Bahadır B. Arig: Türkiye, Hurda İthalatındaki Liderliğiyle Küresel Piyasadan Doğrudan Etkileniyor
Bahadır B. Arig, Demir Çelik TV’ye verdiği röportajda, Türkiye’nin dünyanın en büyük hurda ithalatçılarından biri olarak küresel fiyat dalgalanmalarından doğrudan etkilendiğini ve bu durumun çelik üretim maliyetlerini artırdığını söyledi. Enerji ve hammadde konusunda dışa bağımlılığın sektörde büyük bir baskı oluşturduğunu vurgulayan Arığ, üreticilerin rekabet gücünü koruyabilmesi için ihracat pazarlarını çeşitlendirmesi ve maliyet yönetimine odaklanması gerektiğini belirtti.
Demir Çelik Store bünyesindeki Demir Çelik TV olarak Kallanish Steel Scrap 2025 etkinliğinde, Artimet Gözetim Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır B. Arig ile bir araya geldik. Yirmi beş yılı aşkın süredir sektörde bulunan Arig, hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada gözetim, sürvey ve danışmanlık hizmetleri sunan şirketler grubuyla çalışıyor. Ayrıca Gözetim Şirketleri Derneği’nin (GÖÇÜDER) kurucu başkanlığını yürüten Arig, demir çelik sektörünün 2024 performansını, 2025’e ilişkin öngörülerini ve öne çıkan sorunlarını anlattı.
Demir Çelik Sektörüne Genel Bakış: “Tecrübe ve Üretim Kapasitesiyle Ayakta Kalıyor”
Bahadır B. Arig’a göre Türkiye, hurda ithalatında dünya lideri olduğu için küresel piyasalardaki dalgalanmalardan doğrudan etkileniyor. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen, sektörün güçlü üretim kabiliyeti ve geniş kalite yelpazesi sayesinde Türk çelik ürünlerinin uluslararası pazarda söz sahibi olmaya devam ettiğini belirtiyor:
“Çok detaylara girmiyoruz ama iş hacmi anlamında bakınca, tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin üretim kapasitesi ve iş yapma kabiliyeti, dünya pazarlarında rekabet şansını korumasına olanak sağlıyor.”
2024 Yılının Değerlendirmesi: “Küresel Dalgalanmalara Rağmen İstikrarlı”
Arig, 2024 yılında jeopolitik riskler ve ekonomik belirsizliklerin artmasına karşın, Türk çelik sektörünün üretim ve ihracat hacmini korumayı başardığını dile getiriyor. Türkiye’nin hurda tedarikinde dışa bağımlı olması nedeniyle kur dalgalanmalarından ve küresel fiyat hareketlerinden çabucak etkilendiğini söyleyen Arig, buna rağmen sektörün ayakta kalma becerisini övdü:
“Türkiye, dünya çelik pazarında çok önemli bir konumda. Üreticilerimiz kaliteyi ve kapasiteyi yükselterek rekabetçiliği elden bırakmıyor.”
2025’e Bakış: “Belirsiz Ama Tecrübe Üstünlüğü Devam Edecek”
Röportajın bu bölümünde Bahadır B. Arig, 2025 yılında da global çaptaki dalgalanmaların Türk çelik sektörünü etkileyeceğini, ancak ülkenin tecrübesi ve güçlü üretim altyapısının büyük bir avantaj sağladığını ifade etti. Enerji ve hammadde bağımlılığının, maliyetleri kısa vadede arttırmaya devam edeceğine dikkat çeken Arig, sektördeki firmaların ihracatı sürdürme ve pazar çeşitliliğini artırma yönünde hamleler yapması gerektiğini söyledi.
En Büyük Sorun: “Hammadde ve Enerji Dışa Bağımlılığı”
Arig’a göre, Türkiye’nin çelik üretiminde en büyük zafiyeti hammadde ve enerji kaynaklarının büyük kısmını yurt dışından temin etmesi. Özellikle hurda ithalatının kur ve uluslararası fiyatlardan hızlı biçimde etkilenmesi, maliyetleri doğrudan yükseltiyor. Enerji fiyatlarının da yüksek seyrettiğini vurgulayan Arig, ithal bağımlılığının sektörün kârlılığını baskı altında tuttuğunu belirtti:
“En büyük girdi kalemleri hammadde ve enerji. İkisini de büyük oranda dışarıdan almak maliyetleri uçurabiliyor. Bu, üreticilerimiz için ciddi bir rekabet dezavantajı yaratıyor.”
Gözetim ve Sürvey Hizmetlerinin Önemi
Artimet Gözetim Grup Şirketleri olarak, global ve yerel pazarlarda geniş bir hizmet yelpazesi sunduklarını anlatan Arig, sektördeki kalite ve standart beklentilerinin her geçen yıl arttığını dile getirdi. Bu nedenle gözetim, sürvey ve danışmanlık faaliyetlerinin, çelik firmalarının uluslararası piyasalarda daha sorunsuz işlem yapabilmesi açısından kritik hale geldiğini vurguladı.
“Dünya çapında birçok ülkeye hizmet götürüyoruz. Gözetim hizmetleri, özellikle büyük çaplı ticari anlaşmalarda firmaların kendilerini güvence altına almalarını sağlıyor.”
Mesaj ve Teşekkür
Röportajın sonunda, Demir Çelik Store ve ekibinin sektöre kattığı değerden bahseden Bahadır B. Arig, yayınları yakından takip ettiğini ve bu platformun çelik dünyasına önemli bir rehber oluşturduğunu belirtti. Sektörde faaliyet gösteren tüm paydaşlara, “teknik kalite ve maliyet yönetimi” gibi konularda çözüm odaklı yaklaşarak zorlukların aşılabileceği mesajını verdi.
“Demir Çelik Store dergisi ve yayınları, sektörle ilgili en güncel bilgileri sunuyor. Biz de takip ediyor ve takdir ediyoruz.”
Bu röportaj, Türkiye çelik sektörünün küresel ticaret ve hammaddede dışa bağımlılık sorununa rağmen güçlü bir üretim kültürüne ve tecrübe birikimine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Kallanish Steel Scrap 2025 etkinliği, bir kez daha Türk çelik sektörünün önünde fırsatlar ve zorluklar barındıran yeni bir dönemin kapısını araladığını gösteriyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.