Yerli kömüre destek artacak
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Hasan Köktaş, Enerjide Risk Yönetimi Konferansı'nda konuştu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Hasan Köktaş, Enerjide Risk Yönetimi Konferansı'nda konuştu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Hasan Köktaş, Enerjide Risk Yönetimi Konferansı'nda konuştu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, Türkiye'de sağlanan siyasi ve ekonomik istikrarın, enerji sektörü üzerindeki ülke riski faktörünü oldukça azalttığını belirterek, ''Türkiye enerji elektrik sektörünün gelecekteki en önemli riski, uluslararası finansal kuruluşların normlarına uygun projelerin olmayışıdır'' dedi.
Conrad Oteli'nde düzenlenen ''Enerjide Risk Yönetimi Konferansı''nda konuşan Köktaş, Türkiye elektrik piyasasında ticari ve operasyonel riskler üzerine böyle bir etkinliğe katılmaktan gurur duyduğunu belirterek, bu konunun bütün dünyadaki enerji sektörü tarafından konuşulduğunu kaydetti.
Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede elektrik anlamında yeniden yapılandırmalarla liberalleşme politikalarının bulunduğunu ifade eden Köktaş, ' yılından Elektrik Piyasası Kanunu çıktığından bu yana liberalleşme devam ediyor. Bunun temel nedeni, rekabetçi piyasa yapısını oluşturmaktır. Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde de uygulanmaktadır'' dedi.
Köktaş, enerji şirketleri için risk yönetiminin önemli hale geldiğini anlatarak, şunları söyledi:
''Diplomatik, siyasi, teknoloji, kredi, sigorta, operasyonel diyebileceğimiz birçok risk yönetiminin alt başlığı var. Risk yönetiminde, hem siyasi riskler hem düzenleyici riskler ve piyasa fiyatlarındaki risklere odaklanmak istiyorum. Bir piyasanın işleyişinde uluslararası ve ulusal çalkalanmaların birinci derecede tesiri olduğunu biliyoruz. Enerji sektöründe, piyasaların bugününü değil, geleceğini de etkileyen siyasal istikrarsızlıktır. Son yıllarda komşu ülkelerde yaşanan siyasal istikrarsızlıkların dünya petrol fiyatlarını etkilediğini görüyoruz. Siyasi istikrarsızlık, başka ekonomide olması halinde bile piyasayı etkiliyor. Türkiye, petrol fiyatları başta olmak üzere dışsal dalgalanmalardan kaynaklanan bazı risklerle, siyasi ve ekonomik istikrarı tesis etmesi sayesinde önemli bir riski bertaraf etmiş durumdadır. Türkiye'de sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar, enerji sektörü üzerindeki ülke riski faktörünü oldukça azaltmıştır.''
''Düzenleme riskleri kapsamına giren ikincil mevzuatların sağlıklı işleyen bir piyasa mekanizmasının kurulmuş olması ülkemiz için avantajdır'' diyen Köktaş, düzenleyici risklere bakıldığında, model bir kanunun bulunduğunu, şu ana kadar 7 değişikliğin yapıldığını ve bütün boyutlarının düşünülerek bir değişiklik yapmak için bakanlığın sitesinde piyasacıların görüşüne açıldığını kaydetti.
Köktaş, öngörülebilirliği piyasa dizayn etmek açısından olağanüstü çaba sarf ettiklerini belirterek, şunları anlattı:
''Düzenleyici piyasalar, yabancı yatırımcıyı en fazla çekme potansiyeline sahiptir. Türkiye'de 2007-2008'den bu yana Türkiye'ye giren doğrudan yabancı sermayenin içinde enerji sektörü bir numara olmuştur. Yabancı sermayenin girişi açısından, yeniden yatırımlar açısından enerji sektörü bir numara olmaya devam ediyor. Son 4 yıl boyunca ortalama her yıl enerji kurulu gücümüze iki Atatürk Barajı büyüklüğünde kurulu güç ilave edilmektedir. Bu gücün tamamı, satın alma garantisi olmadan piyasa risklerini üstlenerek özel sektör tarafından yapılan yatırımlardır. Siyasi risklere baktığımızda en önemli risklerden biri fiyat riskidir. Elektrik fiyatlarının, diğer enerji fiyatlarına göre riske açık olduğunu görüyoruz.
