Türkiye’nin ilk yerli boya markası olma özelliğini taşıyan DYO, Türkiye’de sektörün önemli isimlerinden birisi durumunda. 1953 yılında İzmir Bornova’da temeli atılan Türkiye’nin ilk boya fabrikası, 1954 yılında Dyo markası altında faaliyete başlıyor ve ülkemizin sanayileşme çalışmalarının itici güçlerinden birisi oluyor. Kurulduğu günden bu güne pek çok başarılı projede imzası olan DYO faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor.
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
Yaşar Holding şirketlerinden DYO, 1954 yılında kuruldu. Sadece boya sektörünün değil Türkiye’nin de en eski ve köklü markalarından bir tanesi. İnşaat boyaları ile üretime başlayan DYO, zaman içinde sanayi, mobilya, otomotiv, deniz gibi boyanın farklı kollarında üretimini çeşitlendirdi. Boya sektöründe bu kadar farklı iş kolunda faaliyetlerini yürüten tek şirket. Sektörde birçok alanda ilkleri olan, sektörel gelişime yön veren bir marka olarak da farklılaşıyoruz. Türkiye’de İzmir Çiğli, Dilovası ve Turgutlu fabrikalarında, yurtdışında Rusya ve Mısır’da üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yıllık üretimimiz 160 bin tonun üzerinde. Ar-Ge ve inovatif ürünler konusunda iddialı bir şirketiz. 100’e yakın uzmanın görev aldığı Ar- Ge Merkezimiz, bu yıl Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kimya sektörünün en başarılı Ar-Ge Merkezi seçildi. Sektöre kazandırdığımız çok sayıda ilk ve yeniliği, Ar-Ge’deki gücümüzle yapabiliyoruz.
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün ve hizmetler neler? Dyo’nun yurtiçi ve yurtdışında yürütmüş olduğu faaliyetler hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetleri, şu başlıklar altında özetlemek mümkün; inşaat boyaları ve ısı yalıtım sistemleri, toz boya, bobin boyaları ve antikorozif boyaların da yer aldığı sanayi grubu boyalar, mobilya boyaları, otomotiv ve deniz boyaları.
Ana markamız DYO. Mobilya boyaları ve verniklerinde Dewilux markası ile ürünlerimizi sunarken, ısı yalıtımı alanında Klimatherm markamız ile hizmet veriyoruz. Alt sektör kırılımlarında her biri yıllar içinde müşterilerimizin beğenisi kazanan ve pazarda marka haline gelmiş çok sayıda ürün portföyümüzde bulunuyor.
Ürün kalitesi ve yenilik kadar, satış sonrası hizmetler de DYO’nun müşteri memnuniyeti noktasında üzerinde çok çalıştığı bir alan. Toplam kalite yönetimi ve mükemmellik çalışmalarımız da bu yaklaşımı destekliyor.
İlk sorunuzun yanıtında da bahsettiğimiz gibi sektörün çok çeşitli alanlarında faaliyet gösteren bir şirketiz, dolayısıyla her ürün grubu için ayrı satış ve pazarlama ekiplerimiz var. Müşterilerimizle yakın bir diyalog içindeyiz ve her türlü ihtiyaçlarına, sorunlarına hızlı çözüm üretmek amacıyla kendimizi sürekli yeniliyoruz. Kalite ürünlerimiz ile başlıyor ve satış sonrası da dahil her aşamada devam ediyor.
Endüstriyel boya üretiminde geldiğiniz nokta, yakaladığınız ürün kalitesi ve satış rakamlarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Endüstriyel boyalar, satışlarımız içinde önemli bir paya sahip ve önümüzdeki yıllarda bu payın artması için yeni yatırımlara da gidiyoruz. Beyaz eşya, elektrik-elektronik, otomotiv ve oto yan sanayi, makine, metal, inşaat, ulaşım araçları gibi boyanın kullanıldığı hemen hemen tüm sanayi kollarına hizmet veriyoruz. Kendi teknolojisini geliştiren ve Ar-Ge ile teknolojisini en üst noktada tutan bir şirket olarak dekoratif boyalarda olduğu gibi endüstriyel boyalarda da ürün kalitesi ve çeşitliliğinde en iyi yerdeyiz. Bu alanda global bir boya üreticisinin sunduğu teknoloji ya da ürün kalitesinin altında olmadığımızı çok rahat söyleyebiliriz.
