Endüstri 4.0 da İstihdam Politikaları
İstihdam geniş kelime anlamı olarak; ülkedeki mevcut iş gücünün, ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli olarak yer almasıdır şeklinde açıklanabilir. Ekonomik olarak ise; ‘’iş alanı açma’’ biçiminde belirtilebilir dolayısıyla, Endüstri 4.0 Terimi insan faktörü barındırdığı için, yeni sanayi devriminin…
İstihdam geniş kelime anlamı olarak; ülkedeki mevcut iş gücünün, ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli olarak yer almasıdır şeklinde açıklanabilir. Ekonomik olarak ise; ‘’iş alanı açma’’ biçiminde belirtilebilir dolayısıyla, Endüstri 4.0 Terimi insan faktörü barındırdığı için, yeni sanayi devriminin dünya çalışma hayatına belki de en önemli etkisi; ‘’istihdam politikaları’’ olacaktır diyebiliriz.
Mekanik sektöründen, üretim sektörüne; enerji sektöründen, bilişim sektörüne; medikal ve sağlık sektöründen, gıda sektörüne; inşaat sektöründen, mobilya ve konfeksiyon sektörüne; hammadde sektöründen, lojistik sektörüne kadar bir çok sektör gelecekte Endüstri 4.0’ dan farklı boyutlarda etkilenecek ve faydalanacaktır.
Endüstri 4.0 ile birlikte, özellikle üretim tesislerinde insanlar daha fazla kas gücü gerektiren işlerde çalışmayı yavaş yavaş azaltacağı gibi; daha çok düşünmeye, daha açık tabir ile düşünce ve zeka gücünü kullanmaya vakit ayırıp, robotların yapacağı işleri planlamada ve programlamada yer alacaklardır diyebiliriz.
Benzer bir bakış açısı ile konuyu daha da açacak olur isek; özellikle ‘’nitelikli’’ insanların işlerini kaybetmeyeceklerinden, sadece iş tanımlarının (belki de şimdiden ön görülemeyecek biçimde) değişeceğinden söz edebiliriz.
Kişisel görüşüme göre; bu duruma önceden önlem almak adına, devletsel olarak insanların gerekirse ana okul çağından başlayarak 4. Sanayi Devrimi uyarınca eğitmesi ve yeni sanayi devriminde ortaya çıkabilecek yeni meslekler dahilinde her zaman desteklenmesi doğru bir adım olacaktır.
Çok değil, hepimizin bildiği üzere; bundan yaklaşık 25 yıl öncesine kadar ‘’google’’ denen ne bir şirket ne de bir web sitesi var idi. Günümüzde ise Google’ ın geliri, birçok ülkenin gayri safi milli hasılasından fazladır ve Google yaklaşık 100.000 kişiye (küresel bağlamda) istihdam sağlamaktadır. Bu örneği bir çok yeni nesil bilişim ve teknoloji firması dahilinde elbette çoğaltabiliriz. Konuya ait kısa ve kesin özeti; Milenyumun başında var olmayan birçok şirketin şu an güçlü bir şekilde var olması ve kendi istihdam politikaları kapsamında işgücü yaratması şeklinde açıklayabiliriz. Belki de bundan 20 yıl sonra da şu an adını hiç duymadığımız, henüz kurulmamış olan şirketler dünya ekonomisine yön verip, istihdam politikalarında önemli yerlere sahip olacaklardır.
Konuya daha geniş çerçeveden bakacak olur isek; istihdam demek, elbette sadece endüstri kuruluşlarında ve üretim bantlarında çalışmak demek değildir. Üretim hatları ve fabrikalar makineleşiyor diye söz etmek ve insanlar artık işsiz kalacak (çalışamayacak) demek, muhakkak ki kolaya kaçmak olacaktır. Daha anlaşılabilir bir açıklamayla; insanların bir kısmı endüstri’ de robotik ve otomasyon temelli teknolojik sistemlerin kurulması ve programlanması üzerine çalışacakken; insanların diğer bir kısmı, hizmet sektörü, sosyal bilimler, eğitim, doğal yaşam… gibi alanlarda çalışacaktır şeklinde genel bir ön görüde bulunmak daha isabetli ve daha realist bir açıklama olacaktır diye düşünüyorum.
