Hatırlanacağı üzere 2013, 2014 ve 2015 yıllarında üretim ve ihracatta ciddi gerilemeler yaşanmış olan Türk çelik Sektöründe, 2016 yılının ikinci yarısından itibaren tekrar olumlu bir trende girilmiş ve sektör 2016 yılını yüzde 5,2 üretim artışıyla kapatmıştır. İç piyasada yaşanan talep artışı ve küresel…
Hatırlanacağı üzere 2013, 2014 ve 2015 yıllarında üretim ve ihracatta ciddi gerilemeler yaşanmış olan Türk çelik Sektöründe, 2016 yılının ikinci yarısından itibaren tekrar olumlu bir trende girilmiş ve sektör 2016 yılını yüzde 5,2 üretim artışıyla kapatmıştır. İç piyasada yaşanan talep artışı ve küresel çelik talebinde görülen genişlemeye paralel olarak, üretim artışı 2017 yılında da devam ederek, Ocak-Kasım dönemi itibariyle üretimde yüzde 12,7 artış sağlanmıştır. Yılın son ayında, 11 aylık ortalama artış oranına yakın bir gelişme kaydedilmesi durumunda, 2017 yılında 37.4 milyon ton çelik üretimi gerçekleştirilmiş olacaktır.
Çelik ürünleri ihracatımız gerek iç talepte yaşanan daralma gerekse küresel talep yetersizliğinin etkisiyle 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında değer olarak sırasıyla yüzde 3,7; 22,7; 8,0 oranlarında azalırken, ithalat 2013 yılında Yüzde 14,1; 2015 yılında yüzde 2,6 oranında artmıştır. 2015 yılında ise Ülkemiz net çelik ithalatçısı konumuna düşmüştür. Ancak, 2016 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan üretim artışının, 2017 yılının Ocak-Kasım döneminde de devam etmesiyle, ihracatımız yüzde 23,9 oranında artırarak yaklaşık 12 milyar dolar döviz girişi sağlanmıştır.
2018 yılına girerken, sektör üretimde ve ihracatta daha büyük hedeflere odaklanmışken beklenmedik bir gelişme gümrük vergilerinde yaşanmıştır. İthalat Rejimi Kararıyla inşaat demirlerinde yüzde 10 olan gümrük vergisinin sıfırlanması, sıcak haddelenmiş sacdan, soğuk haddelenmiş sac üreten tesislerin doğrudan ithalatı için yüzde 5 olan gümrük vergisinin de yüzde 3,5’e düşürülmesi karar altına alınmıştır. Malum olduğu üzere, çelik sektörü dünyada rekabetin en yoğun yaşandığı sektörlerden biridir. Rekabet kurallarının uygulandığı ülkelerde üretilen çelik ürünleri ile fiyat ve kalite olarak ciddi bir sıkıntı yaşamayan Türk Çelik üreticileri, bilhassa, Çin, Rusya, Ukrayna, İran, Tayvan ve Brezilya gibi ülkelerin devlet destekli üretimle ihracat politikalarına karşı ABD ve AB’nin son aylarda sıkça başvurduğu koruma tedbirlerinin, ülkemiz tarafından da alınmasını beklemektedir.
Sonuç olarak, sektörün beklentilerinin aksine gümrük vergilerinin düşürülmesi, esasen, korunma oranlarının son derece düşük olduğu sektörümüzde, devlet destekli üretim ve dampingli fiyatlarla küresel çelik piyasalarını bozan söz konusu ülkelerin, ülkemiz demir çelik piyasasındaki etkilerinin artmasına ve yerli üretimin gerilemesine yol açmasından endişe edilmektedir.
TÇÜD Genel Sekreter Vekili Gazi Bilgin