DYO, sanayi boyalarında deneyimli bir üretici. 1972 yılından bu yana faaliyette olduğumuz endüstriye yönelik boyalarda Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının yanı sıra yurtdışından müşterilerimize de hizmet veriyoruz. Sanayi boyaları; nitelikli ürünlere talebin yüksek olduğu ve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı bir üretim kolu görünümünde. Aynı zamanda pazarda sahip olduğumuz güçlü konumu devam ettirmek için bizim de yenilikleri yakından izlediğimiz ve ürün geliştirmeden Ar-Ge’ye kadar birçok alanda müşterilerimizle yakın işbirliğinde olduğumuz bir alan…
Sanayi boyalarında önemli bir farklılığımız da sektöre ilk olarak DYO’nun kazandırdığı Mix Renk Sistemi. Konsantre pigment pasta kullanımı ile farklı boya sistemlerinin hazırlanabildiği renk yapma tekniği sayesinde büyük ölçekli üretimlerin yapıldığı sanayi kollarında küçük miktarlı üretimi yapılabilir hale getiriyoruz.
Ayrıca 2014 yılında sanayi boyaları arasında yer alan toz boya ve bobin boyalarına önemli oranda yatırım gerçekleştirdik. Sanayi grubundaki müşterilerimizden aldığımız yoğun talep ve pazarın büyüklüğü, daha önce olmadığımız toz boyaya yatırım kararı almamızda etkili olan faktörler. Manisa Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan DYO toz boya fabrikası Nisan ayında üretime başladı. Proje sonuna kadar toplam 25 milyon liralık yatırım planladığımız toz boyada, pazarın en büyükleri arasına girmeyi hedefliyoruz.
Toz boya gibi büyüme potansiyeli yüksek bir diğer ürün grubu olan bobin boyaları üretimini, sanayi grubundaki boyaların da üretimini yaptığımız İzmir Çiğli fabrikamızda gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl bobin boyalarına yatırım kararı alarak yeni bir üretim hattı ve makine parkuru kurduk ve 2014 yılının başında da üretime geçtik. İnşaat ve beyaz eşya sektörlerinde kullanımı artan bobin boyaları için ayrı bir Ar-Ge ekibimiz de bulunuyor. Bobin boyalarında; boyalı metal önce boyanıp daha sonra şekillendirildiğinden boyadan çok yüksek bir yapışma ve esneklik beklenir. Kullanım alanlarına göre dış koşullara dayanım önem kazanır. DYO bobin boyaları, kısa sürede pazarda üstün kalitesi ve özellikleri ile güvenilirliğini kanıtlayarak hem iç pazardaki hem de yurtdışından müşterilerimizin büyük ilgisiyle karşılaştı. Toz boya ve bobin boyalarının iç pazar kadar ihracatta da önemli bir potansiyel sunuyor.
Endüstriyel alanda boya tüketimi daha çok hangi sektörlerde yoğunlaşıyor?
Beyaz eşya ve ev aletleri, otomotiv ve oto yan sanayi, elektronik ürünler ve aksamları, mobilya sektörü, trafo, jeneratör, pano gibi elektrik sektörüne yönelik ürünler, inşaat sektöründe yapı elemanları, metal yüzeyler, çelik konstrüksiyonlar, ulaşım araçları gibi birçok sektörde boya üretimin olmazsa olmaz bir parçası.
