vasıflı Çelik ithalatı yerli üreticiyi zor durumda bırakıyor
Son 2 yılda Çinden yapılan vasıflı çelik ithalatı 6 kat arttı. Bu ithalata en az 15 vergi isteniyor. Çemtaş Genel Müdürü Nuri Özdemirel, 2005 yılından beri Çin'den yapılan vasıflı çelik ithalatının, Türkiye'deki üreticileri olumsuz etkilemeye devam ettiğine dikkat çekti.
Son 2 yılda Çin’den yapılan vasıflı çelik ithalatı 6 kat arttı. Bu ithalata en az 15 vergi isteniyor. Çemtaş Genel Müdürü Nuri Özdemirel, 2005 yılından beri Çin'den yapılan vasıflı çelik ithalatının, Türkiye'deki üreticileri olumsuz etkilemeye devam ettiğine dikkat çekti.
Son 2 yılda Çin'den yapılan vasıflı çelik ithalatının 6 kat arttığını vurgulayan Özdemirel, bu ithalata en az yüzde 15 vergi getirilmesi halinde, haksız rekabetin önlenmesine ve kapasite kullanım oranlarının artırılmasına katkıda bulunulacağını ifade etti. Son dönemde Afrika, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Güney Amerika'nın kendi yerli üretimlerine öncelik vermeye başladıklarını, ihracatın çok büyük fiyat kırmaları ile yapılabildiğini kaydeden Özdemirel, iç piyasada yaşanan sorunların ve özellikle amortisör yayı çeliğinde en önemli müşterilerinden birisi olan UZEL'in iflasının yaklaşık 7 milyon liralık bir alacağın tahsilâtını riske soktuğunu açıkladı.
Dünyada 2008 yılında demir çelik üretimi 2007 yılına göre yüzde 1,2 oranında azalarak yaklaşık 1.330 milyon ton oldu. 27 AB ülkesinin üretimi ise yüzde 5,3 düşüşle 199 milyon ton olarak gerçekleşti. Çin 2008'de yüzde 37,7 üretim payı ve 502 milyon tonluk üretim ile ilk sırada yer alırken, üretim artışı yüzde 1,7 oldu. Çin'i 118 milyon ton ile Japonya, 91, milyon tonla ABD, 68 milyon ton ile de Rusya izledi.
Veriler, Çin'in net ihracatçı konumunu güçlendireceğini ve piyasadaki ağırlığını koruyacağını gösteriyor. Dünya çelik üretiminin yüzde 40'ı uzun, yüzde 60'sı yassı mamul.
Üretimin yüzde 35'i hurdaya dayalı elektrikli ark ocaklarında, yüzde 65'i ise entegre tesislerde üretiliyor. 26,8 milyon tonluk üretim ile dünyada 11. sıra ve yüzde 2 paya sahip olan Türkiye, Almanya ve İtalya'dan sonra Avrupa'daki en büyük üretici. 2008'de Türkiye'nin çelik üretimindeki artış hızı yüzde 4. Üretim artışı, Ağustos ayından itibaren yerini düşüşe bıraktı.
Çelik sektöründeki aktörler azalacak
Krize yüksek fiyattan alınmış büyük stoklarla ve yatırımda yakalanan çelik sektörü, kredilerin daralması ve alacakların tahsilinde zorluklar yaşanması nedeniyle zincirleme sorunlar yaşamaktadır. Ayrıca, otomotiv, beyaz eşya, makine imalatı, gemi inşaatı gibi çelik tüketen sektörlerin de krizde olması nedeniyle talepte keskin düşüşler vardır. Talebin, dolayısıyla satışların azaldığı, kredi borçlarının ödenmek zorunda olduğu bir ortamda fiyatlar ister istemez 1.200 dolarlardan, 400 dolarlara kadar düşmüş ve hala da düşmeye devam ediyor.
