Girdi Tedarik Stratejisi Açıklandı
Tanıl Küçük, "Böyle Devam Edersek, 2023 Yılında 500 Milyar Dolar İhracat Hedefine Muhtemelen Ulaşabiliriz Ama İthalatımız da 750-800 Milyar Dolara Çıkmış Olur" Dedi.
Tanıl Küçük, "Böyle Devam Edersek, 2023 Yılında 500 Milyar Dolar İhracat Hedefine Muhtemelen Ulaşabiliriz Ama İthalatımız da 750-800 Milyar Dolara Çıkmış Olur" Dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Böyle devam edersek, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine muhtemelen ulaşabiliriz ama ithalatımız da 750-800 milyar dolara çıkmış olur" dedi.Küçük, "Girdi Tedarik Stratejisi"ni (GİTES) açıklandığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, demir-çelik, otomotiv ve makine sektörlerine öncelik verilmesini doğru bir başlangıç olarak gördüklerini söyledi.
Sanayi ürünü ihracatı bir artarken, sanayi aramalı ithalatının üç artmasının, yaşanan sıkıntının açık bir göstergesi olduğuna işaret eden Küçük, "Böyle devam edersek, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine muhtemelen ulaşabiliriz ama ithalatımız da 750-800 milyar dolara çıkmış olur. Böylece, 250 milyar doları geçen bir dış ticaret açığı ile karşı karşıya kalırız ki bu durum ekonomik istikrarımız ve büyümemiz için ciddi tehdit oluşturur" dedi. Sorunların çözümünün etkin bir sanayi stratejisinden geçtiğini ifade eden Küçük, "Kalıcı çözümlere, sanayi stratejisinin raflarda kalan bir belge değil, çok sayıda kurumun eşgüdümünde, içselleştirilmesi halinde ulaşabileceğiz" diye konuştu. Küçük, bu stratejilerin ana unsurlarından birinin de Türkiye'de kümelenmelerin doğru analiz edilmesi, aksaklıkların doğru tespit edilmesi ve bunları gidermeye yönelik programların uygulanması olduğunu, Girdi Tedarik Stratejisi'nin bu kümelenme çalışmalarına da çok olumlu bir katkı verebileceğini kaydetti.
Tanıl Küçük, "Girdi Tedarik Strateji çalışmasına büyük önem veriyoruz. Alt sektör için hazırlanacak olan girdi tedarik stratejisi ve girdi tedarik önerilerinin bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz" dedi. Girdi Tedarik Stratejisi'nin sadece sanayicilerin ihtiyaç duydukları girdileri daha düşük maliyetli temin etmelerini değil, ayrıca ithal girdi bağımlılığının azaltılmasını, bu sayede cari açığın neden olduğu kırılganlığın giderilmesini de sağlayacağını vurgulayan Küçük, "Bundan sonra burada ortaya konan bilgi setinin ve politika önerilerinin pratiğe aktarılması için sanayi politikası çalışmaları ile de birleştirilmesini bekliyoruz. Yine bu kapsamda yatırım teşvik sistemi de buradaki önerilere göre yeniden dizayn edilebilmelidir" dedi.
ARA MALINI İÇERİDE ÜRETECEĞİZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de konuşmasında, Girdi Tedarik Stratejisi'nin Türkiye'nin kronikleşmiş dış ticaret açığı sorunu göz önüne alındığında büyük önem taşıdığını vurguladı.Büyükekşi, "Ülkemiz kronik olarak dış ticaret açığı veren bir ülke. Buna bağlı olarak da cari açığımız oldukça yüksek. Kronik cari açıkta bir sebep enerji konusunda dışa bağımlı olmamız. İkinci sebep ise sanayimizin de ne yazık ki ithalata bağımlı olduğunu görüyoruz" dedi. Türkiye ekonomisi büyüdükçe, geliştikçe ithalata olan ihtiyacının da arttığını, buradaki temel sıkıntının ara malları konusunda Türkiye'nin rekabetçi üretim koşullarını tam sağlayamaması olduğunu belirten Büyükekşi, bunun firmaları dışarıdan alım yapmaya yönelttiğini söyledi. Büyükekşi, şunları kaydetti: "Türkiye'de ara malı ithalatı ile sanayi üretimi arasında yüzde 82 düzeyinde anlamlı bir ilişki var. Aynı şekilde ara malı ithalatı ile ihracat arasında da doğrudan ve anlamlı bir ilişki var. Buradan çıkan sonuç şu: Üretim için, ihracat için ithalat yapmak zorundayız. Böyle yapısal bir sorun oldukça da cari açık sorunumuz hep olacak. Sanayici olmaktan, ihracat yapmaktan vazgeçmeyeceğimize göre yapacağımız çok açık. Ara malı ithalatı ihtiyacımızı azaltacağız. Ara malını içeride üreteceğiz. Aynı zamanda da katma değer üretmeye ağırlık vereceğiz."