B2B boyalar olarak tanımlayabileceğimiz endüstriyel boyalar, sanayi tesisleri ve büyük ölçekli altyapı projelerinde de yoğun olarak kullanılıyor. Biz de DYO olarak bu projelere özel antikorozif (protective) boyalardaki ürün çeşitliliği ve sunduğumuz hizmetleri, son iki yılda yeniden yapılandırarak daha da güçlendik. Kullanım alanlarına göre farklı özellikler kazanan sanayi boyalarında, inovatif çözümler sunabilmeniz gerekiyor. Uluslararası standartlara uygunluk da yine dikkat edilmesi gereken bir nokta.
Endüstriyel boyalarda iki önemli noktayı da vurgulamakta fayda görüyoruz. Son yıllarda toz boyanın sanayideki kullanımı ciddi bir artış gösteriyor. Yaş boyaya göre, kullanım ve çevre boyutunda sunduğu avantajlar toz boyaya talebi artırıyor. Daha düşük işletme maliyeti, daha az VOC çıktısı ve atıkların daha kolay geri kazanılması ile ekolojik bir çözüm sunması, üstün film özellikleri ile boyanın kalitesini artırması gibi birçok artıyı sayabiliriz.
Toz boya; ev aletleri, mobilya metal aksamlarında, mimaride, madeni eşyada, otomotiv parçaları ve üretim makinalarında sıklıkla kullanılıyor. Beyaz eşya, radyatör, mobilya ve alüminyum ekstrüzyon sektörlerindeki gelişim hızı dikkate alınarak yapılan tahminlere göre; şu an toz boyada Avrupa’nın en büyük üçüncü üreticisi konumunda yer alan Türkiye’nin 2020 yılından önce Avrupa’nın en büyük toz boya üreticisi olması bekleniyor.
Boya sektöründe yaşanan sorunlar, doğru bilinen yanlışlar ve sorunlarla ilgili çözüm önerileriniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Boya sektörünün temel sorunlarından biri hammaddede ithalata olan bağımlılık ki, bu sadece boyanın da değil bizim de bir parçası olduğumuz kimya sanayinin ortak sorunu. Çözümü ise ithalatın yüksek olduğu hammaddelerin Türkiye’de üretilmesi ile gerçekleşebilir. Üretime dayalı büyüme modeli ile yerli üretimin desteklenmesine dönük adımlar bu bakımdan olumlu sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
Türk boya sektörünün önemli sorunlarından biri de merdiven altı üretim. Sayısı bilinmeyen ve toplam boya üretim hacminin yaklaşık yüzde 15- 20’sine ulaşan kayıt dışı ve standart dışı merdiven altı üretim, maalesef sektörümüzü olumsuz yönde etkiliyor. Rekabet eşitsizliğine neden oluyor. Bu sorunun ancak denetimlerin sağlıklı bir şekilde yapılması ile son bulabileceğine inanıyoruz. Boya sektörü üreticileri açısından ciddi sıkıntılar yaratan ve rekabet dengesini bozan ÖTV sorunu konusunda da çözüm arayışımız sürüyor.
Türk boya sanayisinin geleceği ve dünya piyasalarındaki yeri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Gelişmiş üretim teknolojisi ve kalite seviyesi ile Türk boya sanayi, Avrupa’nın en büyük üreticileri arasında yer alıyor. Avrupa pazarındaki daralmanın etkisiyle üretim rakamları aynı kalır ya da küçülürken, Türkiye pazarında büyümenin devam etmesi rakip ülkeler arasındaki sıralamasını da yukarıya taşıyor. Orta vadede Avrupa’nın ilk üç üreticisinden biri olma hedefi ile çalışmalar devam ediyor. Modern üretim altyapısı ve yenilikleri takip etme konusundaki dinamik yapısına ek olarak coğrafi konumunun sunduğu avantajlar, Türk boya sektörünün bu hedefini destekliyor.
Özellikle metal kullanımının yoğun olduğu üretim alanlarında endüstriyel boyalar neden tercih edilmeli? Boya kullanımının sektöre ve ülke ekonomisine ne gibi katkıları var?