Kriz öncesinde de fiyatlarda belli bir düşüş olacağını tahmin etmiştik, ancak, ArcelorMittal'in devreye girerek düşüşü üretim kısıntıları ile frenleyebileceğini düşünüyorduk. Böyle olmadı. Gördük ki, ArcelorMittal de 118 milyon ton kapasitesi ile yetersiz kaldı. Sektörün en büyüğü olduğu ve bugüne kadar fiyatlar da dahil olmak üzere bir çok ticari faaliyeti düzenlediği için ArcelorMittal'i biraz daha yakından incelememiz gerekecektir.
Mittal, son 3 yıl içinde 100 milyar doları aşkın bir borçlanma içine girerek, Arcelor da dahil olmak üzere bir çok şirket satın almıştır. Bu kredilerin büyük bir kısmı, yatırım bankaları tarafından finanse edilmiştir. Bilindiği gibi 2008 krizi, yatırım bankalarından çıkmıştır. Şimdi, Amerikan hükümeti, bu yatırım bankalarını kurtarmak için trilyonlar harcamaktadır. Elbette, ABD hükümeti bu paraları harcarken, bazı şartlar öne sürecektir. Bu şartlar mutlaka, bankaların riskini azaltmak için, verilmiş kredilerin geri çağrılması şeklinde olacaktır. Bu durumda, ArcelorMittal'in de kredilerinin geri çağrılma riski vardır. Nitekim, ArcelorMittal'den yapılan açıklamada, 2008'in son çeyreğinde 7 milyar dolarlık bir kredi geri ödemesi yapıldığını biliyoruz. Şirket ne kadar büyük olursa olsun, satışların bu denli düştüğü bir ortamda, bu rakamları geri ödemek zorunda olmak son derece zorlayıcı olmalıdır. Corus-Tata Steel'de benzer bir durumdadır. Her iki firmaya da başarılar diliyoruz.
Kimler yok olacak?
Krizden en çok zarar görecek olan firmalar, yatırımda ve borçlu yakalananlardır. Hele hele, yatırımlarını kısa vadeli finansmanla çözmeye çalışan firmalar büyük bir tehlikededirler. Tüccarların pek çoğu, 2008'deki fiyat artışları ve yüksek satışların hep devam edeceğini düşünerek, tedbiri elden bırakmışlar, kısa vadeli finansman kullanarak stoğa girmişlerdi. Bu firmalar da büyük tehlikededirler. Krizin yıkıcı etkilerinden başka, daralan piyasalardan pay kapmaya çalışan firmalar arasındaki rekabet hızlanacak, fiyatlar daha da aşağılara düşerken, bir çok firma havlu atacaktır. Otomotiv ve inşaat sektörleri çöküntü içinde. OSD Genel Sekreteri Ercan Tezer hoca, sektörün en erken 3, en geç 4 yıl içinde düzeleceğini söylemektedir. İnşaat sektörü ise tam anlamıyla durmuştur. İnşaat demirini ihraç ettiğimiz en büyük pazar olan Ortadoğu da büyük bir sıkıntı içinde. Kaldı ki, bu 2 sektör Türkiye'nin en fazla ihracat yapan lokomotif sektörleri. Bunlardaki zafiyet, ülke gelirlerini, hükümet bütçesini ister istemez etkileyecektir. Ancak, buna rağmen hükümet krize karşı bir önlem almamakta israr etmekte ve sanayicilere sanki düşmanca bakarak, ‘zuladan mangırları’ çıkartmaları istenmektedir. Ekonomiden sorumlu bakan, otomotiv ve tekstilin desteklenmemesi gerektiğine inanmaktadır. Bu hatalar, ekonomiyi ve hükümeti daha da zorlayacak hatalardır.
