Putin, Su-24ün Düşürülmesini Neden İstedi?
Geçtiğimiz günlerde Türk hava sahasını ihlal eden iki Rus uçağından birinin; devriye görevi yapan Türk F-16’ları tarafından düşürülmesinin ardından sadece bölge politikaları değil, tüm dünya ülkelerinin politikaları değişti. Peki, uçak neden düşürüldü? Rusya, uçağının düşürüleceğini bilmiyor muydu?…
Geçtiğimiz günlerde Türk hava sahasını ihlal eden iki Rus uçağından birinin; devriye görevi yapan Türk F-16’ları tarafından düşürülmesinin ardından sadece bölge politikaları değil, tüm dünya ülkelerinin politikaları değişti. Peki, uçak neden düşürüldü? Rusya, uçağının düşürüleceğini bilmiyor muydu? Öncelikle bu soruları kısaca cevaplandıralım istiyorum.
Türkiye, Su-24’ü Düşürmeli miydi?
Rusya, uçağın düşürülmesinden evvel birkaç defa daha Türk hava sahasını ihlal etti. Türkiye itidalli davrandı, uyarmakla yetindi. Düşürme olayından önceki son ihlalde konu Putin’e kadar yansıdı, tekrarlanmayacağının garantisi alındı. Buna karşın ihlal tekrarı olunca ve yapılan onca çağrıya rağmen Rus uçağı rotasını değiştirmeyince düşürmekten başka çare kalmadı. Büyük ülkeyseniz eğer; önce kurallara uygun şekilde uyarır, ihlal devam ederse gereğini yerine getirirsiniz. Türkiye yapması gerekeni yapmıştır.
Rusya, Uçağının Düşürüleceğini Tahmin Edemedi mi?
Rusya, uçağının düşürüleceğini adı gibi biliyordu. Aslında uçağın daha evvel düşürülmesini istiyordu lakin Türkiye uyarmakla yetinmişti. Rusya gibi soğuk savaş tecrübesi olan bir ülkenin bu tür olaylarda yaşanacak sonuçları önceden kestirememesi gibi bir durum söz konusu dahi olamaz. Putin; devlet başkanı olduğu günden beri atalarının hayalini gerçekleştirmek için, Suriye’de kalıcı bir Rus varlığı oluşturmak istiyor. Bu varlığı korumanın en önemli etkenlerinden birisi ise S-300 ve S-400 füzelerinin Suriye topraklarında konuşlandırılmasıdır…
ABD dolaylı, NATO ise resmi olarak Rusya’nın bu füzeleri Suriye’ye konuşlandırmasına karşı çıkmıştı. Çünkü bu füzeler ne DAEŞ ne de El Nusra için gerekliydi. Bu örgütlerin herhangi bir hava gücü bulunmadığı için, füzeye gerek yoktu. Rusya da bunun üzerine minareye kılıf aramaya başladı. En kolay yöntem, Türk hava sahasını “ısrarla” ihlal etmek, uçak düşürülünce de veryansın edip füzeleri Suriye’ye yerleştirmekti. Uçaklarını defalarca “sağır” uçurup, yapılan uyarıları duymamayı tercih ettiler. Nitekim hedeflerine ulaştılar. Putin ve ekibi şu anda bir orta oyununu sahneliyor. Yalandan bağırıp çağırmalar, mağduru oynamalar, ambargolar… Sadece komedi!
Türkiye Bundan Sonra Ne Yapmalı?
Türkiye bundan sonra çok ama çok dikkatli olmalı… Her şeyden evvel bu satranç oyununda piyon değil, vezir olmalı… Musul’a yerleştirilen “Türk Özel Kuvvetler” yerinde bir hamleydi, asker ve silah sayısının arttırılması akıllıca oldu. İran ve Rusya’ya karşı önemli bir hamle yapıldı. Bundan sonraki dönemlerde Barzani ile yürütülecek ilişkiler büyük önem kazandı. Bu arada Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan başta olmak üzere Türk Cumhuriyetleri ile ilişkiler geliştirilmeli… Rusya ile aralarında kalmış ince iplikler, fırsat oluşmuşken mutlaka koparılmalı…
Ekonomimiz Rusya’nın yaptırımlarından Ne Kadar Etkilenecek?
Bakan açıkladı… En kötü şartlarda 9 milyar dolar zarar ederiz dedi. Lakin bu durumdan Rusya’nın ne kadar zarar göreceğine değinmedi. Mutlaka daha fazla zarar gören taraf Rusya olacaktır. Çünkü aldıklarından kat be kat fazlasını bize satar durumdaydılar… OPEC’in almış olduğu son karardan sonra Rus ekonomisi S.O.S vermeye başlayacaktır. Paniğe mahal yok…
Bekleyip göreceğiz. Sağlıcakla kalın…