Boya renk verir doğru ama aynı zamanda korur ve ürünün değerini artırır. Formülüne eklediğiniz yeniliklerle ihtiyacınıza uygun hatta ihtiyacınızın ötesine geçen sayısız niteliği de kazandırabilirsiniz. Endüstriyel boyaların genelinde olduğu gibi metal özelinde de bu durum değişmez. Bizim en büyük avantajlarımızdan biri, boyanın hammaddesi olan ve temel özelliklerini belirleyen reçine üretimini kendi bünyemizde gerçekleştiriyor olmamız. Reçine teknolojisindeki uzmanlığımız ve deneyimimiz ile müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarına çözümler üretebiliyoruz.
Boya kullanımının sektöre ve ülke ekonomisine başlıca katkısı katma değeri artırmasıdır. Son tüketiciye yönelik ürünlerde çok daha fazla önem kazanmakla birlikte artık neredeyse tüm üretim kollarında renk, tasarım, fonksiyonellik gibi özellikler ön plana çıkıyor. Dolayısıyla boya bir ürünün görünen yüzü, kullanıcı ile buluşmadan önceki son aşama olarak önemli. Metal kullanılan sektörlerde boya çok daha hayati bir görevi daha üstleniyor. Metal yüzeyleri aşınmaya, korozyona karşı koruyarak ömrünü uzatıyor.
Metalin korozyona karşı dayanımı ve verimliliği noktasında bobin boyalarından bahsetmekte fayda var. Önceden boyanmış metal, korozyona karşı, sonradan boyamaya göre daha yüksek dayanım gösteriyor. Metalin önceden boyanması bir dizi devamlı proses sonucu gerçekleşir ve bu sırada kullanılan boyalar da coil coatings ya da bobin boyaları olarak adlandırılır. Bobin boyaları; inşaat ve beyaz eşya sektörlerinde çok fazla kullanılıyor ve her yıl daha fazla sektörde tercih ediliyor. Ön boyamalı metallerin bazı kullanım alanları olarak şunları söyleyebiliriz; metal inşaat panelleri, metal çatılar ve duvar panelleri, kapılar, ofis mobilyaları, beyaz eşyalar, ısıtma ve soğutma panelleri, otomatlar, yiyecek servis ekipmanları, meşrubat kutuları, otomotiv panelleri ve parçaları, antibakteriyel ve antikorozif metal parçalar, güneş panelleri vb. Boyalı metal daha esnek bir yapıya sahip olduğu için mimari ve tasarım dünyasında da tercih edilen bir malzeme.
Kısa ve uzun vade de hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz neler?
Türkiye ve yurtdışı pazarlardaki büyüme fırsatlarını değerlendirmek istiyoruz. 2015 yılı ve sonrasında, hem mevcut üretim altyapısı ve kapasitesinin geliştirilmesi hem de yeni üretim alanları ve ürünlere yönelik yatırım planlarımız mevcut.
İhracata dayalı büyüme modeli ve önümüzdeki döneme yönelik ihracatın artırılması konusundaki hedefler; otomotiv, beyaz eşya, elektrik-elektronik, mobilya gibi ihracatçı sektörlerde büyümenin devam edeceğini işaret ediyor. Bu gelişmelerin bizim için anlamı şu; önümüzdeki yıllarda sanayi boyalarında daha aktif olacağımız ve özellikle yeni girdiğimiz toz boya ve bobin boyalarındaki pazarımızı büyütmeye odaklanacağımız.
Son olarak dergimiz aracılığıyla sektöre iletmek isteğiniz bir mesajınız var mı? Günümüzde dünya geneline baktığımızda demir çelik sektörünün bir ülkenin gelişmişlik göstergeleri arasında yer aldığını görüyoruz. Ülkemiz ekonomisi açısından da gerek ihracat gerek üretim rakamları ile önemli bir konumda olan bir sektör.
Dolayısıyla biz de DYO olarak bu sektöre katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Derginizde boya konusuna ve şirketimiz faaliyetlerine yer verdiğiniz için bir kez daha teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.