Sonuç
Görüşümüz o ki, 2011 Eylül'ünde, krizden çıkıldığında, ortalık bugünkünden çok daha farklı olacaktır. Çelik sektöründeki aktörlerin azaldığı göze çarpacaktır. Yatırımda olan ve yatırımları durduramayan, küçülerek maliyetleri azaltamayan çelik üreticileri yok olacaktır. Büyük tüccarların büyük bir kısmı bu krizin sonunu göremeyecektir. Üretim ve satış rakamları, krizden çıkıldığında bile 2008 başındaki rakamlarda olmayacaktır.
Tüm dünya ekonomisi ile birlikte çelik sektörü de sönecektir. Firmalar ve kişiler daha az ile yetinmek zorunda kalacaklardır. İşsizlik, ekonomideki en büyük sorunlardan birisi olacaktır. Türkiye'de çelik üretimi en az 1/3 oranında azalacaktır. Uzunca bir süre yeni yatırımlar yapılmayacaktır. Uzun mamuldeki aktör sayısı azalacaktır. Galvanizli sac üreten firma sayısı azalacaktır. Yeni yatırımlar durdurulacaktır. Hurda fiyatları 150-200 dolar aralığında, kütük 250-260 dolar aralığında, inşaat demiri 300 dolar civarında, siyah sac 280-300 dolar bandında olabilecektir.
Çelik sektörü 2000'li yıllar öncesine dönecek.Tüm firmalar ve kişilere, vakit kaybetmeden masraflarını kısmalarını, kişi ve kurumların daha az ile yetinebilecek hale gelmelerini tavsiye ediyoruz. Küçülen ekonomiye ayak uydurabilen ayakta kalacak, uyduramayan ise gidecek.
Çemtaş krizde de başardı
Bursa'nın vasıflı çelik ihtiyacını karşılamak üzere 1970 yılında kurulan ÇEMTAŞ A.Ş., küresel kriz ve çelik sektöründe yaşanan dalgalanmaya rağmen 2008 yılını kârla kapattı ve elde ettiği net 20 milyon 762 bin lira kârın 5 milyon 919 bin lirasını ortaklara dağıtmaya karar verdi. Şirketin ödenmiş sermayesi de 69 milyon liradan 100 milyon liraya çıkarıldı. ÇEMTAŞ bu yıl 5,6 milyon Euro tutarında da yatırım yapacak.
ÇEMTAŞ Genel Kurulu, Tuğrul Dirimtekin'in Divan Başkanlığında yapıldı. Genel Müdür Nuri Özdemirel, 2008 yılının ilk üç çeyreğinde firmada üretim artışının sürdüğünü, ancak Eylül'de krize yakalandıklarını söyledi.
Özdemirel, "Önceleri 2 vardiya üretimle götürebildiğimizi tahmin ettik, olmadı, yılın son 3 ayında ayın yarısında tamamen duruyor, diğer yarısında da ancak iki vardiya üretim yapabiliyorduk. Aylık 11-12 bin tonluk ortalama üretimden 4 bin tonlara düştük" dedi.
Yönetime eleştiri
Genel Kurul'da ortaklardan Kazım Uçar ve Cevat Ağırbaş, Faaliyet Raporu'na red oyu kullandı ve şirketin iyi yönetilemediğini ileri sürerek, mahkemeye başvuracaklarını söylediler.
Kazım Uçar konuşmasında, şirkette hurda alımının ve stokları iyi yönetilemediğini, şirketin UZEL nedeniyle zarara uğratıldığını, yönetimin ortakları yanlış bilgilendirdiğini, hisse senetlerinin nominal değerinin altına düştüğünü, Bursa Çimento hisseleri alınmasıyla mali yapının zayıflatıldığını ileri sürdü.
Eleştirileri yanıtlayan Özdemirel, Uzel konusunda her türlü yasal yola başvurduklarını Uzel ailesine ait İstanbul'daki bir yalı dahil bir çok malvarlığına haciz koyduklarını açıkladı.
Ortaklara kar payı dağıtılacak
Genel Kurul'da şirketin ödenmiş sermayesi 100 milyon 975 bin liraya çıkarılırken, ortaklarına mevcut sermayenin onda biri oranında, toplam 5 milyon 919 bin lira nakit kar payı dağıtmaya karar verildi.
