Demir-çelik sektöründe dışa bağımlılık azalacak
Türk demir–çelik sektörü dünyadaki yerini sağlamlaştırırken, uygulanması planlanan teşvikler sektörün dışa bağlığını azaltıcı etkide bulunacak
Türk demir–çelik sektörü dünyadaki yerini sağlamlaştırırken, uygulanması planlanan teşvikler sektörün dışa bağlığını azaltıcı etkide bulunacak
Türk demir–çelik sektörü dünyadaki yerini sağlamlaştırırken, uygulanması planlanan teşvikler sektörün dışa bağlığını azaltıcı etkide bulunacak.
Geçtiğimiz hafta sektöre getirilmesi düşünülen teşvik ve hurda ithalatının boyutu ile ilgili haberlerle gündeme gelen demir-çelik sektörü 2011 yılında büyümeye devam ediyor. Miktar bazında 2011 yılının ilk 10 ayında kaydettiği %18 üretim artışı ile dikkat çeken Türk demir–çelik sektörü, dünyanın en büyük 10. çelik üreticisi konumunda bulunurken, ilk 10 içerisinde sadece Güney Kore yıllık üretim artışı ile Türkiye’yi geride bıraktı. Ayrıca 2011'in 3. çeyreğinde Erdemir ve Kardemir’in faaliyet karlılığını önemli ölçüde artırdığı görüldü. Ürün ihracatının, ithalatın yaklaşık 1,4 katı olduğu düşünüldüğünde Türkiye açısından önemli sektörlerden olan demir – çelikte, buna karşın ara malı olarak ithal edilen hurdanın dünyada en fazla Türkiye tarafından ithal edilmesi, sektörün Türkiye’de yapısal sorunları olduğuna ve entegre üretimin sektörde henüz istenen seviyede olmadığına işaret ediyor.
Küresel bazda PMI (Satın alma Yöneticileri Endeksi) verileri ile iyiden iyiye kendini gösteren ekonomik aktivitedeki yavaşlama, dünyada sektörde kapasite kullanım oranlarında ve ürün fiyatlarında düşüş olarak yansıyor. 2011 yılının ilk 10 ayında dünya çelik üretimi %8,1 atarken, AK Yatırım Araştırma Müdürü Bora Tezgüler konuya ilişkin, 2012’de büyüme oranının %5 civarında gerçekleşmesini beklediğini ve Çin’deki yeni kapasiteler ile kapasite kullanım oranının düşük kalacağını söyledi. 2011 yılı faaliyetlerine ilişkin Sardis Menkul Değerler Araştırma Müdürü Fulin Önder ekonomik belirsizlik nedeniyle tedarik zincirindeki düşük seyreden stok seviyeleri ile yılın ikinci yarısında demir-çelik fiyatlarında, özellikle yassı ürün fiyatlarında gevşeme gözlendiğini ifade etti. Önder, endüstride nispeten düşük olan stok oranlarının artabilecek olması, bunun beraberinde süregelen üretim kısıtlamaları ve son dönemlerde demir-çelik hammadde fiyatlarında gözlenen artış nedenleriyle 2012 yılının ilk çeyreğinde fiyatlarda bir toparlanma beklediğini söyledi.
"ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA ÖNEMLİ OLACAK"
Öte yandan, sektörde faaliyet gösteren oyuncu sayısının artıyor oluşu Türkiye’de kapasite kullanım oranlarında düşüklüğe neden oluyor. Sadece uzun üründe değil, yassı üründe de yatırımlar devam ederken, kapasite kullanım oranlarının %70’ler seviyesinde seyretmesi büyümenin hızını kaybettiği dönemler için sektör üzerinde bir risk oluşturuyor. Yassı üründeki yeni arzlarla ilgili AK Yatırım Araştırma Müdürü Bora Tezgüler, yeni gelen yerli yassı üreticilerin elektrik ark ocağı yöntemiyle üretim yaptıklarını ve hammadde olarak hurda demir çelik kullandıklarını söylerken, yüksek fırın metodunun daha yüksek kalitede ürün elde etmeye imkan vermesi ile Erdemir’in bu ürünleri, kurduğu yeni satış ekibi daha çok satabileceğini belirtti. Tezgüler fiyatlara ilişkin ise, artmaya devam eden yerli kapasitenin fiyatlar üzerinde baskı yaratabileceği yorumunu yaptı. Garanti Yatırım Demir – Çelik Sektörü Analisti Sezai Şaklaroğlu, devreye alınacak yeni kapasitelerle birlikte toplam kapasitenin ciddi düzeyde yükselmiş olacağını ve bu durumun çelik üreticileri arasındaki rekabeti yoğunlaştıracağını ifade ederken, Erdemir’in ise yurtiçinde avantajlı bir konumu olduğunu ve yeni kapasitelerin Erdemir’den çok ithalatçılardan pazar payı kapacağını düşündüğünü söyledi. Şaklaroğlu, bununla birlikte Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın Türk çelik üreticileri için orta vadede önemli bir ihracat noktası olarak kalmaya devam edeceğini ve bunun iç rekabetin olası olumsuz etkisini azaltacağını beklediğini sözlerine ekledi.
