Karabük Haddeciler Derneği 1962 yılında rahmetli MUSTAFA YAZICI önderliğinde 7 Haddeci tarafından kurulmuş olup, 2000'li yıllarda üye sayısı 45'e kadar yükselmiş ancak daha sonraki yıllarda sayı 23 üyeye düşmüş, bu üyelerin içinden de ancak 12- 13 tanesi çalışır durumda...
Karabük Haddeciler Derneği 1962 yılında rahmetli MUSTAFA YAZICI önderliğinde 7 Haddeci tarafından kurulmuş olup, 2000'li yıllarda üye sayısı 45'e kadar yükselmiş ancak daha sonraki yıllarda sayı 23 üyeye düşmüş, bu üyelerin içinden de ancak 12- 13 tanesi çalışır durumda...
Bizlerin ve çalışanlarımızın bu sayılara düşüşün birçok sebebi var. Tabi bunların başında hammadde sıkıntısı geliyor. Türkiye'de Haddehane yapımı ve çalışması ilk önce Karabük'te doğmuş, buradan ülkemizin önemli Sanayici ve Çelikçileri çıkmıştır. Bugün Türkiye’de Kurulu Demir Çelik Sektörünün öncüleri ya Karabüklüdür ya da Karabük'te Haddecilik yapmıştır.
1994 krizinden sonra özelleşen Kardemir maalesef bizlere yeterince hammadde verememiştir. Daha sonra burayı ele geçiren şahıslar zamanında Haddeciler Derneğinin başkanlığını yaptığı halde; Kardemir'i ele geçirdikten sonra Derneği tanımamış ve tüm üretimi de kendine alarak bizlerin yaşamına imkân bırakmamıştır. Dolayısı ile bizler ve çalışanlarımız son derece sıkıntı çekmekteyiz. Hal böyle olunca, Kardemir'i yönetenler büyürken Karabük Haddecisi küçülmüştür.
Daha sonra özelleşen İskenderun Demir Çelik çok doğru bir kararla yuvarlak demirden çıkmış, ürettiği kütüğü bölge haddecilerine vererek onlarla iş birliği yapmıştır. Bugün İskenderun bölgesindeki Haddecilerin durumu herkesçe malumdur. Birçoğu kendi kütüğünü kendisi yapar hale gelmiş ve ülke ekonomisine çok ciddi katkı yapmaya başlamışlardır. Hâlbuki Karabük'teki Haddecilerin 1-2 tanesi hariç diğerleri süratle küçülmüş hatta bitme noktasına gelmiştir.
Bizler, tabiri caiz ise toplu iğneyle kuyu kazıyoruz. Yurt dışından, İstanbul'dan, İzmir'den kütük getirerek bunları çekerek ihracat yapıyoruz. Genelde Afrika ülkelerine muhtelif Lama-Silme ve Köşebent üreterek satmaya çalışıyoruz.
Bizim bu ihracatları daha sağlıklı yapabilmemiz için hükümetimizden bazı isteklerimiz vardır. Örneğin; enerji desteği ve kur desteği gibi. Karabük'ün denize uzaklığı düşünülürse "özel öneme haiz bölge statüsüyle" bir destek olabileceği kanaatindeyiz. Böylelikle ihracat imkânımız daha da büyüyecektir. Ülkemizin ve bölgemizin sorunu olan istihdam problemi de azda olsa çözülecektir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