Vergi öncesi kârı 24 milyon 707 bin lira olarak açıklanan firmanın, net kârı 20 milyon 762 bin lira oldu. Karın 5 milyon 919 bin lirası nominal değerdeki her 1 liralık bir hisseye 10 kuruş olarak ödenecek ve ödeme Mayıs ayına kadar tamamlanacak. Kârın 348 bin lirası yasal yedek akçe, 13 milyon 443 lirası olağanüstü yedek akçe, 2 milyon 716 lira da statü yedeği olarak ayrıldı.
Şirketin 2008 yılı kârından 16 bin 356 bin lira, sermaye düzeltmesi farklarından 14 milyon 980 bin lira olmak toplam üzere 31 milyon 337 bin lira 69 milyon 638 bin lira olan ödenmiş sermayesine eklenerek, ödenmiş sermaye 100 milyon 975 liraya çıkarıldı. Toplantıda, sermayeye eklenen 31 milyon liranın, kriz ortamı nedeniyle ortaklara nakit olarak ödenmesi önerisi ise reddedildi.
2009'da planlanan yatırımlar
Genel Müdür Özdemirel, 2008 yılında yaklaşık 3 milyon Euro yatırım gerçekleştirdiklerini bildirdi ve "2009 yılı yatırım tutarımız ise yaklaşık 5,5 milyon Euro olacaktır. Daha önce başladığımız bütün yaptırımlarımızı 2009'da bitirmeye çalışacağız. Buna nakit durumumuz da müsait görünmektedir. Bu yatırımlarla kalite ve ürün çeşitliliğimiz artacaktır" dedi.
Bu yıl 5 milyon 570 bin Euro yatırım çerçevesinde yapılacak işler şöyle:
Tufal Alma Makinesi, mevcut Tufal Alma Makinesi'nin modernizasyonu, Jet-box, toz temizleme, çentik ve darbe cihazı, tel enjekte makinesi, SDM Modernizasyonu, Pota ocağı, kabuk soyma ve doğrultma, hol imalatı, 2 adet vinç, kabuk soyma tesisleri ve aksesuarlar.
Farklı sektörlere üretim
Çelik Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş (ÇEMTAŞ), elektrikli ark ocaklarında, hurdadan vasıflı çelik üretiyor. Kapasite olarak düşük olmasına rağmen, sıvı çelik üreten ve çok maksatlı kullanım alanları için vasıflı hadde ürünü sağlayan endee kuruluşlardan birisi.
Başta makine imalat, otomotiv, zirai alet imalatı olmak üzere değişik sektörlere 300 civarında çeşit çelik üreten firmada bin değişik ebatta şekillendirme yapılabiliyor. Vakumlu ve alaşımlı çelik oranlarını artıran firma, çatlaksız ve iç yapı temizliği garantili hadde mamulleri teslim ediyor.
Özdemirel, Çemtaş ile ilgili şu bilgileri de verdi:
“Şirketimiz 2009'a çok kuvvetli bir nakit stoku ile girdi, kredibilitesi de oldukça yüksek. Her anlamda çok güçlü. Kötü olacağı söylenen 2009 yılının ilk 3 ayından sonra genelde bir toparlanma görülmesini, 2010 yılının da bütün olumsuzlukları unutturacak bir yıl olmasını temenni ediyoruz.”
Sermayesinin yüzde 42,6'sı halka açık olan ve İMKB'de işlem gören ÇEMTAŞ’ın Roda Liman ve Bursa Çimento'da hisseleri bulunuyor. Net satışlarını 174 milyondan 180 milyon liraya çıkaran firma, 2008 içinde vergi ve fon olarak 7 milyon 301 bin lira ödedi, ödeyeceği Kurumlar Vergisi ise 546 bin lira.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.