Bugüne kadar demir-çelik sektörü ve otomotiv sanayinin girdi tedariki perspektifinden detaylı analizi yapıldığını, makine sektörünün analizinin devam ettiğini anlatan Büyükekşi, girdi tedarik stratejisinin Türkiye'nin 2023 ihracat hedefleri için de büyük önem taşıdığını belirtti. TİM olarak Türkiye'nin 2023 İhracat Stratejisini tamamladıklarını, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte tüm kamuoyuna açıklayacaklarını bildiren Büyükekşi, "Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacağına inanıyoruz. Bunu da rekabetçiliğimizi arttırarak başaracağız" dedi. Büyükekşi, Girdi Tedarik Stratejisi ile birlikte ihracatçıların daha rekabetçi olacağını, Türkiye'de yeni istihdam alanları açılacağını kaydetti.
TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise bugün çok önemli bir stratejinin açıklandığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, bunun yanında bir üzüntüsünü de belirtmek istediğini bildirerek, "Belki de Türkiye'nin en önemli zenginleşmesinin bir stratejinin açıklandığı toplantıda, katılan basın mensubu arkadaşlara teşekkür ediyorum ama, maalesef diğerlerinin ilgi göstermemesinden üzüntümü belirtmek istiyorum. Bu, herkesin şahsen birebir kendi zenginliğini ilgiledirecek, ülkemizin geleceğini ilgilendiren en önemli toplantı şu an... Kendi çocuklarının yarın işsiz olma noktasında istihdamını sağlayacak toplantıyı gerçekleştiriyoruz. İnşallah bu yarın topluma daha iyi yansır da diğerleri bunu algılama fırsatı bulurlar" diye konuştu. Rüzgarı olmayan ve hedefi olmayan gemiye hiç kimsenin yardımcı olamayacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, geminin bir hedefinin olması gerektiğini, o zaman rüzgarın yardımcı olacağını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, "Hedefimiz var bizim. 2023 yılında 500 milyar ihracat diyoruz. Bir stratejiniz olmazsa 500 milyar dolar ihracat yaparsınız 750 milyar dolar da ithalat yaparsınız. Bu sebeple aradaki 250 milyar doları nasıl kapatacağız, nasıl finanse edeceğiz diye geleceğimizden kaygı duyarız. Bunun esas ana amacı yani 500 milyar dolarlık ihracat yapacaksak, 500 milyar dolarlık ithalatla 1 trilyon doyarlık dış ticaret rakamına ulaşmak... İşte hedef bu" dedi.
MÜSİAD BAŞKANI VARDAN
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan da GİTES projesinin oldukça önemli olduğunu belirtti. Burada bir mentalite değişikliği görüldüğünü ifade eden Vardan, eskiden popülist politikalarla yatırımların yapılmaya çalışıldığını, fakat bunların artık bu şekilde olmayacağını, Türkiye olarak hedeflerin çok daha farklı olduğunu kaydetti. Vardan, "Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinde yer almak, 500 milyar dolar ihracat yapmak belki dile kolay gelen bir şey. Fakat bunun altyapısının mutlaka oluşturulması lazım geldiğini ilk günden beri söylüyor ve bu dönem içinde bu çalışmaların yapılıyor olmasını görmekte bizi ziyadesiyle sevindiriyor. Biz bunu yapabiliriz ve başarabiliriz. Ama mutlaka bunun temelini oluşturmamız gerekiyor. İşte GİTES'de bunlardan biri ve çok önemli diye konuştu."
TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ KİBAR
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise bu yapılan çalışmaların 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine yönelik yapılan çalışmaların bir alt hazırlığı niteliğinde olduğunu söyledi.Kibar, özellikle ilgili sektörlerde dış ticaret açığının azaltılabilmesi anlamında ve katma değerli ürünlerin üretilebilirliğinin daha etkin hale getirilmesinin bu çalışmalarda daha ön plana çıkan neticeler olduğunu kaydetti. Türkiye'nin maden ve hammadde anlamında yeterince zengin olmadığına işaret eden Kibar, gelişmiş ülkelerin dış ticaretle ilgili stratejilerini yaparken belirli bölge ve coğrafyalarda kendi şirketlerine verdikleri desteklerle, hammaddeleri kendi kaynaklarına daha uygun maliyetlerle ulaşabilir hale getirecek politikalara gittiklerini anlattı. Kibar, Türkiye'nin bu doğrultuda önümüzdeki dönemlere yönelik politikalarda daha etkin inisiyatiflerini alır duruma gelmesi gerektiğini bildirdi.
Özellikle Demir Çelik, otomotiv ve makine üretimiyle ilgili sektörlere bakıldığında diğer bir önemli girdinin enerji maliyetleri olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Kibar, "Türkiye'de enerji en pahalı ulaşılabilir ürünlerin içindedir. Hammadde girdi maliyetlerinin bir elementidir. Dolayısıyla burada orta vadeli stratejiler öngörülürken, ne kadar hangi fiyat seviyesinde üretime bu enerjinin tedarik hammaddesi olarak verilebileceği, ülkemizin de rekabetini sürdürebilmek anlamında son derece önemlidir" dedi.
Ali Kibar, Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına rağmen, deniz ulaşımının yeterince kullanılamadığını vurgulayarak, daha büyük hacimdeki ürünlerin tesislere ulaşma ortamının daha iyileştirilmesi adına lojistik yatırımlarının da bu kapsamda daha etkili değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.