Süjeyi meslekler tarafından değerlendirecek olur isek de; Psikologlar gibi, insanı insan yapan özellikleri daha çok kullanabilen ve çok daha fazla duygulara hitap eden meslekler geçmişte ve şimdi olduğu gibi, gelecekte de her zaman insan yaşamında var olacaktır ön görüsünde bulunabiliriz.
Genel hatları ile Gelecek Bilimcilerin, ilerleyen dönemlerde hayatımıza doğrudan ve dolaylı olarak daha çok etki etmesini bekledikleri meslekleri de başlıca sıralayacak olur isek; Yapay Zeka Uzmanları, Güneş & Rüzgar Enerjisi Uzmanları (yenilenebilir enerji hakkında projelendirme yaparak gerek start up, gerekse iş geliştirme yapabilecek kişiler), Yazılım Geliştiriciler, Veri Analistleri, Dijital İçerik Uzmanları, Sistem ve Bilgi Güvenliği Uzmanları, Bilgisayar Sistemleri Analistleri, Kripto Para ve Blokchain Geliştiricileri, Elektronik Mühendisleri, Makine Tasarım Mühendisleri, 3D Yazıcı Uzmanları, Robot Geliştirme Uzmanları, Biyomedikal Mühendisler, Genetik Mühendisler, Fiziksel Terapi Uzmanları, tümüyle sağlık organizasyonları gerçekleştirip yönetebilecek Sağlık Sistemleri Yöneticileri, Aktüerya Uzmanları, Nanoteknoloji Mühendisleri, Kişisel Eğitim Rehberleri, Marka & Pazarlama Araştırma ve Geliştirme Analistleri şeklinde sıralayabiliriz. (Elbette örneklendirmeler çoğaltılabilir.)
Bu mesleklerin yanında, yazımın ilk cümlelerinde de bahsettiğim gibi henüz insan yaşamına bütünüyle dahil olmayan, tam olarak bilmediğimiz birçok meslek, fütüristlerin ön gördüğü ölçüde ilave olarak yaşantımıza yerleşecektir. Bu mesleklere de birkaç örnek verecek olur isek; Özel Vücut Uzuv/Parça Üreticileri, Kişisel Akıllı İlaç Üretici ve Geliştiricileri, Cyborg/Android Tasarımcıları, Uzay Turizm Rehberleri şeklinde örnek verebiliriz.
Anti parantez olarak belirtecek olur isek de; günümüze kadar gelen ve işletmelerde kullanılan makinelerin hiç birisi istihdamı engellememiş, aksine yeni meslekler, yeni iş tanımları, yeni fabrikaların açılmasına sebep olmuştur. Duruma mikro boyutta baktığımızda istihdamlarda belli oranlarda azalma belirlesek de makro düzeyde makineleşme insanlığa istihdam boyutunda sürekli artı değerler katmıştır diyebiliriz.
Sonuç olarak; Endüstri 4.0’ ın beraberinde getireceği politikaların istihdama nasıl etki edeceğinden çok, insanlığın bu duruma nasıl ayak uydurması gerektiğini düşünmemiz ve planlamalarımızı, aynı zamanda çalışmalarımızı da bu yönde gerçekleştirmemiz, geleceği önceden görmemiz ve değerlendirmemiz açısından bizlere rehber olacak niteliktedir. Çünkü Endüstri 4.0’ a bütünüyle geçmiş bir dünya düzeninde, gelecekte istihdam edilen kişi sayılarının, günümüze oran ile nasıl olacağını ömrümüz yettiği şekilde hep birlikte görüp değerlendireceğiz. Burada dikkat etmemiz gereken konu; ‘’nitelikli iş gücü’’ olmalıdır. Gelecekle beraber doğal seleksiyon sonucunda nitelikli insanlar hep eleğin üstünde kalacaklardır.
Bu sebeple; önce birey olarak kendimizi, ardından firmamızı, daha sonra yaşadığımız şehri ve ülkeyi geliştirmek ve ileriye taşımak, bizler için gelecek adına en önemli yükümlülük olacaktır.
Her birimizin üzerine düşen gelecek ve Endüstri 4.0 ile bağlantılı misyonlarını başarılı bir şekilde gerçekleştirmesi ve vizyoner olması dileğiyle,