40m2’den Doğan Dev
Türkiye’de aşındırıcı zımpara taşları sektöründe 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Üçer Zımpara ..
Türkiye’de aşındırıcı zımpara taşları sektöründe 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Üçer Zımpara ..
Türkiye’de aşındırıcı zımpara taşları sektöründe 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Üçer Zımpara Taşı San. Ve Tic. Ltd.Şti. 10.000 çeşit ürün portföyü ile Ø3mm’den-Ø1060mm’ye kadar seramik ve bakalit bağlayıcılı zımpara taşı üretimini gerçekleştiriyor.
Şirketin çalışmaları konusunda bilgi veren Genel Müdür Mehmet Güçtekin, sektörlerinde faaliyet gösteren 3 büyük firmadan biri olduklarını ifade ederek; bunun dışında merdiven altı tabir edilen 3 firmanın daha bulunduğunu, 13 ülkeye ihracat yapan bir firma olmalarına rağmen bugüne kadar tek kuruş devlet teşviki görmediklerini söyledi.
4 bin 250 metresi kapalı toplam 6 bin 700 metrekarelik bir alanda üretim yaptıklarını belirten Güçtekin, Başta İran ve Irak olmak üzere, Suriye, Yemen, Mısır, Almanya, Romanya, Azerbaycan, Kuveyt, Libya, Yunanistan,İtalya,İspanya gibi ülkelere ihracat yaptıklarını ifade eden Güçtekin; ithalat faaliyetlerinin ise özellikle hammadde konusunda Avusturya, Almanya ve olmak üzere 2 ülke üzerinde kaliteli hammadde kullanarak sürdürdüklerini söyledi.
İmkânları dâhilinde Ar-Ge çalışmalarını sürdürdüklerini de kaydeden Güçtekin şöyle devam etti:
“İlk 500’ün ilk onuna mal veriyoruz”
“Şu an mühendis ve teknikerler dâhil 86 personel istihdam ediyoruz. Çoğu alanında yetiştirilmiş, uzman 20 yıllık elemanlar.
Karaköy’de ve İzmir’de sadece aşındırıcı ürünler bulunan satış mağazalarımız, Bursa’da irtibat ofisimiz var. 40 m2’lik bir üretim alanından bu noktaya hiçbir devlet teşviki kullanmadan tek başımıza geldik. Bugün geldiğimiz noktada ilk 500 firmanın ilk 10 sırasına mal veren güvenilir, işine önem veren tedarikçi bir firma haline geldik.”
“Havalanan bir F–16 gördüğümde gururlanıyorum”
Öte yandan Güçtekin, İthal ürünler kullanan firmaları göz önüne aldıklarını ve bu firmalar ile kullandıkları ürünleri Türkiye’de üretimini gerçekleştirdiklerini bu mamullerde de yüzde 96’lara varan bir kalite standardı yakaladıklarını ifade eden Güçtekin. İthal edilen ürünleri yerlileştirerek memleket ekonomisine de ayrıca katkı sağladıklarını söyledi.
Genellikle butik üretim yaptıklarına da dikkat çeken Güçtekin, firmaların talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda ürünler çıkarttıklarını belirterek, “En hassas işlerin yapımında rol alıyoruz. Havalanan bir F–16 gördüğümde bizimde üretiminde katkımız olduğu için gururlanıyorum” diye ekledi.
“Yabancı şirketle evlilik görünüyor”
Pazarın yüzde 10–15’lik bir payının kendilerinde olduğuna dikkat çeken Güçtekin, Geçtiğimiz yıllarda Çin’in piyasaya girmesiyle Türkiye’de önemli bir pazar payı elde ettiğini ancak, Ürünlerin yetersiz olması dolayısıyla son yıllarda direkt üründen ziyade dünya genelinde hammadde ile yer aldığını vurguladı. Pazar paylarını arttırmak için yabancı bir kaç firmayla görüşme halinde olduklarını belirten Mehmet Güçtekin, sonuçlanması durumunda güçlü bir ortakla faaliyetlerini daha geniş yelpazede sürdürmeye devam edeceklerini de kaydetti.
Faaliyetlerinin 2008 yılının Haziran ayına kadar iyi gittiğini, yaşanan küresel krizin etkilerinin hayal kırıklığı yaratmasına karşılık butik çalışmaları nedeniyle çok fazla etkilenmediklerini söyledi.
Güçtekin, 2008 yılı 3. çeyrekte yaşanan kriz nedeniyle cirolarının geçtiğimiz yıl hedeflenen ölçüde gerçekleşmediğine işaret ederek bu yıl hedeflenen rakama ulaşmayı ümit ettiklerini de sözlerine ekledi. Üretimlerinin yüzde 17’sini ihraç eden bir firma olarak amaçlarının bu rakamı yakın gelecekte yüzde 35’ler seviyesine çıkartmak olduğunu da belirten Güçtekin, şunları söyledi:
“2009 yılını ayakta kalmaya çalışarak aşmaya çalışacağız. Bu yıl yeni ürün olarak Flap Disk üretimine başladık. Fakat yurtdışında halen kriz devam ediyor. Güçlü olduğumuz Ortadoğu pazarında hareket kabiliyetimizi daha da hızlandırdık. Bu alanda bir miktar pazar elde ettik. Yeni bir ürün olmasına rağmen 6 ülkeye satıyoruz.
Bugüne kadar devletin hiçbir teşvikinden yararlanamadık. Hep kendi çabamızla büyüdük. Üstelik bu durumu kime şikâyet edeceğimizi de bilmiyoruz. Yaşanan krizin ana nedeni üretmemekten kaynaklanıyor. Sanayi ve Maliye Bakanlıkları 2008’in 3. çeyreğinde yaşanan krizde sadece üretici ve ihracatçı firmaları göz önünde bulundursaydı; ülke olarak ihracatımız bu düşüşü yaşamazdı. Devletin üretici ihracatçıyı kesinlikle korumasını ve desteklemesini istiyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.