Bak Şu Çin'in Yaptığına
Ne Çin’miş ama… El atmadığı, huzur bozmadığı sektör kalmadı artık. Özellikle demir çelik sektörünün kalbine ok gibi saplandılar desek yeridir. Herkes onlardan şikayetçi… Hintli Lakshmi Mittal açtı ağzını, yumdu gözünü… Meksika’daki fabrikalarında işten çıkaracağı 2500 işçinin faili olarak Çin’i gösterdi.…
Ne Çin’miş ama… El atmadığı, huzur bozmadığı sektör kalmadı artık. Özellikle demir çelik sektörünün kalbine ok gibi saplandılar desek yeridir. Herkes onlardan şikayetçi… Hintli Lakshmi Mittal açtı ağzını, yumdu gözünü… Meksika’daki fabrikalarında işten çıkaracağı 2500 işçinin faili olarak Çin’i gösterdi. Sağ olsun, Türkiye’yi de baş sorumlulardan biri olarak göstermeyi ihmal etmedi. Lakin Türkiye’deki üreticiler de Çin’i suçluyor. Aslına bakarsanız Çin dışında ne kadar demir çelik üreticisi varsa hepsi Çin’e veryansın ediyor. Birkaç ay evvelki yazımda bahsetmiştim: “Demir çelik sektörünün başına bela oldular” demiştim. Geçmiş yıllarda onların ne yaptığı bizi çok da fazla ilgilendirmiyordu. Çünkü ürettikleri kadarını, hatta daha fazlasını tüketiyorlardı. Küresel gelişmelerin etkisi, kendi iç piyasalarında yaşanan durgunluk ve sıcak paranın Çin piyasalarında azalması, doğrudan demir çelik tüketimine yansıdı. “Evde aç kalan kedi” misali gözlerini dışarıya çevirdiler. Hem de sınır, ülke ve mesafe tanımaksızın, gözleri dönmüşçesine fiyatları aşağı çektiler ve bomba gibi piyasaların ortasına düştüler.
Acı Ama Gerçek: “Türkiye, Çin’den yarı uzun mamul ithal ediyor ”
Geçmiş yıllarda yassı mamul piyasalarını vurmalarını bekliyordum açıkçası… Ama uzun mamulde bu kadar zararlı olabileceklerini kestirememiştim… Cari açığımız azmış gibi; geçtiğimiz yıllarda neredeyse yok denecek kadar az olan Çin’den yarı uzun mamul ithalatı, bu sene adeta patlama yaptı. Sadece Mayıs ayında 50.000 ton’dan fazla uzun yarı mamul ithal edildi Çin’den… Düşünebiliyor musunuz; dünyanın en büyük inşaat demiri ihracatçısı olan biz, Çin’den uzun mamul ithal ediyoruz. Şaka gibi… Ülkemizin demir çelik sektörü, özellikle uzun mamulde “Aracı – Komisyoncu” durumuna düştü. Şimdi diyeceksiniz eskiden neydi ki, şimdi ne oldu? Ama en azından hurda alıyorduk çoğunlukla… Şimdi hepten yarı mamule dönmeye başladık. Yarın doğrudan mamul ithalatına başlarsak şaşırmam. Enerji fiyatları hepimizin malumu çünkü… Ark Ocağı ısıtmak çok da kolay değil artık!
Gazı Rus, Petrolü Arap, Cevheri Güney Amerika, Hurdayı da Avrupa Sattıkça…
Daha evvel de söylediğim gibi; bu işleri bırakalım, yapacaksak da Tosyalı gibi yeni pazarlarda yapalım. Burada inşaat demiri üretip Mısır’a, Cezayir’e satmak zor zanaat… En azından oralarda ucuz enerji ve teşvikler sayesinde rekabet gücümüz artar. Bu durumda Türkiye’de istihdam, ihracat ne olacak değil mi? Zaten rakamların çoğu göstermelik… 10 liralık ihracatta bizim olan sadece 1 lira… Gerisi elin… Gazı Rus, petrolü Arap, Cevheri Güney Amerika, hurdayı da Avrupa sattıkça biz demir üretsek ne olur, üretmesek ne olur… Kalın sağlıcakla.
Not: Doğu Türkistan’da baskı ve zulüm altında yaşayan soydaşlarımıza Allah’tan sabır ve kudret diliyorum…