Elektrik piyasasındaki bu dalgalanmalar, elektrik piyasasında yer alan katılımcıların, fiyat risklerine maruz kalmasına yol açmasının yanı sıra yeni elektrik üretim yatırımlarını riskli hale getirmektedir. Rekabetçi bir elektrik piyasasında üreticiler, spot piyasalarda satmakta ve spot fiyatların üretim fiyatlarını karşılayamama riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Mevsimsel, saatlik ve günlük bazda fiyat dalgalanmalarıyla karşılaşmakta tüketiciler, özellikle de büyük sanayi üreticileri için üretim sürecindeki ara girdiler uzun dönemde likidite riski yaratmaktadır. Türkiye enerji elektrik sektörünün gelecekteki en önemli riski, uluslararası finansal kuruluşların normlarına uygun projelerin olmayışıdır.''
''Artık EPDK tarife belirlemeyecek''
Köktaş, spot piyasalarda işlem yapan toptan ve perakendeciler açısından bakıldığında, spot elektrik fiyatının kendi müşterilerine uygulayacakları fiyatlardan yüksek olması riskiyle karşı karşı kalabilmekte olduğunu dile getiren Köktaş, diğer bir deyişle spot piyasadaki fiyat dalgalanmaları müşterilere yansıtmayarak üstlenmek zorunda kalabileceklerini kaydetti. Köktaş, piyasadaki bu sorunun önemli bir risk unsuru olduğuna dikkati çekti.
Bu tip piyasalarda yatırım kararlarının alınmasında belirleyici unsurun baz alınacak istikrarlı bir toptan satış fiyatının oluşması olduğunu söyleyen Köktaş, dolayısıyla toptan satış fiyatının istikrarlı bir şekilde oluşmasının gösterge niteliğine hem yatırımcılara hem piyasadaki ticari hareketlere önemli ölçüde mesaj oluşturacağını kaydetti.
Hasan Köktaş, aynı zamanda yeni yatırımların kamu bütçesi üzerinde yük oluşturmaksızın özel sektör tarafından gerçekleştirilmesinin önem arz ettiğini dile getirerek, şu şekilde devam etti:
''Son günlerde elektrik sektöründeki toptan satış firmalarının yaşadıkları sıkıntılar maalesef etkin bir risk yönetimi anlayışının şirketler tarafından uygulanmamasından kaynaklanmaktadır. Riskleri yeterince analiz etmeden verilen teklifler sonucunda büyük zararlar oluşabilmekte. Bu açıdan elektrik sektör oyuncularının risk yönetimi uygulamalarına yönelmesi piyasanın genel işleyişi açısından da son derece önem arz etmektedir. Kurumumuz tarafından serbest tüketici limitleri hızla azaltılmaktadır. 2003 yılında 9 milyon kilovat saat olan bu rakam bugün 2012 itibariyle 25 bin kilovat saate kadar indirilmiştir. Kurumumuz bu oranın 2012 yılı için daha da radikal bir şekilde azaltılması düşüncesi içinde olduğunu daha önce de ifade etmiştir. Ancak teknik altyapının hazır olmaması nedeniyle bu yıla özgü küçük bir azaltma yaptık. Bu oranın 2015 yılına kadar tüm tüketiciler açısından sıfırlanacağına göre bütün piyasa aktörlerinin toptan ve üretim tarafı bu yaratabileceği önemli bir risk olması açısından analiz edilmeli ve aktörler kendisini tüm serbest tüketici limitlerinin sıfır olması, diğer bir ifadeyle artık EPDK tarife belirlemeyecek ve tedarikçilerin tamamı üreticilerle ve tüketicilerle bir araya gelecek ve serbestçe fiyatları belirleyecek. Kısa bir süre içerisinde bunu yapmış olacağız.''
''Önümüzdeki dönemde önem taşıyan enerji kaynağı yerli kömür''
Önümüzdeki dönemde kaynak çeşitlendirilmesi açısından önem taşıyan enerji kaynağının yerli kömür olacağına işaret eden Köktaş, ''Bakanlığımız ve ilgili kurumlar tarafından yapılan açıklamalara göre, kademeli olarak 7 bin megavat kurulu gücünde elektrik üretimi yapacak kömür sahalarının ihale edilmesi, ilaveten Afşin Elbistan sahalarının da devreye alınması ile birlikte ilk hesaplamalarda 9 milyar dolarlık bir yatırım özel sektöre sunulmuş olacaktır. Özel sektörümüzün bu potansiyeli devreye almasını teşvik etmek üzere tüm kurumlarımıza önemli sorumluluklar düştüğünün farkındayız.''
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.