve orta vadede, bir miktar azalma beklenmekle birlikte, Türkiye’nin net uzun ürün ihracatçısı konumunu sürdüreceğini belirtti.
“Türkiye ve Dünyada Yassı Ürün Üretimi” konulu ikinci panele başkanlık eden Çolakoğlu Metalurji A.Ş. Genel Müdürü Uğur Dalbeler ise, 2009 yılında 606 milyon ton seviyesinde gerçekleşen dünya yassı çelik üretiminin 56 oranındaki bölümünün tek başına Çin Halk Cumhuriyeti’ne ait bulunduğunu, Japonya’nın 14.2 oranındaki payı ile dünyanın en büyük yassı ürün ihracatçısı olduğu en büyük yassı ürün ihracatçıları sıralamasında ise, ağırlıklı olarak Uzak Doğu ülkelerinin yer almasının dikkat çektiğini söyledi. 2010 yılı itibariyle, 13.4 milyon ton seviyesinde bulunan Türkiye’nin yassı ürünlere yönelik ham çelik üretim kapasitesinin, 2014 yılında 19.2 milyon tona ulaşmasının beklendiğini, sözkonusu kapasite artışına paralel olarak, yassı ürünlere yönelik ham çelik üretim kapasitesinin toplam kapasite içerisindeki payının da, 2010 yılındaki 26.8 seviyesinden, 33.4’e çıkmasının öngörüldüğünü belirten Dalbeler, 2010 yılında, slab üretiminin 51 oranında artışla, 4.8 milyon tondan, 7.2 milyon tona ulaştığını, 2009 yılında 39.2 ve 2010 yılında 53.9 seviyesinde gerçekleşen slab üretiminde kapasite kullanım oranının, 2011 yılında üretimin 11 milyon tona ulaşması ile 69 seviyelerine yükselmesinin beklendiğini, 2010 yılındaki 51 oranındaki üretim artışı sayesinde, yassı ürünlerin toplam ham çelik üretimi içerisindeki payının, 2009 yılındaki 18.8 seviyesinden, 24.9 seviyesine ulaştığını, aylık bazda yassı ürünlere yönelik ham çelik üretiminin, kriz döneminde gerilediği 249.000 ton/ay seviyesinden, 2010 yılı Aralık ayı itibariyle, 762.000 ton seviyesine çıkmasının, sektördeki iyileşmeyi net bir şekilde gösterdiğini vurguladı.
2010 yılının Ocak-Kasım döneminde, yassı nihai mamul üretimindeki artışa rağmen, tüketimin de hızlı bir şekilde artmış olması sebebiyle, Türkiye’nin yassı çelik ürünlerindeki arz yetersizliğinin, 3.3 milyon tondan, 5.1 milyon tona yükseldiğine dikkat çeken Dalbeler, yassı ürün ihracatının Türkiye’nin toplam çelik ürünleri ihracatı içerisindeki payının 8 seviyelerinde seyrettiğini, toplam ithalatın ise, 60 civarındaki bölümünün yassı ürünlerden oluştuğunu, toplam yassı ürün ithalatının 90’a yakın kısmının AB-27 ( 51) ve BDT ( 36) bölgelerinden yapıldığını, en fazla ithalat yapılan ülkelerin ise, Rusya, Ukrayna, Romanya, Fransa ve İtalya olduğunu açıkladı.
Zirvenin ikinci gününde gerçekleştirilen “Bölgesel Ray ve Profil Pazarı” başlıklı panelde konuşan Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) A.Ş Genel Müdürü Fadıl Demirel ise, Devlet Demir Yolları’nın (DDY) ray ihtiyacını kendilerinin karşıladıklarını belirterek, "Ürettiğiniz ray mutlaka 1. sınıf olmalı ve ray katı kalite gereksinimleri bulunan bir üründür" dedi.
Demirel, dünya demir çelik sektöründe çelik pazarı hakkında detaylı bilgi vererek, "Şu an KARDEMİR 1,5 milyon tona varan üretim kapasitesine sahip. Türkiye'de ve yakın bölgede 72 metre uzunluğundaki ray sadece KARDEMİR'de üretiliyor. Şu an Devlet Demir Yolları'nın ray ihtiyacını biz karşılıyoruz. Son olarak 20 bin tonluk ray siparişi aldık ve bunun üretimine başladık" dedi. Ray üretiminin çok ciddi kalite gerektiren bir üretim olduğunu anlatan Demirel, yapılan işin önemini, "Bu üretimi dünya üzerinde birinci sınıf kalitede üreten firmalar bir elin parmakları kadardır. KARDEMİR olarak ray üretimini uluslararası kalite standartları ölçüsünde yapıyoruz. Üretilen bir profilin ikinci sınıf olması nedeniyle onu başka bir şekilde kullanırsınız ama rayın ikinci sınıfı yoktur. Ürettiğiniz ray mutlaka birinci sınıf olmalı. Biz de KARDEMİR olarak hem ray üretimi hem de diğer ürünlerimizde kaliteye önem veren bir şirketiz." şeklinde vurguladı. KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel ayrıca, fabrikalarının devam eden yatırımları hakkında da katılımcılara detaylı bilgi verdi. Demir Çelik Store Dergisi de zirvenin Official Guide sponsorluğunu üstlendi. Zirvede standıyla yer alan dergimiz tüm katılımcılara ücretsiz olarak dağıtıldı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.