"RUS ÜRETİCİLERİN BASKISI HİSSEDİLEBİLİR"
Sektördeki faaliyet karlılıkları incelendiğinde Erdemir ve Kardemir bu yılın 3. çeyreğinde sırası ile %28,3 ve %25,5 FAVÖK marjına sahipken, karlılık bazında Avrupalı demir çelik üreticilerinden ziyade Rus çelik üreticilerinin Erdemir ve Kardemir’e yakın olduğu görülüyor. Avrupalı çelik üreticilerinin 1 yıllık periyotta FAVÖK marjları %5,6-8,3 arasında dalgalanırken, Rus çelik üreticilerinin FAVÖK marjı 2. ve 3. çeyrekte sırası ile %20,4 ve %14,2 olarak gerçekleşmiş görünüyor. Bölgesel rakip olarak nitelendirilebilecek Rusya ile ilgili yapmış olduğu değerlendirmede Garanti Yatırım Demir – Çelik Sektörü Analisti Sezai Şaklaroğlu, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğinin gündemde olduğunu ve üyeliğin 2012’de gerçekleşmesinin, Rusya’daki çelik üreticilerinin rekabet gücünü arttıracağını söyledi. Şaklaroğlu, Türkiye’nin Rusya’ya en yakın çelik piyasalarından biri olması sebebiyle, yerli üreticinin Rus çelik üreticilerinin baskısını hissetmesinin muhtemel olduğunu dile getirdi.
TEŞVİKLER DE SEKTÖRÜN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ
Sektörün son gündem maddesi ise sektöre getirilmesi düşünülen teşvikler. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin en büyük hurda demir ithalatçısı olduğunu söylerken, getirilecek teşviklerle Çin’in şu anda yaptığının benzeri bir biçimde yurtdışında Türk özel ekonomi bölgeleri kurarak çeliğin hammaddesini Türk firmalar tarafından tedarik edileceğini belirtti. Çağlayan, ""böylece fiziki ve fiili imkânsızlıklar nedeni ile sahip olamadığımız kaynaklara biz gideceğiz" dedi. Planlanan teşviklere ilişkin, Sardis Menkul Değerler Araştırma Müdürü Fulin Önder, mevcut durumda Erdemir ve Kardemir gibi entegre üretim yapan şirketlerin demir cevheri kullanarak üretim yapabildiğini, bu teşvikin entegre tesisler ile üretim yapan şirketlerin karlılıklarını olumlu etkileyeceğini ve uzun dönemde sürdürülebilirliğin sağlanması konusunda destekleyici olacağını söyledi. AK Yatırım Araştırma Müdürü Bora Tezgüler, teşviki Çin gibi Türkiye’nin de demir çelik kaynakların temini için girişimlerde bulunması açısından olumlu bulduğunu söyledi. Tezgüler, Türkiye’nin dünya demir çelik sektöründe gittikçe önemi artan bir ülke haline geliyor olması ile büyük Türk demir çelik üreticilerinin dünyadaki büyük demir çelik üreticileri gibi dikey entegrasyona gidip kendi hammadde kaynaklarına sahip olmalarının gerekli olduğunu düşündüğünü ifade etti.
2012'DE NELER BEKLENİYOR?
2012 yılı beklentilerine gelindiğinde ise AK Yatırım Araştırma Müdürü Bora Tezgüler, sıcak hadde ürün fiyatlarının 2012’de düşüş göstereceğinin beklendiğini dile getirirken, artan çelik üretimi ile birlikte (Çin’de %6 büyüme beklentisi) demir cevher fiyatlarında yukarı yönlü hareketin beklendiğini söyledi. Tezgüler, talep tarafında Türk piyasasının dünyadan ayrıştığını belirtirken, 2012 yılında Türkiye’de demir çelik pazarının dünya beklentisi olan %5’in üzerinde %10 artacağını ve pazar sıralamasında dünyada 10.luktan 8.liğe yükselmesini beklediğini ifade etti.
Sardis Menkul Değerler Araştırma Müdürü Fulin Önder ise, 2012 yılında Erdemir’in operasyonel karlılık marjının 2011 yılının altında seyredeceğini öngörürken, yılın 1. ve 4. çeyreklerinde zayıflama gözlenebileceğini belirtti. Önder, uzun ürünlerde ise marj dalgalanmalarının nispeten daha az olmasını beklediğini ve yılın tamamının operasyonel karlılık marjının ise yine 2011 yılının altında gerçekleşmesini beklediğini ifade etti.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.